Milli İstihbarat Teşkilatı’nın Gerçekleştireceği Önleme Amacıyla İletişimin Dinlenmesi, Kayda Alınması, Sinyal Bilgilerinin Değerlendirilmesi İşlemi (Mit Telefon Dinlemesi)
Mit Telefon Dinler Mi?
2937 sayılı Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı Kanunu’nun 4. maddesinde düzenlenen görevlerin yerine getirilmesi amacıyla Anayasa’nın ikinci maddesinde belirtilen temel niteliklere ve demokratik hukuk devletine yönelik ciddi bir tehlikenin varlığı halinde devlet güvenliğinin sağlanması, casusluk faaliyetlerinin ortaya çıkarılması, devlet sırrının ifşasının tespiti ve terörist faaliyetlerin önlenmesine ilişkin olarak Mit telefon dinlemesi, telefon görüşmelerinin kayda alma, iletişim tespiti, sinyal bilgilerinin değerlendirilmesi işlemlerini yapabilmektedir.
Henüz suç yokken önleme amaçlı olarak iletişimin dinlenmesi, tespit edilmesi kural olarak yapılamaz çünkü iletişimin dinlenmesi, kayda alınması, sinyal bilgilerinin değerlendirilmesi işlemi bir koruma tedbiridir ve koruma tedbiri olması sebebiyle bir soruşturma veya kovuşturmada delil elde etmek amacıyla bu tedbire başvurulabilir. Henüz suç şüphesi yokken sadece suç işlenmesin diye bu koruma tedbirine başvurulamaz. Fakat Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu’nda, Jandarma Teşkilatı Görev ve Yetkileri Kanunu’nda ve Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı Kanunu’nda önleme amacıyla yapılan iletişimin denetlenmesi ve tespitine imkan sağlayan düzenlemeler bulunmaktadır. Mit telefon dinlemesi, telefon görüşmelerinin kayda alma, iletişim tespiti, sinyal bilgilerinin değerlendirilmesi işlemlerini önleme amacıyla da yapabilmektedir. Bu düzenlemeler 03/07/2005 tarihli 5297 sayılı Kanun ile hukuk düzenimize girmiştir. (Bkz. 5397 sayılı Kanun) Bu düzenleme ile 2559 sayılı Polis Vazife ve Selahiyet Kanunu’na, 2803 sayılı Jandarma Teşkilat, Görev ve Yetkileri Kanunu’na ek maddeler eklenmiş 2937 sayılı Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Millî İstihbarat Teşkilatı Kanunu’nun 6. maddesinin 1. fıkrası ise değiştirilmiştir. Böylelikle Polis, Jandarma ve Mit telefon dinlemesi, telefon görüşmelerinin kayda alınması, iletişim tespiti, sinyal bilgilerinin değerlendirilmesi işlemlerini önleme amacıyla yapabilecektir.
5271 sayılı CYY’nda düzenlenen koruma tedbirleri arasında yer alan ve işlenmiş ya da işlenmekte olan bir suça ilişkin delil elde etme amacını güden iletişimin denetlenmesi ile 5397 sayılı Yasayla getirilen önleme amaçlı iletişimin tespiti arasında her zaman kesin bir ayırıma varmak olanaksızdır. Her iki düzenleme arasındaki en önemli fark; 5271 sayılı Yasayla düzenlenen iletişimin tespiti, denetlenmesi ve kayda alınmasının amacının, işlenmiş veya işlenmekte olan bir suça ilişkin delil elde etmek olmasına karşın, 5397 sayılı Yasayla getirilen önleme amaçlı iletişimin tespiti ve denetlenmesi sonucunda ulaşılan bulguların, 2803 sayılı Yasanın Ek-5. maddesinin 6. fıkrası uyarınca, yalnızca bu Yasanın 7. maddesinde düzenlenen “emniyet ve asayiş ile kamu düzenini sağlamak, korumak ve kollamak, kaçakçılığı men, takip ve tahkik etmek, suç işlenmesini önlemek için gerekli tedbirleri almak ve uygulamak, ceza infaz kurumları ve tutukevlerinin dış korunmalarını yapmak” şeklinde sayılan mülki görevlerin ifası amacıyla kullanılabileceğidir.
5397 sayılı Yasa uyarınca önleme amaçlı iletişimin tespiti ve denetlenmesine, ancak suç işlenmesinin ve kamu düzeninin bozulmasının önlenmesi amacıyla başvurulabilecek ve önleme amacıyla yapılan iletişimin tespiti ve denetlenmesi sonucunda ulaşılan bulgular da, yasanın öngördüğü amaçlar dışında ve bu arada bir ceza soruşturması veya kovuşturmasında delil olarak da kullanılamayacaktır. (Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2011/93 E., 2011/95 K.)
Önleme amacıyla dinlemede kayda alma yasağı yoktur. Kayda alma yasağı sadece C.M.K. m. 135 için geçerlidir. Yani delil elde etmek için başvurulan koruma tedbiri için vardır, önleme amacıyla dinlemede kayda alma yasağı yoktur.
İletişimin dinlenmesi, kayda alınması ve sinyal bilgilerinin değerlendirilmesi nedir ?
İletişimin dinlenmesi, kayda alınması ve sinyal bilgilerinin değerlendirilmesi, telekomünikasyon yoluyla gerçekleştirilmekte olan konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması ile diğer her türlü iletişime uygun teknik araçlarla dinlenmesi ve kayda alınmasına yönelik işlemlerdir. Bu nedenle yüz yüze olan görüşmenin dinlenmesi bu madde kapsamında değildir. Gerçekleşmekte olan konuşmalardan bahsedilmektedir o halde gerçekleşmiş, bitmiş bir konuşmanın sonradan dinlenmesi ya da kayda alınması hukuk düzenlemesinde yer almamaktadır.
Sinyal bilgilerinin değerlendirilmesi nedir ?
Sinyal bilgilerinin değerlendirilmesi, iletişimin içeriğine müdahale niteliğinde olmayıp yetkili makamdan alınan karar kapsamında sinyal bilgilerinin iletişim sistemleri üzerinde bıraktığı izlerin tespit edilerek, bunlardan anlamlı sonuçlar çıkarmak üzere gerçekleştirilen değerlendirme işlemleridir.
İletişimin tespiti nedir ?
İletişimin tespiti, iletişimin içeriğine müdahale etmeden iletişim araçlarının diğer iletişim araçlarıyla kurduğu iletişime ilişkin arama, aranma, yer ve kimlik bilgilerinin tespitine ilişkin işlemleri ifade eder. İletişimin tespitinde iletişimin içeriğini bilinmemekte sadece iletişimi tespit edilen kişinin diğer bir kişi ile kaç saat, ne kadar süre boyunca konuştuğu bilinmektedir.
Sinyal bilgisi nedir ?
Sinyal bilgisi, bir şebekede haberleşmenin iletimi veya faturalama amacıyla işlenen her türlü veriyi ifade eder.
İletişimin tespiti ile sinyal bilgilerinin değerlendirilmesi arasındaki fark nedir ?
İletişimin tespiti iletişim yapılmaktayken uygulanmakta, sinyal bilgilerinin değerlendirilmesi ise sonradan yapılan işlemdir. Örneğin 40 gün sonra sinyal bilgileri değerlendirilen kişi, diğer bir kişi ile nereden ne kadar süre konuştu bu tespit edilir.
Milli İstihbarat Teşkilatı’nın Görevleri
Yukarıda ifade edildiği gibi Milli İstihbarat Teşkilatı, kanunun 4. maddesindeki görevleri yerine getirmek amacıyla Anayasa’nın ikinci maddesinde belirtilen temel niteliklere ve demokratik hukuk devletine yönelik ciddi bir tehlikenin varlığı halinde devlet güvenliğinin sağlanması, casusluk faaliyetlerinin ortaya çıkarılması, devlet sırrının ifşasının tespiti ve terörist faaliyetlerin önlenmesine ilişkin olarak iletişimin dinlenmesi, kayda alınması, sinyal bilgilerinin değerlendirilmesi işlemi yapabilmektedir. Bu görevleri incelemeden önce Anayasa’nın ikinci maddesini belirtelim.
Cumhuriyetin nitelikleri
Madde 2 – Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devletidir.
2937 sayılı Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı Kanunu’nun 4. maddesinde Milli İstihbarat Teşkilatı’nın görevleri düzenlenmiştir. Buna göre teşkilatın görevleri;
a) Türkiye Cumhuriyetinin ülkesi ve milleti ile bütünlüğüne, varlığına, bağımsızlığına, güvenliğine, Anayasal düzenine ve milli gücünü meydana getiren bütün unsurlarına karşı içten ve dıştan yöneltilen mevcut ve muhtemel faaliyetler hakkında milli güvenlik istihbaratını Devlet çapında oluşturmak ve bu istihbaratı Cumhurbaşkanı ,Genelkurmay Başkanı, Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri ile gerekli kuruluşlara ulaştırmak.
b) Devletin milli güvenlik siyasetiyle ilgili planların hazırlanması ve yürütülmesinde; Cumhurbaşkanı, Genelkurmay Başkanı, Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreteri ile ilgili bakanlıkların istihbarat istek ve ihtiyaçlarını karşılamak.
c) Kamu kurum ve kuruluşlarının istihbarat faaliyetlerinin yönlendirilmesi için Cumhurbaşkanı ve Milli Güvenlik Kuruluna tekliflerde bulunmak.
d) Kamu kurum ve kuruluşlarının istihbarat ve istihbarata karşı koyma faaliyetlerine teknik konularda müşavirlik yapmak ve koordinasyonun sağlanmasında yardımcı olmak.
e) Genelkurmay Başkanlığınca Silahlı Kuvvetler için lüzum görülecek haber ve istihbaratı, yapılacak protokole göre Genelkurmay Başkanlığına ulaştırmak.
f) Milli Güvenlik Kurulunda belirlenecek diğer görevleri yapmak.
g) İstihbarata karşı koymak.
h) Dış güvenlik, terörle mücadele ve millî güvenliğe ilişkin konularda Cumhurbaşkanınca verilen görevleri yerine getirmek.
i) Dış istihbarat, millî savunma, terörle mücadele ve uluslararası suçlar ile siber güvenlik konularında her türlü teknik istihbarat ve insan istihbaratı usul, araç ve sistemlerini kullanmak suretiyle bilgi, belge, haber ve veri toplamak, kaydetmek, analiz etmek ve üretilen istihbaratı gerekli kuruluşlara ulaştırmak.
j) İstihbarat kapasitesini, niteliğini ve etkinliğini artırmak amacıyla çağdaş istihbarat usul ve yöntemlerini araştırmak, teknolojik gelişmeleri takip etmek ve uygun görülenleri temin etmektir.
Milli İstihbarat Teşkilatı’nın Gerçekleştireceği Önleme Amacıyla Dinlemenin Amacı ve Kapsamı
Bakanlıklar ve diğer kamu kurum ve kuruluşları ile kamu hizmeti veren kuruluşların yöneticileri ve istihbarat hizmetlerinden sorumlu kişileri ile istihbaratın tevcihi, istihsali ve istihbarata karşı koyma konularında doğrudan ilişki kurabilir, uygun koordinasyon yöntemlerini uygulayabilir.
Bakanlıklar ve diğer kamu kurum ve kuruluşları ile kamu hizmeti veren kuruluşlara ait arşivlerden, elektronik bilgi işlem merkezlerinden ve iletişim alt yapısından kendi görev sahasına giren konularda yararlanabilmek, bunlarla irtibat kurabilmek, bilgi ve belge almak için gerekçesini de göstermek suretiyle yazılı talepte bulunabilir.
Milli İstihbarat Teşkilatı’nın Gerçekleştireceği Önleme Amacıyla İletişimin Dinlenmesi, Kayda Alınması, Sinyal Bilgilerinin Değerlendirilmesi Kararını Kim Verir ?
2937 sayılı Kanun’un 6. maddesine göre hâkim kararı veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Teşkilat Başkanı veya yardımcısının yazılı emriyle telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişim tespit edilebilir, dinlenebilir, sinyal bilgileri değerlendirilebilir, kayda alınabilir. Gecikmesinde sakınca bulunan hallerde verilen yazılı emir, yirmi dört saat içinde yetkili ve görevli hâkimin onayına sunulur. Hâkim, kararını en geç yirmi dört saat içinde verir. Sürenin dolması veya hâkim tarafından aksine karar verilmesi halinde tedbir derhal kaldırılır. Bu halde dinlemenin içeriğine ilişkin kayıtlar en geç on gün içinde yok edilir; durum bir tutanakla tespit olunur ve bu tutanak denetimde ibraz edilmek üzere muhafaza edilir. Bu işlemler, MİT tarafından kurulan merkez veya 4.7.1934 tarihli ve 2559 sayılı Polis Vazife ve Selahiyet Kanunu’nun ek 7. maddesinin onuncu fıkrası hükmüne göre kurulan merkez tarafından yürütülür. 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 135 inci maddesinin altıncı fıkrasının (a) bendinin (14) numaralı alt bendi kapsamında yapılacak dinlemeler de bu merkezler üzerinden yapılır.
Görüldüğü üzere Mit telefon dinlemesi işlemi de dahil yapacağı işlemler için karar almak zorunda veya yaptığı işlemleri hakim onayına sunmak zorundadır. Savcı bu kararı veremez. Dikkat edilmesi gerekilen bir husus ise Teşkilat başkanı veya yardımcısı sadece gecikmesinde sakınca bulunan durumlarda yazılı emir verebilir. Bu karar daha sonra hakimin onayına sunulur.
Peki Cumhuriyet Savcıları, Milli İstihbarat Teşkilatı’nın önleme amacıyla iletişimin dinlenmesi, kayda alınması, sinyal bilgilerinin değerlendirilmesi işlemi yapması için mahkemeye talepte bulunabilir mi?
Cumhuriyet Savcıları ÖNLEME amacıyla Milli İstihbarat Teşkilatı’nın, Polis Teşkilatı’nın ve Jandarma Teşkilatı’nın iletişimin dinlenmesi, kayda alınması, sinyal bilgilerinin değerlendirilmesi işlemi yapması için mahkemeye talepte bulunamaz. Çünkü önleme suçun işlenmesinden önceki bir adımı ifade ediyor. Cumhuriyet Savcıları ise ancak suç işlendikten sonra delil elde etmek amacıyla iletişimin tespiti, dinlenmesi ve kayda alınması işlemlerini mahkemeden talep edebilir veya gecikmesinde sakınca var ise kendisi karar verir ve sonra hakim onayına sunar.
C.M.K. m. 135- Bir suç dolayısıyla yapılan soruşturma ve kovuşturmada, suç işlendiğine ilişkin somut delillere dayanan kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı ve başka suretle delil elde edilmesi imkânının bulunmaması durumunda, hâkim veya gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde Cumhuriyet savcısının kararıyla şüpheli veya sanığın telekomünikasyon yoluyla iletişimi dinlenebilir, kayda alınabilir ve sinyal bilgileri değerlendirilebilir. Cumhuriyet savcısı kararını derhâl hâkimin onayına sunar ve hâkim, kararını en geç yirmi dört saat içinde verir. Sürenin dolması veya hâkim tarafından aksine karar verilmesi hâlinde tedbir Cumhuriyet savcısı tarafından derhâl kaldırılır.
C.M.K m. 135’de düzenlenen koruma tedbirleriyle sağlanmaya çalışılan amaç bir suç dolayısıyla delil elde etmektir. Yalnızca bir soruşturma veya kovuşturmada delil elde etmek amacıyla bu tedbire başvurulabilir. Önlemede ise ortada henüz bir suç yoktur. Bir suçun icrası için gereken hazırlıklar yapılıyor olabilir fakat henüz bir suç oluşmamıştır veya suçun icrasına başlanmamıştır. İşte tam da bu gibi durumların varlığından haberdar olabilmek için önleme amacıyla iletişimin dinlenmesi, kayda alınması, sinyal bilgilerinin değerlendirilmesi işlemi yapma yetkisi ve talepte bulunma yetkisi Milli İstihbarat Teşkilatı’na, Polis Teşkilatı’na ve Jandarma Teşkilatı’na verilmiştir. Bu yetkileri düzenleyen kanun hükmünün lafzından ve ruhundan da bu hususu çıkarabiliriz.
Bkz. 2559 sayılı Kanun: Ek madde 7- Polis, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne, Anayasa düzenine ve genel güvenliğine dair önleyici ve koruyucu tedbirleri almak, emniyet ve asayişi sağlamak üzere, ülke seviyesinde ve sanal ortamda istihbarat faaliyetlerinde bulunur, bu amaçla bilgi toplar, değerlendirir, yetkili mercilere veya kullanma alanına ulaştırır. Devletin diğer istihbarat kuruluşlarıyla işbirliği yapar.
Devamında ise “Birinci fıkrada belirtilen görevlerin yerine getirilmesine yönelik olarak …. hâkim kararı veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Emniyet Genel Müdürünün, Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Dairesi Başkanının veya bilişim suçlarıyla sınırlı olmak üzere bilişim suçları ile ilgili daire başkanının yazılı emriyle, telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişim veya internet bağlantı adresleriyle internet kaynakları arasındaki veri trafiği ile iletilen veriler tespit edilebilir, dinlenebilir, sinyal bilgileri değerlendirilebilir, kayda alınabilir.” ifadesi yer almaktadır. Yani Polis Teşkilatı, birinci fıkrada yazan hususlar kapsamında Anayasa düzenine ve genel güvenliğine ilişkin bir tehdit, bir saldırı, bir girişim olmasının önüne geçmek amacıyla istihbarati faaliyetlerde bulunur, bilgi toplar, dinler, değerlendirir ve bütün bunları gerçekleştirmek için iletişimin tespiti, dinlenmesi, kayda alınması, sinyal bilgilerinin değerlendirilmesi işlemlerini gerçekleştirecek teknolojileri araç olarak kullanır. Çok açık bir şekilde önleme amacıyla bu işlemlerin yapılması ve yapmak için talepte bulunma yetkisi Polis Teşkilatındadır. Cumhuriyet Savcıları önleme amacıyla bu işlemleri yapamaz, talep edemez ve yapılmasını diğer teşkilatlardan isteyemez.
Bkz. 2937 sayılı Kanun m. 6- “Millî İstihbarat Teşkilatı bu Kanun kapsamındaki görevlerini yerine getirirken aşağıdaki yetkileri kullanır” devamında ise “Anayasanın 2 nci maddesinde belirtilen temel niteliklere ve demokratik hukuk devletine yönelik ciddi bir tehlikenin varlığı halinde Devlet güvenliğinin sağlanması, casusluk faaliyetlerinin ortaya çıkarılması, Devlet sırrının ifşasının tespiti ve terörist faaliyetlerin önlenmesine ilişkin olarak, hâkim kararı veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Teşkilat Başkanı veya yardımcısının yazılı emriyle telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişim tespit edilebilir, dinlenebilir, sinyal bilgileri değerlendirilebilir, kayda alınabilir.” ifadesi yer almaktadır. Görüldüğü üzere Devletin güvenliğinin sağlanması, casusluk faaliyetlerinin önüne geçilmesi, terörist faaliyetlerin önüne geçilmesi gibi yukarıda sayılan durumlarda sadece Mit telefon dinlemesi, iletişimin tespiti, kayda alınması, sinyal bilgilerinin değerlendirilmesi işlemlerini yapabilir ve yapmak için talepte bulunabilir veya yazılı emir sonrası bunu hakim onayına sunar. Cumhuriyet Savcılarının mahkemeye talepte bulunma yetkisi yoktur. Ayrıca Milli İstihbarat Teşkilatı tarafından önleme amacıyla bu işlemlerin yapılması için de talepte bulunamaz.
Bkz. 2803 sayılı Kanun Ek m. 5- “Jandarma, bu Kanunun 7 nci maddesinin (a) bendine ilişkin görevleri yerine getirirken önleyici ve koruyucu tedbirleri almak üzere, sadece kendi sorumluluk alanında 4.12.2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun, casusluk suçları hariç, 250 nci maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentlerinde yazılı suçların işlenmesinin önlenmesi amacıyla, hâkim kararı veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Jandarma Genel Komutanı veya istihbarat başkanının yazılı emriyle, telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimi tespit edebilir, dinleyebilir, sinyal bilgilerini değerlendirebilir, kayda alabilir.”
Jandarma;
a) Mülki görevleri;
Emniyet ve asayiş ile kamu düzenini sağlamak, korumak ve kollamak, kaçakçılığı men, takip ve tahkik etmek, suç işlenmesini önlemek için gerekli tedbirleri almak ve uygulamak, ceza infaz kurumları ve tutukevlerinin dış korunmalarını yapmak, (b) ve (c) bentlerinde belirtilen görevler dışında kalan ve diğer kanun ve nizam hükümlerinin icrası ile bunlara dayalı emir ve kararlarla Jandarmaya verilen görevleri yapmak.
b) Adli görevleri;
İşlenmiş suçlarla ilgili olarak kanunlarda belirtilen işlemleri yapmak ve bunlara ilişkin adli hizmetleri yerine getirmek.
c) Askeri görevleri;
Kanunlarla ve Cumhurbaşkanlığı kararnameleriyle verilen askeri hizmetleri yerine getirmek.
bu görevleri yerine getirirken önleme amacıyla telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimi tespit edebilir, dinleyebilir, sinyal bilgilerini değerlendirebilir, kayda alabilir. Bu işlemleri yapmak için sadece Jandarma talepte bulunabilir. Cumhuriyet Savcılarına bu konuda yetki verilmemiş olup bunları Jandarma’nın yapmasını da isteyemez.
Yukarıda sayılan durumlara aykırı yapılan her işlem hukuka aykırı olacaktır.
Milli İstihbarat Teşkilatı’nın Gerçekleştireceği Önleme Amacıyla İletişimin Dinlenmesi (Mit Telefon Dinlemesi), Kayda Alınması, Sinyal Bilgilerinin Değerlendirilmesi Kararını Vermek İçin Yetkili ve Görevli Mahkeme Hangisidir ?
2937 sayılı Kanun’un 6. maddesine göre Milli İstihbarat Teşkilatı’nın gerçekleştireceği önleme amacıyla iletişimin dinlenmesi, kayda alınması, sinyal bilgilerinin değerlendirilmesi kararını vermek için yetkili ve görevli hâkim, Ankara ağır ceza mahkemesinin üyesidir. Hâkim kararları ve yazılı emirler, MİT Müsteşarlığı görevlilerince yerine getirilir.
Milli İstihbarat Teşkilatı’nın Gerçekleştireceği Önleme Amacıyla İletişimin Dinlenmesi (Mit Telefon Dinlemesi), Kayda Alınması, Sinyal Bilgilerinin Değerlendirilmesi Kararında Neler Yer Alır ?
Kararda ve yazılı emirde, hakkında tedbir uygulanacak kişinin kimliği, iletişim aracının türü, kullandığı telefon numaraları veya iletişim bağlantısını tespite imkân veren kodundan belirlenebilenler ile tedbirin türü, kapsamı ve süresi ile tedbire başvurulmasını gerektiren nedenler belirtilir.
Milli İstihbarat Teşkilatı’nın Gerçekleştireceği Önleme Amacıyla İletişimin Dinlenmesi (Mit Telefon Dinlemesi), Kayda Alınması, Sinyal Bilgilerinin Değerlendirilmesi İşlemi Ne Kadar Süre İçin Verilir ?
Kararlar, en fazla üç ay için verilebilir; bu süre aynı usûlle üçer ayı geçmeyecek şekilde en fazla üç defa uzatılabilir. Ancak, casusluk faaliyetlerinin tespiti ve terör örgütünün faaliyeti çerçevesinde devam eden tehlikelere ilişkin olarak gerekli görülmesi halinde, hâkim üç aydan fazla olmamak üzere sürenin müteaddit defalar uzatılmasına karar verebilir. İşlemin başladığı ve bitirildiği tarih ve saat ile işlemi yapanın kimliği bir tutanakla saptanır.
Tedbirin Sona Ermesi
Uygulanan tedbirin sona ermesi halinde, Mit telefon dinlemesinin içeriğine ilişkin kayıtlar en geç on gün içinde yok edilir; durum bir tutanakla tespit olunur ve bu tutanak denetimde ibraz edilmek üzere muhafaza edilir. Bu madde hükümlerine göre yürütülen faaliyetler çerçevesinde elde edilen kayıtlar, bu Kanunda belirtilen amaçlar dışında kullanılamaz. Elde edilen bilgi ve kayıtların saklanmasında ve korunmasında gizlilik ilkesi geçerlidir.
Önleme Amaçlı İletişimin Tespiti ve Denetlenmesi Sonucunda Elde Edilen Deliller Ceza Soruşturması veya Kovuşturmasında Delil Olarak Kullanılamaz
5271 sayılı CYY’nda düzenlenen koruma tedbirleri arasında yer alan ve işlenmiş ya da işlenmekte olan bir suça ilişkin delil elde etme amacını güden iletişimin denetlenmesi ile 5397 sayılı Yasayla getirilen önleme amaçlı iletişimin tespiti arasında her zaman kesin bir ayırıma varmak olanaksızdır. Her iki düzenleme arasındaki en önemli fark; 5271 sayılı Yasayla düzenlenen iletişimin tespiti, denetlenmesi ve kayda alınmasının amacının, işlenmiş veya işlenmekte olan bir suça ilişkin delil elde etmek olmasına karşın, 5397 sayılı Yasayla getirilen önleme amaçlı iletişimin tespiti ve denetlenmesi sonucunda ulaşılan bulguların, 2803 sayılı Yasanın Ek-5. maddesinin 6. fıkrası uyarınca, yalnızca bu Yasanın 7. maddesinde düzenlenen “emniyet ve asayiş ile kamu düzenini sağlamak, korumak ve kollamak, kaçakçılığı men, takip ve tahkik etmek, suç işlenmesini önlemek için gerekli tedbirleri almak ve uygulamak, ceza infaz kurumları ve tutukevlerinin dış korunmalarını yapmak” şeklinde sayılan mülki görevlerin ifası amacıyla kullanılabileceğidir.
5397 sayılı Yasa uyarınca önleme amaçlı iletişimin tespiti ve denetlenmesine, ancak suç işlenmesinin ve kamu düzeninin bozulmasının önlenmesi amacıyla başvurulabilecek ve önleme amacıyla yapılan iletişimin tespiti ve denetlenmesi sonucunda ulaşılan bulgular da, yasanın öngördüğü amaçlar dışında ve bu arada bir ceza soruşturması veya kovuşturmasında delil olarak da kullanılamayacaktır.
Önleme amaçlı iletişimin tespiti ve denetlenmesi sonucunda ulaşılan bulgularla bir suç işlendiğinin anlaşılması karşısında, elde edilen bu bulgular, 5397 sayılı Yasanın 1 ve 2. maddeleri uyarınca, yasanın öngördüğü amaçlar dışında ve bu arada bir ceza soruşturması veya kovuşturmasında delil olarak kullanılamayacağından, anılan düzenlemenin gerekçesinde de açıkça belirtildiği üzere, kolluk görevlilerince durum derhal adli birimlere bildirilmeli ve somut olayın özelliğine göre Cumhuriyet savcılığınca gerek görülürse bu bilgilerden hareketle soruşturmaya başlanılmalıdır.
Öğretide bu konuda;
“…Önleme amaçlı iletişimin denetlenmesinde şartlarına bağlı kalındığı müddetçe bir hukuka aykırılık olmayıp, sadece bunların delil olarak kullanılmasının engellenmesi sözkonusudur. Bunun sebebi de belki önleme amaçlı iletişimin denetlenmesi yolunun tatbikinin, adli maksatlı olana nazaran daha kolay uygulanabilmesine dayandırılabilir” şeklinde görüş bulunmaktadır. (Prof. Dr. Ersan Şen, Türk Hukukunda Telefon Dinleme Gizli Soruşturmacı X Muhbir, Ankara 2011. Sayfa 70-77, Dr. Mehmet Murat Yardımcı, İletişimin Denetlenmesi, Ankara 2009. Sayfa 262-263, Dr. Seydi Kaymaz, İletişimin Denetlenmesi, Ankara 2009. Sayfa 489-498)
Bu bilgiler ışığında somut olay değerlendirildiğinde;
Yerel mahkeme tarafından, içeriği hükme esas alınan Van 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 16.12.2005 gün ve 553 sayılı iletişimin tespiti kararının, 5397 sayılı Yasanın 2. maddesi ile 2803 sayılı Yasaya eklenen Ek 5. madde uyarınca verilen önleme dinlemesi kararı niteliğinde olması karşısında, bu şekilde ulaşılan bulgular, yukarıdaki açıklanan ilkeler doğrultusunda ceza yargılamasında delil olarak kullanılamayacağından ve bu bulgulara dayalı hüküm kurulamayacağından, yerel mahkemece; sanığın örgütsel konumu hakkında kolluktan güncel bilgiler alındıktan ve silahlı terör örgütü adına faaliyette bulunduğu istihbari bilgisi üzerine, hakkında 5397 sayılı Yasaya dayalı olarak önleme dinlemesi kararı verilen Y.. E.. ile ilgili soruşturma evrakı da getirtilip incelendikten sonra, önleme amaçlı iletişimin denetlenmesi sonucunda ulaşılan bulgular dışındaki somut deliller değerlendirilerek sanığın hukuksal durumunun tayin ve takdiri gerekmektedir.
Bu itibarla, önleme amaçlı iletişimin denetlenmesi sonucu ulaşılan kayıt ve bulgular esas alınarak kurulan yerel mahkeme hükmü ile bu hükmü onayan Özel Daire kararı isabetli bulunmadığından, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının kabulü ile Özel Daire onama kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme hükmünün, eksik inceleme nedeniyle bozulmasına karar verilmelidir. (Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2011/93 E., 2011/95 K.)
Hukuka Aykırı Mit Telefon Dinlemesi, Kayda Alınması, Sinyal Bilgilerinin Değerlendirilmesi, İletişimin Tespiti,
5397 sayılı Kanun madde 3- Bu maddede yer alan faaliyetlerin denetimi, sıralı kurum amirleri ve Devlet Denetleme Kurulu tarafından yapılır. Bu maddede belirlenen usûl ve esaslara aykırı dinlemeler hukuken geçerli sayılmaz ve bu şekilde dinleme yapanlar hakkında 26.9.2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu hükümlerine göre işlem yapılır. Bu madde hükümlerine aykırı hareket edenler hakkında, görev sırasında veya görevden dolayı işlenmiş olsa bile Cumhuriyet savcılarınca doğrudan soruşturma yapılır.
Dikkat edilmesi gerekilen husus “bu madde hükümlerine aykırı hareket edenler hakkında, görev sırasında veya görevden dolayı işlenmiş olsa bile Cumhuriyet savcılarınca doğrudan soruşturma yapılır” ifadesindeki doğrudan soruşturma yapılır ifadesidir. Çünkü Mit mensuplarına soruşturma yapma iznini Cumhurbaşkanı verir.
Soruşturma izni ve yargılama 2937 sayılı Kanun madde 26
MİT mensuplarının veya belirli bir görevi ifa etmek üzere kamu görevlileri arasından Cumhurbaşkanı tarafından görevlendirilenlerin; görevlerini yerine getirirken, görevin niteliğinden doğan veya görevin ifası sırasında işledikleri iddia olunan suçlardan dolayı ya da 5271 sayılı Kanunun 250 nci maddesinin birinci fıkrasına göre kurulan ağır ceza mahkemelerinin görev alanına giren suçları işledikleri iddiasıyla haklarında soruşturma yapılması Cumhurbaşkanının iznine bağlıdır.
Cumhuriyet savcıları, MİT görev ve faaliyetleri ile mensuplarına ilişkin herhangi bir ihbar veya şikâyet aldıklarında veya böyle bir durumu öğrendiklerinde MİT’e bildirirler. MİT’in, konunun görev ve faaliyetlerine ilişkin olduğunu belirtmesi veya belgelendirmesi hâlinde adli yönden başkaca bir işlem yapılmaz ve herhangi bir koruma tedbiri uygulanmaz. Ancak birinci fıkra hükümlerine göre işlem yapılabilir.
İsimsiz, imzasız, adressiz yahut takma adla yapıldığı anlaşılan ya da belli bir olayı ve nedeni içermeyen, delilleri ve dayanakları gösterilmeyen ihbar ve şikâyetler, Cumhuriyet savcılarınca işleme konulmaz.
Kanun koyucu burada bir istisnai durum düzenlemiş ve önleme amacıyla yapılan Mit telefon dinleme, kayıt, değerlendirme, tespit işlemleri sonucunda elde edilen kayıtlar kanunda belirtilen amaçlar dışında kullanılırsa, elde edilen bilgi ve kayıtların saklanmasında ve korunmasında gizlilik ilkesine aykırı davranılırsa görev sırasında veya görevden dolayı işlenmiş olsa bile Cumhuriyet savcıları doğrudan soruşturma yapabilecektir. Bu istisnanın amacı Mit mensuplarının bilgi sızdırması, karşı istihbarati faaliyetlerde bulunması gibi hususların önüne geçmek için olabilir.
Milli İstihbarat Teşkilatı’nın Karar Almasına Gerek Olmadan Gerçekleştireceği Önleme Amacıyla İletişimin Dinlenmesi, Kayda Alınması, Sinyal Bilgilerinin Değerlendirilmesi
Önleyici istihbarat elde etmek ve analiz yapabilmek amacıyla yukarıdaki hükümlere ve diğer kanunlardaki düzenlemelere bağlı kalmaksızın; Teşkilat Başkanı veya yardımcısının onayıyla yurt dışında veya yabancılar tarafından gerçekleştirilen iletişim ile ankesörlü telefonlarla gerçekleştirilen iletişim ve MİT mensuplarının, MİT’te görev almış olanların veya görev almak üzere başvuranların iletişimi tespit edilebilir, dinlenebilir, sinyal bilgileri değerlendirilebilir, kayda alınabilir.
Yazılarım zaman damgalı olarak kayıt altına alınmakta olup her türlü hakkım saklıdır. Yazılarımın atıfta bulunularak kullanılması serbesttir. Meslektaşlarımın dilekçelerinde kullanması serbesttir.
Bir yanıt yazın