Tekerrür ve Mükerrir İnfaz Rejimi

İkinci tekerrürde ceza nasıl infaz edilir ? Birinci tekerrürün sonuçları. Tekerrürde ceza kaldırılabilir mi ? Mükerrirlik iptal edilir mi ? Mükerrir kimdir ve ceza süresi nasıl hesap edilir ? Birinci ve ikinci tekerrürde, infaz rejimi, koşullu salıverilme süreleri bütün bunların cevabının Yargıtay kararlarıyla kapsamlı, örnekli açıklaması. Ceza hukuku açısından tekerrürün tüm yönleriyle detaylı anlatımı.

Suçta Tekerrür Nedir ve Mükerrir Ne Demektir ?

Mahkemenin önceden işlenen suçtan dolayı verdiği hükmün kesinleştiği tarihten infazın tamamlanmasından sonra işlemeye başlayan belirli sürelerin bittiği tarihe kadar yeni bir suçun işlenmesi haline tekerrür denilir. İşte daha önce işlediği bir suçtan dolayı mahkûm olmuş ve bu mahkûmiyetin kesinleşmesinden sonra yeni bir suç işleyen kişiye de mükerrir denir. Bunun için cezanın infaz edilmiş olması gerekmez. Birinci tekerrürde infaz kurumlarında kalma süreleri artıyor mahkumların. İkinci tekerrürde koşullu salıverilme hükümleri uygulanmıyor.

Yargıtay’a göre tekerrür hükümlerinin uygulanabilmesi için önceden işlenen bir suç nedeniyle mahkum edilmiş olma, bu hükmün kesinleşmesinden sonra yeni bir suçun işlenmesi ve yeni suçun belirli süreler içerisinde işlenmesi yeterli olup, cezanın infaz edilmiş olmasına gerek bulunmamaktadır. (Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2015/12013 E., 2015/31089 K.)

Yargıtay’ın “yeni suçun belirli süreler içerisinde işlenmesinin yeterli olduğu” ifadesindeki belirli süreler nelerdir ?

Tekerrür Hükümleri Hangi Sürelerle Sınırlıdır? Mükerrirlere Özgü İnfaz Rejimi Ne Zaman Suç İşlenirse Uygulanır ? Tekerrür Süreleri.

Mükerrirlik Nedir ? Birinci Tekerrür Hangi Şartlarda Uygulanır ve Süresi:

5 yıldan fazla kesinleşmiş hapis cezası alanlar için cezanın kesinleştiği tarihten, cezanın infaz edildiği tarihten itibaren başlayan 5 yıl bitene kadar ikinci suçun işlenmesi haline veya

5 yıl veya daha az kesinleşmiş süreli hapis cezası veya adli para cezası alanlar için cezanın kesinleştiği tarihten, cezanın infaz edildiği tarihten itibaren başlayan 3 yıl bitene kadar ikinci suçun işlenmesi haline birinci tekerrür denilir. Bunu yapan kişi birinci kez mükerrir durumuna düşer ve buna birinci kez mükerrirlik denir. Zaman çizgisinde şöyle gösterilebilir;

Örneğin kişinin 01.01.2007 tarihinde işlediği suç nedeniyle aldığı 2 yıl hapis cezası 01.01.2009 tarihinde kesinleşmiş olsun ve bu ceza 01.01.2011 tarihinde infaz edilsin. Kişi cezanın kesinleştiği tarihten yani 01.01.2009 tarihinden sonra tekerrüre esas olacak yeni bir suç yani ikinci bir suç işlerse birinci kez mükerrer olacak ve işlenen 2. Suç bakımından tekerrür hükümleri uygulanacaktır. Yukarıda bahsedilen cezanın infazından sonra başlayacak 3 yıllık ve 5 yıllık sürenin bitiminden sonra yeni bir suç işlenirse mükerrerlik olmayacak ve işlenen yeni suç bakımında tekerrür hükümleri uygulanmayacaktır. Örnekte suçun infaz edildiği 01.01.2011 tarihinden 3 yıl geçtikten sonra yani 01.01.2014 tarihinden sonra ikinci bir suç işlenirse kişi mükerrer olmayacak ve işlenen bu yeni suç bakımında tekerrür hükümleri uygulanmayacaktır. Mesela 01.02.2014 tarihinde suç işlerse bu suç tekerrüre esas olmaz. Özetle cezanın kesinleştiği tarih olan 01.01.2009 tarihi ile cezanın infazından sonra başlayan 3 yıllık sürenin bittiği 01.01.2014 tarihi arasında suç işlenirse kişi mükerrir olur ve işlediği ikinci suç bakımından tekerrür hükümleri uygulanacaktır.

Tekerrüre esas olan durumların aşağıda incelenmesinde fayda vardır. Çünkü örneklerde tekerrüre esas alınan suç işlendiği varsayılmıştır. Alınan her cezanın tekerrüre esas alınacağına dair bir şey yoktur.

İkinci Kez Mükerrirlik Nedir ? 4/4 Olarak Da Bilinen İkinci Tekerrür Hangi Şartlarda Uygulanır ve Süresi:

İkinci suçtan dolayı 5 yıldan fazla kesinleşmiş hapis cezası alınmışsa kesinleşme tarihinden cezanın infaz edilmesinden sonra başlayan beş yıllık süre bitene kadar üçüncü suçun işlenmesi haline veya

İkinci suçtan dolayı 5 yıldan az kesinleşmiş hapis cezası veya adli para cezası alınmışsa kesinleşme tarihinden cezanın infaz edilmesinden sonra başlayan 3 yıllık süre bitene kadar üçüncü suçun işlenmesi haline ikinci tekerrür denilir. Bunu yapan kişi ikinci kez mükerrir durumuna düşer ve buna ikinci kez mükerrirlik denir. Zaman çizgisinde şöyle gösterilebilir;

Örneğin kişinin 1. suçundan dolayı aldığı hapis cezası 01.01.2008 tarihinde kesinleşmiş olsun kişi 01.01.2009 tarihinde ikinci bir tekerrüre esas suç işlerse 1. kez mükerrir olacak. İkinci suçu da 01.01.2011 tarihinde kesinleşsin eğer 01.01.2011 tarihinden sonra 3. kez tekerrüre esas suç işlerse ikinci kez mükerrir olacak. TCK m. 58 gereği önceki suçun infaz edilmiş olması gerekmez. Suçun kesinleştiği tarihten cezanın infaz edilmesinden sonra başlayan 3 ve 5 yıllık süreler bitene kadar üçüncü kez suç işlenirse ikinci tekerrür olmuş olacak. Tekerrüre esas olan durumların aşağıda incelenmesinde fayda vardır. Çünkü örneklerde tekerrüre esas alınan suç işlendiği varsayılmıştır. Alınan her cezanın tekerrüre esas alınacağına dair bir şey yoktur.  

Dikkat edilmesi gerekilen husus burada cezanın infaz edilmiş olmasının gerekmediğidir. (TCK. m. 58) Yukarıda bahsedilen infaz edilmesinden sonra ifadesi bihakkın tahliye tarihidir. Anlatılmak istenen husus tekerrür hükümlerinin ne kadar süre geçtikten sonra uygulanmayacağıdır aslında.

Cezanın infazından sonra başlayan bu 3 ve 5 yıllık süreler kişinin cezasını infaz etmesinden sonra bir daha suç işlemesini engellemek, caydırmak, bir daha suç işlerse infazının ağırlaşacağını bildirmek, suçtan uzak durmasını sağlamak ve topluma geri kazandırılarak ıslah etmek amacıyladır. Örneğin kişi hapis cezasına mahkûm edildi ve kesinleşti ardından cezaevine girdi bu 3 yıllık ve 5 yıllık süreler cezanın kesinleşme tarihinden itibaren başlasaydı kişinin hapiste geçirdiği sürede eriyip gidecekti. Böyle olsaydı cezada caydırıcılık da olmayacaktı.

Yargıtay, Sanık Hakkında Tekerrür Hükümlerinin ve Mükerrirlere Özgü İnfaz Rejiminin Uygulanıp Uygulanmayacağını Nasıl Tespit Eder

Tekerrür hükümlerinin uygulama alanının tespiti; tekerrüre esas alınan ilâma konu suçun inceleme konusu suç tarihinden önce işlenip işlenmediği, tekerrüre elverişli bir yaptırımla neticelenip neticelenmediği, inceleme konusu suç tarihinden önce kesinleşip kesinleşmediği ve tekerrüre esas alınan ilâma konu cezanın infazı üzerinden Kanun’un aradığı 3 ya da 5 yıllık sürelerin geçip geçmediğinin belirlenmesi noktasında toplanır. (Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2023/5767 E., 2023/7195 K.)

Ceza Ne Zaman İnfaz Edilmiş Olur ? Cezanın İnfaz Edildiği Tarih Ne Zamandır ?   

Cezanın infazının tamamlandığı an bihakkın tahliye tarihidir. Koşullu salıverilme veya denetimli serbestlik cezanın dışarıda infaz edileceği anlamına gelir buna özgürlük içerisinde infaz da denilmektedir. Yani koşullu salıverilme veya denetimli serbestlik gibi sebeplerle cezaevinden çıkma tarihi cezanın infaz edildiği tarih değildir. Koşullu salıverilme ve denetimli serbestlik şartlarının ve hükümlerinin yerine getirilmesiyle infaz tamamlanır. Adli para cezalarının infazı ise ödendiğinde tamamlanır. Yani cezaevinden bihakkın tahliye tarihinden önce herhangi bir sebeple çıkmış olmak cezanın infaz edildiği anlamına gelmez. Örneğin denetimli serbestlikten faydalanılarak cezaevinden çıkmakla ceza infaz edilmiş olmaz. Denetim süresi yükümlülüklere uygun ve iyi halli olarak geçirilirse ceza infaz edilmiş olacaktır.

Tekerrür hükümlerinin uygulanmayacağı durumlar vardır.

Tekerrürün Sonuçları Nelerdir ? Mükerrirlere Özgü İnfaz Rejimi Nedir ? Mükerrirliğin Sonuçları Nelerdir ?

Sonradan işlenen suç bakımından seçimlik ceza olarak adli para cezası ile hapis cezası öngörülmüşse, hapis cezasına hükmolunur. (TCK. m.58/3)

Hükmolunan ceza mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilir. Yani ceza infaz kurumunda daha fazla kalınıyor. Örneğin tekerrür hükümlerinin uygulanacağı ikinci suçun koşullu salıverilme süresi normalde 1/2 ise artık 2/3 olacak. Yani hükümlü cezasının 2/3’ünü cezaevinde iyi halli olarak geçirirse ve koşullu salıverilme şartlarını sağlarsa koşullu salıverilme hükümlerinden faydalanacaktır. Fakat işlenen ikinci suçun koşullu salıverilme süreleri 2/3 veya 3/4 ise o zaman sürelerde bir değişiklik olmayacak bu süreler uygulanacaktır. 1. tekerrürde koşullu salıverilme süreleri aşağıda detaylı olarak incelenmiştir.

Cezanın infaz edilmesinden sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanıyor. (TCK m. 58/7) (CGİK m. 108). Normalde ceza infaz edildikten sonra kişi serbest kalır. Bu süre bir yıldan az olmamak üzere belirleniyor fakat infaz hâkimi, mükerrir hakkında denetim süresinin uzatılmasına karar verebilir. Denetim süresi en fazla beş yıla kadar uzatılabilir. (CGİK m. 108/4,6) Nitekim Yargıtay kararlarında da bu şekilde geçer. Bkz.

Hükümden tekerrür hükümlerinin uygulanmasına ilişkin (9) uncu bendin çıkartılarak yerine “Samsun 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 13.02.2018 tarihli ve 2017/2 Esas, 2018/55 Karar sayılı kararı ile hükmedilen 1 yıl 8 ay hapis cezası nedeniyle birinci kez mükerrir olan sanık hakkında, 5237 sayılı Kanun’un 58 inci maddesinin altıncı ve yedinci fıkraları uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına,” ibaresinin yazılması, (Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2023/2448 E., 2024/9122 K.)

Hakkında mükerrirlere özgü infaz rejimi uygulanmasına karar verilen hükümlü infazın ertelenmesi talebinde bulunamaz (CGİK m. 17/6-b). İlgili madde kasten işlenen suçlarda üç yıl, taksirle işlenen suçlarda ise beş yıl veya daha az süreli hapis cezalarının infazı, çağrı üzerine gelen hükümlünün istemi üzerine, Cumhuriyet Başsavcılığınca ertelenebilir hükmünü içermektedir. 

Tekerrür Durumunda İnfaz Süresi Nasıl Etkilenir ? 1. Tekerrürde Koşullu Salıverilme Süreleri Nasıl Düzenlenmiştir ? Birinci Mükerrirlikte Koşullu Salıverilme Süreleri.

5275 Sayılı Kanun’un mükerrirlere ve bazı suç faillerine özgü infaz rejimi ve denetimli serbestlik tedbiri başlıklı 108. maddesinin 1. fıkrasına göre;

Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının 39 yılının,

Müebbet hapis cezasının 33 yılının,

Birden fazla süreli hapis cezasına mahkumiyet halinde en fazla 32 yılının,

Süreli hapis cezasının üçte ikisinin, (3/4 olarak uygulanırdı 14.04.2020 tarihinde değişti.)

İnfaz kurumunda iyi hâlli olarak çekilmesi durumunda, koşullu salıverilmeden yararlanılabilir. Ancak, koşullu salıverilme oranı üçte ikiden fazla olan suçlar bakımından tabi oldukları koşullu salıverilme oranı uygulanır.

Birinci tekerrürde istisna suçlardan süreli hapis cezası alanlar için koşullu salıverilme süresi farklı düzenlenmiştir. Buna göre; 

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 102. maddesinin ikinci fıkrasında tanımlanan cinsel saldırı suçundan, 103. maddesinde tanımlanan çocukların cinsel istismarı suçundan, 104. maddesinin ikinci ve üçüncü fıkrasında tanımlanan reşit olmayanla cinsel ilişki suçundan, 188. maddesinde tanımlanan uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçundan dolayı süreli hapis cezası alanlar için koşullu salıverilme oranı, dörtte üç olarak uygulanır. Diğer hapis cezaları için yukarıda yazılı 1. fıkra hükümleri uygulanır (CGİK m. 108/9). Dokuzuncu fıkra hükümleri çocuklar hakkında uygulanmaz. (CGİK m. 108/10)

Çocuğa karşı işlenen bir suçtan dolayı ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına veya müebbet hapis cezasına mahkûmiyet hâlinde birinci fıkradaki koşullu salıverilme süreleri uygulanır. (CGİK m. 108/8)   

Tekerrür nedeniyle koşullu salıverme süresine eklenecek miktar, tekerrüre esas alınan cezanın en ağırından fazla olamaz.

İkinci Tekerrürün Sonuçları Nelerdir ? 4/4’ün (Dörtte Dördün) ve 2. Kez Mükerrirliğin Sonuçları Nelerdir ? İkinci Tekerrür Durumunda İnfaz Süresi Nasıl Etkilenir ? 

2. Tekerrürde hükümlü hakkında koşullu salıverilme hükümleri uygulanmaz. Buna toplumda 4/4 infaz rejimi de denilmektedir. En alt sınırdan cezaya hükmedilmiş olsa bile bu cezanın tamamı ceza infaz kurumlarında infaz edilecektir. Yargıtay da ikinci defa tekerrürde hükümlünün koşullu salıverilmeyeceğine hükmeder. Bkz:

5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin Uygulanması Hakkında Kanun’un “Mükerrirlere özgü infaz rejimi ve denetimli serbestlik tedbiri” başlıklı 108 inci maddesinin inceleme konusu ile ilgili üçüncü fıkrası “…(3) ikinci defa tekerrür hükümlerinin uygulanması durumunda, hükümlü koşullu salıverilemez” şeklinde düzenlenmiştir. (Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2023/2402 E., 2024/8418 K.)

İkinci defa tekerrür hükümleri uygulandığında hükümlü verilen cezanın tamamını kapalı infaz kurumunda geçirir. Açık Ceza İnfaz Kurumlarına Ayrılama Yönetmeliği’nin 8. maddesinde kapalı kurumlarda bulunan hükümlülerden haklarında ikinci defa tekerrür hükümleri uygulananlar, açık kurumlara ayrılamaz hükmü mevcuttur. Ayrıca cezanın kapalıda çekileceğini CGİK. m. 108/3’de yer alan “İkinci defa tekerrür hükümlerinin uygulanması durumunda, hükümlü koşullu salıverilmez.” düzenlemesinden de anlıyoruz. Çünkü açık ceza infaz kurumlarına geçme şartlarını düzenleyen maddelerde kişinin koşullu salıverilmesine belirli süreler kalması gerektiği yazıyor. İkinci tekerrürde kişi koşullu salıverilmeden yararlanamayacağından açığa geçmek için gerekli şartları sağlayamayacak ve cezasını kapalı ceza infaz kurumlarında geçirecektir.

2. tekerrür mahkumlar için çok ciddi sonuçlar doğurur. Çünkü hakaret, tehdit gibi eğer şartları oluşmuşsa hükmün açıklanmasının geri bırakılması, adli para cezasına çevirme olanağı olan veya yatarı olmayan suçlarda 2. tekerrürde verilen cezanın tamamı kapalı ceza infaz kurumlarında çekilir. Örneğin 6 ay ceza alındı bunun tamamı kapalı ceza infaz kurumunda geçirilecektir.

Tekerrürün Uygulanmayacağı Durumlar (TCK m. 58)

  • Kasıtlı suçlarla taksirli suçlar arasında tekerrür hükümleri uygulanmaz. Sırf askeri suçlar ile diğer suçlar arasında tekerrür hükümleri uygulanmaz. (TCK m. 58/4- Kasıtlı suçlarla taksirli suçlar ve sırf askerî suçlarla diğer suçlar arasında tekerrür hükümleri uygulanmaz) Örneğin;
  • Önceki suç kasıtlı ve sonraki suç da kasıtlıysa tekerrür hükümleri uygulanır.
  • Önceki suç taksirliyse ve sonraki suç da taksirliyse bu sefer de tekerrür hükümleri uygulanır.
  • Önceki suç kasıtlı fakat sonraki suç taksirliyse tekerrür hükümleri uygulanmaz.
  • Önceki suç taksirli sonraki suç kasıtlı ise tekerrür hükümleri uygulanmaz.
  • İstinafa gidilemeyen kanun yolunun kapalı olduğu kesin hüküm hallerinde tekerrür hükümleri uygulanamaz. (CMK. m. 272/3- son cümle) Bu kuralla birlikte seri muhakeme usulü gibi uygulamalarda da tekerrür hükümlerinin uygulanamayacağı genel kabul görüyor.
  • Yabancı ülke mahkemelerinde verilen hükümler tekerrüre esas olmaz. İstisnaları: kasten öldürme, kasten yaralama, yağma, dolandırıcılık, uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti ile parada veya kıymetli damgada sahtecilik suçları. Yani yabancı ülke mahkemelerinde bu suçlardan hüküm kurulduysa ve Türkiye’de yeni bir suç işlendiyse o zaman tekerrür hükümleri uygulanacaktır.
  • Fiili işlediği sırada 18 yaşını doldurmamış kişilerin işlediği suçlarda tekerrür hükümleri uygulanmaz. İlk suç 18 yaşın altında ikinci suç 18 yaşın üzerinde işlenmişse tekerrür hükümleri uygulanmaz.
  • Genel affa uğramış mahkumiyetler tekerrüre esas olmaz. Çünkü genel af cezanın tüm sonuçlarını ortadan kaldıran bir yasama işlemi olduğundan genel affa uğramış mahkumiyetler hukuken var olmamış sayılır. Genel affa uğramış mahkumiyetlerin tekerrüre esas olmayacağı kanunlarda açıkça belirtilmese de genel affın hukuki sonuçları gereği bu böyle kabul edilir.
  • Özel affa uğramış mahkumiyetler tekerrüre esas olur. Çünkü özel af cezanın tüm sonuçlarını ortadan kaldırmaz. Cezanın infazını etkileyebilir. Hak yoksunlukları özel affa rağmen devam eder. Özel af ile hapis cezasının cezaevinde çektirilmemesine karar verilebilir. Görüldüğü gibi cezanın tüm sonuçları ortadan kalkmıyor sadece cezanın çektiriliş biçimi değişiyor. Bu yüzden de özel affa uğrayan mahkumiyet tekerrüre esas olur. Bu özel affın hukuki sonuçlarından ortaya çıkan bir sonuçtur. Kanunlarda açıkça belirtilmemiştir.
  • Mahkeme kararı kesinleşmediyse tekerrür hükümleri uygulanmaz.
  • Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı (HAGB) verildiyse tekerrür hükümleri uygulanmaz. Çünkü hükmün açıklanmasının geri bırakılması bir mahkumiyet hükmü değildir.
  • Dava zamanaşımı, önödeme ve uzlaşma durumunda tekerrür hükümleri uygulanmaz. Çünkü bu durumlarda sanık bir cezaya mahkum edilmemektedir.
  • Hapis cezasından çevrilen adli para cezası dışında kalan seçenek yaptırımlar tekerrüre esas alınmaz.

Adli Para Cezası Tekerrüre Esas Olur Mu ? Mükerrirlikte Adli Para Cezası

İkinci suçtan dolayı verilen ceza adli para cezası ise tekerrür hükümleri uygulanmaz. Fakat ilk suçtan dolayı verilen ceza adli para cezasıysa ikinci suçtan dolayı verilen hapis cezası tekerrür hükümlerinin uygulanmasına sebep olur. İlk suçtan dolayı verilen ceza hapis cezasıysa fakat süresi içerisinde işlenen ikinci suçtan dolayı adli para cezası verilmişse bu sefer tekerrür hükümleri uygulanmaz. Yani tekerrür hükümleri uygulanan sonuç cezanın hapis cezası olması gerekmektedir. Yargıtay’da bu yönde kararlar vermektedir. Bkz:

Mükerrirlere özgü infaz rejimi ve denetimli serbestlik tedbirlerinin yer aldığı 5275 sayılı Kanun’un 108. maddesinde ise, yalnızca mükerrirler hakkında tayin olunan özgürlüğü bağlayıcı ceza olan hapis cezalarının ne şekilde infaz edileceği belirtilmiş olup, bu maddede adli para cezasının infazı konusunda herhangi bir düzenleme bulunmamaktadır. 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 106. maddesinde adli para cezasının infazı düzenlenmiş olup, bu maddede mükerrirler hakkında hükmolunan “adli para cezasının” infazına ilişkin bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Bu durumda, 5237 sayılı TCK’nın 58, 5275 sayılı Kanun’un 106. ve 108. maddeleri birlikte değerlendirildiğinde, sanık hakkında adli para cezasına hükmedilmesi karşısında; mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmayacağı sonucu ortaya çıkmaktadır. (Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2018/2649 E., 2019/6626 K.)

Kısa süreli olarak değerlendirilen hapis cezasından seçenek yaptırım olarak çevrilen adli para cezası tekerrüre esas teşkil eder. Bkz:

Tekerrür şartları içerisinde yer alan “önceden işlenen bir suç nedeniyle mahkum edilmiş olma” unsurunun her türlü mahkumiyeti kapsayıp kapsamadığı tartışılmış ve uygulama ile doktrinde genel kabul gören anlayışa göre, bu mahkumiyetin “ceza mahkumiyeti” olması gerektiği, kabahatler kanununa göre verilen idari cezalar, disiplin cezaları, güvenlik tedbirlerine mahkumiyet ve TCK’nın 50/1. maddesi uyarınca kısa süreli hapis cezasına seçenek yaptırım olarak uygulanan para cezası dışındaki tedbirlerin tekerrüre esas olmayacağı ileri sürülmüştür. (Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2019/781 E., 2019/4256 K.)

Hükmedilen adli para cezası ödenmediği için hapis cezasına çevrilmişse bu hapis cezası tekerrüre esas teşkil etmeyeceği ve mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmayacağına dair görüşler vardır. Bu görüşe göre adli para cezasının ödenmemesi nedeniyle çevrilen hapis cezasının ilgili cezayı ödemeye yönelik bir tazyik hapsi olarak değerlendirilmesi gerekir.

Fail hakkında suçta tekerrür hükümleri uygulanıyorsa mahkeme mahkum olunan hapis cezasını adli para cezasına çevirmez.

Kesin nitelikte adli para cezası tekerrüre esas alınmaz. Yani daha önce işlenen bir suç nedeniyle kişi adli para cezasına mahkum edilmişse ve bu ceza ile ilgili olarak kanun yolu kapalı ise (temyiz, istinaf vs.) bu ceza tekerrür hükümlerinin uygulanmasında dikkate alınmaz (CMK. m. 272/3). Yargıtay’da bu yönde kararlar vermektedir. Bkz:

Kasten yaralama suçundan doğrudan verilen 3.000,00 TL adlî para cezasının hüküm tarihinde miktarı itibariyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 272/3. Maddesi gereğince kesin nitelikte olduğu ve tekerrüre esas olmayacağı anlaşılmakla, sanık hakkında ikinci kez mükerrirlik hükümlerinin uygulanması koşullarının oluşmadığı gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması hukuka aykırı bulunmuştur. (Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2023/28656 E., 2024/9085 K.)

Mükerrirlere Özgü İnfaz Rejiminde Tekerrür Nedeniyle Zorunlu Olarak Hükmedilen Kısa Süreli Hapis Cezası Seçenek Yaptırıma Çevrilebilir Mi ?

Sonradan işlenen suç bakımından seçimlik ceza olarak adli para cezası ile hapis cezası öngörülmüşse, hapis cezasına hükmolunur. (TCK. m. 58/3) Tekerrür nedeniyle zorunlu olarak seçilen hapis cezasının TCK. m. 50 uyarınca seçenek yaptırımlara çevrilmesi konusunda Yargıtay’ın ilgili dairelerinde görüş ayrılıkları bulunmaktadır. Fakat mükerrirlere özgü infaz rejiminde seçilmek zorunda olunan hapis cezası, adli para cezasına çevrilmez. Bu konuda Yargıtay’ın ilgili dairelerinde fikir birliği vardır.

Yargıtay 6. Ceza Dairesi mükerrir olan sanık hakkında seçimlik cezalardan zorunlu olarak hükmedilen hapis cezasının TCK. m. 50 uyarınca seçimlik tedbirlere çevrilebileceğine karar vermiştir. Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2024 tarihli kararlarında, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın; hükmedilen cezanın, hapis cezasından çevrili adli para cezasına ilişkin olması sebebiyle kesin nitelikte olmadığından tekerrüre esas alınabilse de; uygulamada asıl mahkûmiyetin çevrilen adli para cezası olması ve suç tarihinden önce sanığın hapis cezasına mahkûm edilmemesi karşısında, 5237 sayılı Kanun’un 106/1-2. maddesinde hapis ve adli para cezası seçimlik olarak öngörülmekle birlikte tekerrüre esas kayıt sebebiyle zorunlu olarak hükmolunan 25 gün hapis cezasının, aynı Kanun’un 50/2. maddesinde yer alan adli para cezasına yönelik sınırlama ve 50/3. maddesinde düzenlenen emredici hüküm nedeniyle adli para cezası dışındaki diğer seçenek yaptırımlardan birine çevrilmesinin zorunlu olduğu gerekçesiyle ihbar ettiği kanun yararına bozma taleplerini yerinde kabul ederek kanun yararına bozma kararı vermiştir. (Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2024/1898 E., 2024/6385 K.)

Yargıtay 3. Ceza Dairesi ise mükerrir olan sanık hakkında seçimlik cezalardan zorunlu olarak hapis cezasının seçilmesinden sonra bu cezanın TCK. m. 50 uyarınca seçimlik tedbirlere çevrilmesini mükerrirlere özgü infaz rejimini uygulanamaz hale getirdiğini ifade ederek yapılan itirazları reddetmiştir. Bkz.

Sanığın tekerrüre esas sabıkası olduğu gözetilerek mükerrir olan sanık hakkında, 5237 sayılı TCK’nin 86/2. maddesindeki seçimlik cezalardan hapis cezası seçilerek ve 5237 sayılı TCK’nin 86/3-a, e ve 62. maddeleri uygulanarak 2 ay 15 gün hapis cezası bulunduğu, bu cezaya 5237 sayılı TCK’nin 50/1-f maddesi de uygulanarak sonuçta 2 ay 15 gün süre ile “kamuya yararlı işte çalıştırma seçenek tedbirine” çevrilmek suretiyle, TCK’nin 58. maddesinde belirtilen mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanamaz hale getirildiği, Nasıl ki TCK’nin 58/3. maddesi gereğince seçimlik cezada hapis cezası seçildikten sonra, TCK’nin 50/2. maddesine aykırı olarak bu ceza adli para cezasına çevrilip mükerrirlik uygulanamaz hale getirilince aleyhe temyiz varsa bu tür kararları bozuyorsak yine aleyhe temyiz bulunduğundan bu kararın bozularak sonuç olarak cezanın 2 ay 15 gün hapiste bırakılarak tekerrür nedeniyle TCK’nin 58. maddesi gereği mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanması gerektiği nedenle kararın bozulmasında isabetsizlik bulunmadığından… (Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2019/10419 E., 2019/9448 K.)

Yargıtay Ceza Genel Kurulu ise tekerrüre esas sabıkası bulunan sanık hakkında seçenek yaptırımlardan TCK m. 58/3 uyarınca zorunlu olarak seçilen hapis cezasının, TCK m. 50/1-a maddesinde düzenlenen adli para cezası dışındaki seçenek yaptırımlara çevrilmesinin mümkün olduğuna karar vermiştir.

Yerel Mahkeme hükmünün tekerrüre esas sabıkası bulunan sanık hakkında seçenek yaptırım öngörülen TCK’nın 86/2. kapsamında kalan kasten yaralama suçunda TCK’nın 58. maddesinin 3. fıkrası gereğince hapis cezasının temel ceza olarak seçilmesinden sonra bu cezanın aynı Kanun’un 50/1-a maddesinde düzenlenen adli para cezası dışındaki seçenek yaptırımlara çevrilmesinin mümkün olduğunun gözetilmemesi isabetsizliğinden bozulmasına karar verilmelidir. (Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2019/317 E., 2022/9 K.)

Mükerrirlere Özgü İnfaz Rejiminde Tekerrüre Esas Sabıkası Bulunan Sanık Hakkında Seçenek Yaptırım Öngörmeyen Bir Suç Nedeniyle Hükmedilen Kısa Süreli Hapis Cezası Adli Para Cezasına Çevrilir Mi ?

Sonradan işlenen suç bakımından seçimlik ceza olarak adli para cezası ile hapis cezası öngörülmüşse, hapis cezasına hükmolunur (TCK. m. 58/3). Suç tanımında hapis cezası ile adlî para cezasının seçenek olarak öngörüldüğü hallerde, hapis cezasına hükmedilmişse; bu ceza artık adlî para cezasına çevrilmez. (TCK. m. 50/2) Eğer tekerrüre esas sabıkası bulunan sanığın mahkum edileceği suç adli para cezası gibi bir seçenek yaptırım öngörmüyorsa hükmedilecek bu kısa süreli hapis cezası TCK. m. 50’de düzenlenen seçenek yaptırım olan adli para cezasına çevrilecek midir ? Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun verdiği karara göre tekerrüre esas sabıkası bulunan sanık hakkında seçenek yaptırım öngörmeyen suçtan dolayı verilen kısa süreli hapis cezası TCK m. 50 uyarınca seçenek yaptırım olarak düzenlenen adli para cezasına veya ilgili kanunda yazılan diğer tedbirlere çevrilebilir.

Tekerrüre esas sabıkası bulunan sanık hakkında seçenek yaptırım öngörmeyen TCK’nın 106/1/1- cümle maddesi kapsamında kalan tehdit suçunda aynı Kanun’un 50/1. maddesinde düzenlenen adli para cezası ve diğer seçenek yaptırımlara çevrilmesinde yasal bir engel bulunmadığı kabul edilmelidir. (Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2019/137 E., 2022/447 K.)

Kısa Süreli Hapis Cezasına Seçenek Yaptırım Olarak Uygulanan Tedbir Tekerrüre Esas Alınır Mı ?  

Kısa süreli hapis cezasına seçenek yaptırım olarak uygulanan para cezası dışındaki tedbirler tekerrüre esas olmaz. Örneğin sanığa kısa süreli hapis cezasına seçenek yaptırım olarak belirli yerlere gitmeme tedbiri uygulanmışsa, sanık hakkında mükerrirlere özgü infaz rejimi ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilemez. Yargıtay da bu yönde kararlar vermiştir. Bkz:

İncelenen dosyada, mahkemece 5237 sayılı TCK’nın 58. maddesi uygulamasına esas alınan önceki hükümlülüğün, sanığa Elbistan 2. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 17/05/2012 tarihli ve 2012/35 esas, 2012/367 karar sayılı kararıyla, kasten yaralama suçundan, kısa süreli hapis cezasına seçenek yaptırım olarak TCK’nın 50/1-d maddesi ile verilen 5 ay süreyle alkollü içki satılan yerlere gitmeme tedbirine ilişkin olduğu görülmektedir. Söz konusu mahkumiyetin TCK’nın 58/2, 50/5 ve 45. maddeleriyle birlikte değerlendirildiğinde “ceza mahkumiyeti” ne ilişkin olmaması nedeniyle, sanık hakkında mükerrirlere özgü infaz rejimi ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilemeyeceği anlaşılmaktadır. (Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2015/12013 E., 2015/31089 K.)

Kısa süreli hapis cezasına seçenek yaptırım olarak uygulanan para cezası dışındaki tedbirler nelerdir ? Bu husus TCK m. 50’de düzenlenmiştir. Buna göre kısa süreli hapis cezası, suçlunun kişiliğine, sosyal ve ekonomik durumuna, yargılama sürecinde duyduğu pişmanlığa ve suçun işlenmesindeki özelliklere göre;

  • Mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle, tamamen giderilmesine
  • En az iki yıl süreyle, bir meslek veya sanat edinmeyi sağlamak amacıyla, gerektiğinde barınma imkanı da bulunan bir eğitim kurumuna devam etmeye
  • Mahkûm olunan cezanın yarısından bir katına kadar süreyle, belirli yerlere gitmekten veya belirli etkinlikleri yapmaktan yasaklanmaya
  • Sağladığı hak ve yetkiler kötüye kullanılmak suretiyle veya gerektirdiği dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranılarak suç işlenmiş olması durumunda; mahkûm olunan cezanın yarısından bir katına kadar süreyle, ilgili ehliyet ve ruhsat belgelerinin geri alınmasına, belli bir meslek ve sanatı yapmaktan yasaklanmaya
  • Mahkûm olunan cezanın yarısından bir katına kadar süreyle ve gönüllü olmak koşuluyla kamuya yararlı bir işte çalıştırılmaya çevrilebilir. Bu şekilde uygulanan seçenek yaptırımlar tekerrüre esas olmaz.

İdari Ceza veya Disiplin Cezası Alınınca Tekerrür Hükümleri Uygulanır Mı ?

Kabahatler Kanunu’na göre verilen idari cezalar veya disiplin cezaları tekerrüre esas olmaz. Tekerrür hükümlerinin uygulanabilmesi için gereken şartlardan biri önceden işlenen bir suç nedeniyle mahkum edilmiş olmak olduğundan ve bu mahkumiyetin “ceza mahkumiyeti” olması gerektiğinden idari bir ceza veya disiplin cezası alınınca tekerrür hükümleri uygulanmaz. Yargıtay’ın da bu yönde vermiş olduğu kararlar vardır. Bkz:

Tekerrür şartları içerisinde yer alan “önceden işlenen bir suç nedeniyle mahkum edilmiş olma” unsurunun her türlü mahkumiyeti kapsayıp kapsamadığı tartışılmış ve uygulama ile doktrinde genel kabul gören anlayışa göre, bu mahkumiyetin “ceza mahkumiyeti” olması gerektiği, Kabahatler Kanununa göre verilen idari cezalar, disiplin cezaları, güvenlik tedbirlerine mahkumiyet ve TCK’nın 50/1. maddesi uyarınca kısa süreli hapis cezasına seçenek yaptırım olarak uygulanan para cezası dışındaki tedbirlerin tekerrüre esas olmayacağı ileri sürülmüştür. (Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2015/12013 E., 2015/31089 K.)

Güvenlik Tedbirlerine Mahkum Edilmiş Olmak Tekerrüre Esas Olur Mu ?

Güvenlik tedbirlerine mahkumiyet tekerrüre esas olmaz. Çünkü tekerrür şartları içerisinde yer alan “önceden işlenen bir suç nedeniyle mahkum edilmiş olma” unsurunun her türlü mahkumiyeti kapsayıp kapsamadığı tartışılmış ve uygulama ile doktrinde genel kabul gören anlayışa göre, bu mahkumiyetin “ceza mahkumiyeti” olması gerektiği, Kabahatler Kanununa göre verilen idari cezalar, disiplin cezaları, güvenlik tedbirlerine mahkumiyet ve TCK’nın 50/1. maddesi uyarınca kısa süreli hapis cezasına seçenek yaptırım olarak uygulanan para cezası dışındaki tedbirlerin tekerrüre esas olamayacağı ileri sürülmüştür. (Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2015/12013 E., 2015/31089 K.)

Bu güvenlik tedbirleri nelerdir ?

Belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma (TCK m. 53)

Örneğin Seçme ve seçilme ehliyetinden, bir kamu kurumunun veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşunun iznine tabi bir meslek veya sanatı, kendi sorumluluğu altında serbest meslek erbabı veya tacir olarak icra etmekten, vakıf, dernek, sendika, şirket, kooperatif ve siyasi parti tüzel kişiliklerinin yöneticisi veya denetçisi olmaktan, velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan, sürekli, süreli veya geçici bir kamu görevinin üstlenilmesinden; bu kapsamda, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliğinden veya Devlet, il, belediye, köy veya bunların denetim ve gözetimi altında bulunan kurum ve kuruluşlarca verilen, atamaya veya seçime tabi bütün memuriyet ve hizmetlerde istihdam edilmekten yoksun bırakılabilir veya sürücü belgesinin geri alınmasına karar verilebilir. Böyle durumlar tekerrüre basamak olmaz.

Eşyanın müsaderesi (TCK m. 54)

Kazanç müsaderesi (TCK m. 55)

Suçun işlenmesi ile elde edilen veya suçun konusunu oluşturan ya da suçun işlenmesi için sağlanan maddi menfaatler ile bunların değerlendirilmesi veya dönüştürülmesi sonucu ortaya çıkan ekonomik kazançların müsaderesine karar verilir. Üretimi, bulundurulması, kullanılması, taşınması, alım ve satımı suç oluşturan eşya, müsadere edilir. Böyle bir eşya müsaderesi de tekerrüre esas olmayacaktır.

Çocuklara özgü güvenlik tedbirleri (TCK m. 56)

Akıl hastalarına özgü güvenlik tedbirleri (TCK m. 57)

Sınır dışı edilme (TCK m. 59)

Tüzel kişiler hakkında güvenlik tedbirleri (TCK m. 60)

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB) Kararı Tekerrür Hükümlerinin Uygulanmasına Sebep Olur Mu ?

Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB) kararı kesinleşmiş bir mahkûmiyet hükmü olmadığı için tekerrüre esas alınmaz. TCK m. 58 gereği önceden işlenen suçtan dolayı verilen hüküm kesinleştikten sonra yeni bir suçun işlenmesi halinde, tekerrür hükümleri uygulanır. CMK. m. 231/5 gereği hükmün açıklanmasının geri bırakılması, müsadereye ilişkin hükümler hariç, kurulan hükmün sanık hakkında bir hukukî sonuç doğurmamasını ifade eder. Bu maddelerden HAGB kararlarının kesinleşmiş mahkûmiyet hükmü niteliğinde olmadığı ve bu nedenle tekerrüre esas alınamayacağı anlaşılmaktadır. Nitekim Yargıtay’ın da bu yönde verdiği kararlar vardır. Bkz;

Sanığın tekerrüre esas alınan önceki ilamının hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin olduğu ve bu haliyle tekerrüre esas alınamayacağı gözetilmeksizin sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 58. maddesinin uygulanması, Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasa’nın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nın 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 19/11/2015 günü oybirliğiyle karar verildi. (Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2014/19336 E., 2015/22019 K.)  

Cezanın Ertelenmesi Durumunda Tekerrür Hükümleri Nasıl Uygulanır ?

Kesinleşmiş hapis cezası alanlar için cezanın kesinleştiği tarihten, cezanın infaz edildiği tarihten itibaren başlayan 3 ve 5 yıllık süreler bitene kadar ikinci suç işlenmesi halinde tekerrür hükümleri uygulanır. Yazının başında detaylı olarak anlatılmıştır. Bu üç ve beş yıllık süreler ertelenmiş cezalarda denetim süresinin bittiği tarihten itibaren başlar. Örnek vermek gerekirse;

Kişinin 01.01.2007 tarihinde işlediği suçtan dolayı aldığı ceza 01.01.2009 tarihinde kesinleşmiş olsun. 01.01.2011 tarihinde de bu ceza infaz edilmiş olsun. Kişinin aldığı ceza 2 yıl ertelenmiş ve TCK m. 51/3 gereği 2 yıl denetim süresine karar verilmiş olsun. Bu kişi cezanın kesinleştiği 01.01.2009 tarihinden sonra hükmedilen 2 yıl denetim süresi dolmadan kasıtlı bir suç işlerse mükerrir olacak işlediği bu ikinci suç için tekerrür hükümleri uygulanacak ayrıca ertelenmiş olan birinci cezasının aynen infazına karar verilebilecektir. Mahkemenin hükmettiği 2 yıl denetim süresi 01.01.2011 tarihinde bitecek. Yukarıda anlatılan bu cezanın infazından sonra başlayan 3 ve 5 yıllık süreler 01.01.2011 tarihinden itibaren yani denetim süresi bittikten sonra başlayacaktır. Ceza örnekte 2 yıl olduğu için burada 3 yıllık süre uygulanacak. Eğer bu kişi 01.01.2011 tarihi ile 01.01.2014 tarihi arasında yeni bir suç işlerse yani ikinci bir suç işlerse mükerrir olacak ve tekerrür hükümleri uygulanacak. 01.01.2014 tarihinden sonra bir suç işleyecek olursa mükerrir olmayacak ve tekerrür hükümleri uygulanmayacaktır. 5 yıldan fazla kesinleşmiş ceza olsaydı 5 yıllık süre uygulanacaktı.

Tekerrüre ve Mükerrirliğe İtiraz Edilebilir Mi ? Tekerrür ve Mükerrirlik Kaldırılabilir Mi ?  

Tekerrür ve mükerrirliğe ilişkin yapılan itirazlar hakkında İnfaz Hakimliğinin verdiği kararlara, kural olarak kararı veren İnfaz Hâkimliğinin yargı çevresinde bulunduğu Ağır Ceza Mahkemesinde itiraz edilir. Ağır Ceza Mahkemesinin itiraz üzerine verdiği karar kesindir. İnfaz Kanunu’nda hüküm bulunmayan durumlarda Ceza Muhakemesi Kanunu’na bakılır. Kararın kesinleşmesine karşı olağan kanun yolu yoktur fakat CMK’nin 309. maddesi uyarınca kanun yararına bozma yolu açıktır. İnfaz kararlarında kanun yararına bozmaya gidilirken dikkat edilmesi gerekilen husus kanun yararına bozmada hukuka aykırılık denetimi yapıldığından bozma istenilen karardaki hukuka aykırılığın ne olduğu belirtilerek kanun yararına bozma istenir. Örneğin hesaplamanın yanlış yapılması gibi aykırılıklar belirtilir. Yani olayın esasına girilerek suçsuzluk iddiası, haksız mahkumiyet kararı verilmesi gibi esasa ilişkin iddialar yazılmaz.

Kanun yararına bozma Madde 309 – (1) Hâkim veya mahkeme tarafından verilen ve istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeksizin kesinleşen karar veya hükümde hukuka aykırılık bulunduğunu öğrenen Adalet Bakanlığı, o karar veya hükmün Yargıtayca bozulması istemini, yasal nedenlerini belirterek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı olarak bildirir.

İşlenen üçüncü suçun, ikinci suçun kesinleştiği tarihten önce işlenmesi nedeniyle ikinci kez tekerrür hükümlerinin uygulanmasının kaldırılarak verilen cezanın birinci kez mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine dair verilen örnek kanun yararına bozma kararı:

İnceleme konusu somut olayda, mahkemesince ikinci kez tekerrüre esas alındığı belirtilen Selçuk Asliye Ceza Mahkemesinin 18.12.2018 tarihli ve 2018/365 Esas, 2018/980 Karar sayılı kararına konu mahkumiyet kararının 08.03.2019 tarihinde kesinleştiği, inceleme konusu dosyadaki hakaret suçunun işlenme tarihinin ise 20.06.2018 olduğu anlaşılmakla, ikinci kez tekerrüre esas alınan mahkeme kararının kesinleşme tarihinin anılan Mahkemenin suç işlenme tarihinden sonra olduğu ve bu nedenle tekerrüre esas olmadığı, sanığın adli sicil kaydında birinci kez tekerrüre esas olan Selçuk Asliye Ceza Mahkemesinin 29.01.2013 tarihli ve 2012/438 Esas, 2013/28 Karar sayılı ilamının bulunması karşısında, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 58 inci maddesinin altıncı fıkrasında düzenlenen ikinci kez tekerrür hükümlerinin uygulanamayacağı, sanığın birinci kez tekerrüre esas ilamı olduğu gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesi Kanuna aykırı olup kanun yararına bozma talebi yerinde görülmüştür…  hakaret suçundan verilen 1 yıl 2 ay 17 gün hapis cezası nedeniyle cezasının 5237 sayılı Kanun’un 58 inci maddesinin altıncı ve yedinci fıkraları uyarınca birinci kez mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine… (Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2023/13147 E., 2023/23740 K.)

İkinci kez tekerrür hükümlerinin uygulanması durumunda sanık koşullu salıverilmeden yararlanamasa da bu durum cezanın infazından sonra haklarında denetimli serbestlik hükümlerinin uygulanmasına engel teşkil etmez bu nedenle cezanın infazından sonra denetim süresi içinde kendilerine yüklenen yükümlülüklere ve yasaklara aykırı hareket eden mükerrirler hakkında disiplin hapsi verilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığından kanun yararına bozma istemi yerinde görülmez.

İnceleme konusu somut olayda; sanığın tehdit suçundan mahkumiyetine ilişkin ilamında TCK’nın 58. maddesi uygulanıp ikinci kez mükerrirlere özgü infaz rejimine göre cezanın infaz edilmesine ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. 5275 sayılı Kanunun 108/3. maddesi hükmü uyarınca ikinci kez tekerrür hükümlerinin uygulanması durumunda hükümlünün koşullu salıvermeden yararlanamayacağı, ancak bu durumun hakkında denetimli serbestlik tedbirine uygulanmasına karar verilmesine engel teşkil etmediği, aynı Kanunun 108/7. maddesinde cezanın infazından sonra denetim süresi içinde kendilerine yüklenen yükümlülüklere ve yasaklara aykırı hareket eden mükerrirler hakkında disiplin hapsine tabi tutulacağının belirtilmesi ve yukarıda belirtilen kanuni düzenlemelere göre ikinci kez mükerrir olan sanığın koşullu salıverilmeden yararlanamayacak olmasının hakkında cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilmesine engel olmayacağından kanun yararına bozma istemi yerinde görülmemiştir. (Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2021/39848 E., 2022/7594 K.)

  




kategori

yazar:

Yorumlar

“Tekerrür ve Mükerrir İnfaz Rejimi” için 8 yanıt

  1. Kadir

    Makale içeriği dolu dolu olmuş elinize sağlık

    1. Furkan Patır

      Teşekkür ederim.

  2. Gökhan

    Aydınlatıcı bir yazı olmuş. Teşekkür ederim.

    1. Furkan Patır

      Rica ederim.

  3. Deniz Karadeniz

    Chat Gptye makaleyi özetler misin dedim yazı çok uzun diye uyarı veriyor. DeepSeek özetledi. böyle diyor:

    Makale Özeti: Tekerrür ve Mükerrir İnfaz Rejimi

    Temel Tanımlar
    Tekerrür: Kesinleşmiş bir cezanın ardından belirli süreler içinde yeni bir suç işlenmesidir.

    Mükerrir: Önceki suçtan mahkûmiyet kesinleştikten sonra yeni suç işleyen kişidir. Cezanın infaz edilmesi şart değildir.

    Tekerrür Şartları
    Birinci Tekerrür:

    5 yıldan fazla hapis cezası alanlar için: Cezanın kesinleşmesi veya infazından sonra 5 yıl içinde yeni suç.

    5 yıl veya daha az hapis/adlî para cezası alanlar için: Cezanın kesinleşmesi veya infazından sonra 3 yıl içinde yeni suç.

    Örnek: 2 yıl hapis cezası alan biri, cezanın kesinleştiği tarihten itibaren 3 yıl içinde yeni suç işlerse “birinci mükerrir” sayılır.

    İkinci Tekerrür (4/4 Kuralı):

    İlk tekerrür sonrasında, yeni suçun ikinci cezanın kesinleşmesi veya infazından sonra 3/5 yıl içinde işlenmesi.

    Sonuç: Koşullu salıverilme hakkı yok; cezanın tamamı kapalı cezaevinde çekilir.

    Tekerrürün Hukuki Sonuçları
    Birinci Tekerrürde:

    Koşullu salıverilme süresi 2/3’e çıkar (normalde 1/2).

    İnfaz sonrası denetimli serbestlik uygulanır (en az 1 yıl).

    Seçimlik cezalarda hapis cezası zorunludur (örneğin, adlî para cezası seçilemez).

    İkinci Tekerrürde:

    Koşullu salıverilme yoktur; cezanın tamamı kapalı cezaevinde çekilir.

    Açık cezaevine geçiş veya infaz erteleme hakkı yoktur.

    İstisnalar (Tekerrür Uygulanmayan Durumlar)
    Suç Türleri: Kasıtlı-taksirli veya askerî-sivil suçlar arasında tekerrür sayılmaz.

    Yaş: 18 yaş altında işlenen suçlar tekerrüre esas alınmaz.

    Hukuki Süreçler:

    Hükmün açıklanmasının geri bırakılması (HAGB).

    Uzlaşma, önödeme, dava zamanaşımı.

    Yabancı ülke mahkûmiyetleri (istisna: cinayet, uyuşturucu gibi ağır suçlar).

    Cezalar:

    İdarî para cezaları, disiplin cezaları, güvenlik tedbirleri.

    Kısa süreli hapis cezalarının seçenek yaptırıma çevrilmesi (alkol yasağı gibi).

    Yargıtay Kararları ile Önemli Noktalar
    Kesinleşme Tarihi: Cezanın infazı tamamlanmasa bile, kesinleşme tarihi tekerrür süresini başlatır.

    Adlî Para Cezası: İlk ceza adlî para cezasıysa, ikinci hapis cezası tekerrüre esas olur. Ancak adlî para cezasına çevrilen hapis cezaları tekerrürde dikkate alınmaz.

    4/4 Kuralı: İkinci tekerrürde denetimli serbestlik uygulanabilir, ancak koşullu salıverilme yoktur.

    Örneklerle Uygulama
    Örnek 1: 2018’de kesinleşen 2 yıl hapis cezası olan biri, 2021’de yeni suç işlerse birinci mükerrir sayılır. Koşullu salıverilme için cezanın 2/3’ünü çeker.

    Örnek 2: İkinci kez tekerrürde 6 aylık ceza alan biri, tamamını kapalı cezaevinde çeker.

    Sonuç
    Tekerrür, cezaların artması ve infaz rejiminin sıkılaşmasına yol açar. Sürelerin doğru hesaplanması (3/5 yıl) ve Yargıtay’ın tutarlı kararları (örneğin, 4/4 kuralı) kritik öneme sahiptir. Hukuki stratejilerde, tekerrür şartlarının iyi analizi ve istisnaların dikkate alınması gereklidir.

  4. Gürhan

    Tekerrür yeniden yapmak Mükerrir aynı şeyi bir daha yapmak manasına mı geliyor anlayamadım

  5. Deniz Karadeniz

    3 görselden sonra devam edemedim ama oraya kadar da gayet bilgilendirici. Emeğinize sağlık. Youtube videosu yapacak mısınız konuyla ilgili?

    1. Furkan Patır

      İlerleyen zamanlarda Youtube’de anlatmayı düşünüyorum.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir