Polis Teşkilatı’nın Gerçekleştireceği Önleme Amacıyla İletişimin Dinlenmesi, Kayda Alınması, Sinyal Bilgilerinin Değerlendirilmesi İşlemi
Polis, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne, Anayasa düzenine ve genel güvenliğine dair önleyici ve koruyucu tedbirleri almak, emniyet ve asayişi sağlamak üzere, ülke seviyesinde ve sanal ortamda istihbarat faaliyetlerinde bulunur, bu amaçla bilgi toplar, değerlendirir, yetkili mercilere veya kullanma alanına ulaştırır. Devletin diğer istihbarat kuruluşlarıyla işbirliği yapar. Polis Teşkilatı bu belirtilen görevlerin yerine getirilmesine yönelik olarak, 4.12.2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun, casusluk suçları hariç, 250 nci maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentlerinde yazılı suçlar ile bilişim suçlarının işlenmesinin önlenmesi amacıyla telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişim veya internet bağlantı adresleriyle internet kaynakları arasındaki veri trafiği ile iletilen verileri tespit edebilir, dinleyebilir, sinyal bilgilerini değerlendirebilir, kayda alabilir. Görüldüğü üzere Polis Teşkilatı önleme amacıyla telefon görüşmelerini sadece dinlemiyor ayrıca kayda da alabiliyor. Ayrıca önleme amacıyla iletişimi tespit edebilir, sinyal bilgilerini değerlendirebilir. Bütün bunları internet bağlantı adresleriyle internet kaynakları arasında veri trafiği ile iletilen veriler için de yapabilir.
Henüz suç yokken önleme amaçlı olarak iletişimin dinlenmesi, tespit edilmesi kural olarak yapılamaz çünkü iletişimin dinlenmesi, kayda alınması, sinyal bilgilerinin değerlendirilmesi işlemi bir koruma tedbiridir ve koruma tedbiri olması sebebiyle bir soruşturma veya kovuşturmada delil elde etmek amacıyla bu tedbire başvurulabilir. Henüz suç şüphesi yokken sadece suç işlenmesin diye bu koruma tedbirine başvurulamaz. Fakat Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu’nda, Jandarma Teşkilatı Görev ve Yetkileri Kanunu’nda ve Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı Kanunu’nda önleme amacıyla yapılan iletişimin denetlenmesi ve tespitine imkan sağlayan düzenlemeler bulunmaktadır. Bu düzenlemeler 03/07/2005 tarihli 5297 sayılı Kanun ile hukuk düzenimize girmiştir. (Bkz. 5397 sayılı Kanun) Bu düzenleme ile 2559 sayılı Polis Vazife ve Selahiyet Kanunu’na, 2803 sayılı Jandarma Teşkilat, Görev ve Yetkileri Kanunu’na ek maddeler eklenmiş 2937 sayılı Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Millî İstihbarat Teşkilatı Kanunu’nun 6. maddesinin 1. fıkrası ise değiştirilmiştir. Böylelikle Polis, Jandarma ve Milli İstihbarat Teşkilatı telefon dinlemesi, telefon görüşmelerinin kayda alınması, iletişimin tespiti, sinyal bilgilerinin değerlendirilmesi işlemlerini önleme amacıyla yapabilecektir.
5271 sayılı CYY’nda düzenlenen koruma tedbirleri arasında yer alan ve işlenmiş ya da işlenmekte olan bir suça ilişkin delil elde etme amacını güden iletişimin denetlenmesi ile 5397 sayılı Yasayla getirilen önleme amaçlı iletişimin tespiti arasında her zaman kesin bir ayırıma varmak olanaksızdır. Her iki düzenleme arasındaki en önemli fark; 5271 sayılı Yasayla düzenlenen iletişimin tespiti, denetlenmesi ve kayda alınmasının amacının, işlenmiş veya işlenmekte olan bir suça ilişkin delil elde etmek olmasına karşın, 5397 sayılı Yasayla getirilen önleme amaçlı iletişimin tespiti ve denetlenmesi sonucunda ulaşılan bulguların, 2803 sayılı Yasanın Ek-5. maddesinin 6. fıkrası uyarınca, yalnızca bu Yasanın 7. maddesinde düzenlenen “emniyet ve asayiş ile kamu düzenini sağlamak, korumak ve kollamak, kaçakçılığı men, takip ve tahkik etmek, suç işlenmesini önlemek için gerekli tedbirleri almak ve uygulamak, ceza infaz kurumları ve tutukevlerinin dış korunmalarını yapmak” şeklinde sayılan mülki görevlerin ifası amacıyla kullanılabileceğidir.
5397 sayılı Yasa uyarınca önleme amaçlı iletişimin tespiti ve denetlenmesine, ancak suç işlenmesinin ve kamu düzeninin bozulmasının önlenmesi amacıyla başvurulabilecek ve önleme amacıyla yapılan iletişimin tespiti ve denetlenmesi sonucunda ulaşılan bulgular da, yasanın öngördüğü amaçlar dışında ve bu arada bir ceza soruşturması veya kovuşturmasında delil olarak da kullanılamayacaktır. (Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2011/93 E., 2011/95 K.)
Önleme amacıyla dinlemede kayda alma yasağı yoktur. Kayda alma yasağı sadece C.M.K. m. 135 için geçerlidir. Yani delil elde etmek için başvurulan koruma tedbiri için vardır, önleme amacıyla dinlemede kayda alma yasağı yoktur.
İletişimin dinlenmesi, kayda alınması ve sinyal bilgilerinin değerlendirilmesi nedir ?
İletişimin dinlenmesi, kayda alınması ve sinyal bilgilerinin değerlendirilmesi, telekomünikasyon yoluyla gerçekleştirilmekte olan konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması ile diğer her türlü iletişime uygun teknik araçlarla dinlenmesi ve kayda alınmasına yönelik işlemlerdir. Bu nedenle yüz yüze olan görüşmenin dinlenmesi bu madde kapsamında değildir. Gerçekleşmekte olan konuşmalardan bahsedilmektedir o halde gerçekleşmiş, bitmiş bir konuşmanın sonradan dinlenmesi ya da kayda alınması hukuk düzenlemesinde yer almamaktadır.
Sinyal bilgilerinin değerlendirilmesi nedir ?
Sinyal bilgilerinin değerlendirilmesi, iletişimin içeriğine müdahale niteliğinde olmayıp yetkili makamdan alınan karar kapsamında sinyal bilgilerinin iletişim sistemleri üzerinde bıraktığı izlerin tespit edilerek, bunlardan anlamlı sonuçlar çıkarmak üzere gerçekleştirilen değerlendirme işlemleridir.
İletişimin tespiti nedir ?
İletişimin tespiti, iletişimin içeriğine müdahale etmeden iletişim araçlarının diğer iletişim araçlarıyla kurduğu iletişime ilişkin arama, aranma, yer ve kimlik bilgilerinin tespitine ilişkin işlemleri ifade eder. İletişimin tespitinde iletişimin içeriğini bilinmemekte sadece iletişimi tespit edilen kişinin diğer bir kişi ile kaç saat, ne kadar süre boyunca konuştuğu bilinmektedir.
Sinyal bilgisi nedir ?
Sinyal bilgisi, bir şebekede haberleşmenin iletimi veya faturalama amacıyla işlenen her türlü veriyi ifade eder.
İletişimin tespiti ile sinyal bilgilerinin değerlendirilmesi arasındaki fark nedir ?
İletişimin tespiti iletişim yapılmaktayken uygulanmakta, sinyal bilgilerinin değerlendirilmesi ise sonradan yapılan işlemdir. Örneğin 40 gün sonra sinyal bilgileri değerlendirilen kişi, diğer bir kişi ile nereden ne kadar süre konuştu bu tespit edilir.
Polis Teşkilatı’nın Gerçekleştireceği Önleme Amacıyla İletişimin Dinlenmesi, Kayda Alınması, Sinyal Bilgilerinin Değerlendirilmesi Kararını Kim Verir ?
2559 sayılı Kanun’un ek 7. maddesi uyarınca hâkim kararı veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Emniyet Genel Müdürünün, Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Dairesi Başkanının veya bilişim suçlarıyla sınırlı olmak üzere bilişim suçları ile ilgili daire başkanının yazılı emriyle telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişim veya internet bağlantı adresleriyle internet kaynakları arasındaki veri trafiği ile iletilen veriler tespit edilebilir, dinlenebilir, sinyal bilgileri değerlendirilebilir, kayda alınabilir. Gecikmesinde sakınca bulunan hallerde verilen yazılı emir, yirmidört saat içinde yetkili ve görevli hâkimin onayına sunulur. Hâkim, kararını en geç kırk sekiz saat içinde verir. Sürenin dolması veya hâkim tarafından aksine karar verilmesi halinde tedbir derhal kaldırılır. Bu halde dinlemenin içeriğine ilişkin kayıtlar en geç on gün içinde yok edilir; durum bir tutanakla tespit olunur ve bu tutanak denetimde ibraz edilmek üzere muhafaza edilir.
Görüldüğü üzere Polis Teşkilatı telefon dinlemesi işlemi de dahil yapacağı işlemler için karar almak zorunda veya yaptığı işlemleri hakim onayına sunmak zorundadır. Savcı bu kararı veremez. Dikkat edilmesi gerekilen bir husus ise Emniyet Genel Müdürünün, Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Dairesi Başkanı veya bilişim suçlarıyla sınırlı olmak üzere bilişim suçları ile ilgili daire başkanı sadece gecikmesinde sakınca bulunan durumlarda yazılı emir verebilir. Bu karar daha sonra hakimin onayına sunulur.
Peki Cumhuriyet Savcıları, Milli İstihbarat Teşkilatı’nın önleme amacıyla iletişimin dinlenmesi, kayda alınması, sinyal bilgilerinin değerlendirilmesi işlemi yapması için mahkemeye talepte bulunabilir mi?
Cumhuriyet Savcıları ÖNLEME amacıyla Milli İstihbarat Teşkilatı’nın, Polis Teşkilatı’nın ve Jandarma Teşkilatı’nın iletişimin dinlenmesi, kayda alınması, sinyal bilgilerinin değerlendirilmesi işlemi yapması için mahkemeye talepte bulunamaz. Çünkü önleme suçun işlenmesinden önceki bir adımı ifade ediyor. Cumhuriyet Savcıları ise ancak suç işlendikten sonra delil elde etmek amacıyla iletişimin tespiti, dinlenmesi ve kayda alınması işlemlerini mahkemeden talep edebilir veya gecikmesinde sakınca var ise kendisi karar verir ve sonra hakim onayına sunar.
C.M.K. m. 135- Bir suç dolayısıyla yapılan soruşturma ve kovuşturmada, suç işlendiğine ilişkin somut delillere dayanan kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı ve başka suretle delil elde edilmesi imkânının bulunmaması durumunda, hâkim veya gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde Cumhuriyet savcısının kararıyla şüpheli veya sanığın telekomünikasyon yoluyla iletişimi dinlenebilir, kayda alınabilir ve sinyal bilgileri değerlendirilebilir. Cumhuriyet savcısı kararını derhâl hâkimin onayına sunar ve hâkim, kararını en geç yirmi dört saat içinde verir. Sürenin dolması veya hâkim tarafından aksine karar verilmesi hâlinde tedbir Cumhuriyet savcısı tarafından derhâl kaldırılır.
C.M.K m. 135’de düzenlenen koruma tedbirleriyle sağlanmaya çalışılan amaç bir suç dolayısıyla delil elde etmektir. Yalnızca bir soruşturma veya kovuşturmada delil elde etmek amacıyla bu tedbire başvurulabilir. Önlemede ise ortada henüz bir suç yoktur. Bir suçun icrası için gereken hazırlıklar yapılıyor olabilir fakat henüz bir suç oluşmamıştır veya suçun icrasına başlanmamıştır. İşte tam da bu gibi durumların varlığından haberdar olabilmek için önleme amacıyla iletişimin dinlenmesi, kayda alınması, sinyal bilgilerinin değerlendirilmesi işlemi yapma yetkisi ve talepte bulunma yetkisi Milli İstihbarat Teşkilatı’na, Polis Teşkilatı’na ve Jandarma Teşkilatı’na verilmiştir. Bu yetkileri düzenleyen kanun hükmünün lafzından ve ruhundan da bu hususu çıkarabiliriz.
Bkz. 2559 sayılı Kanun: Ek madde 7- Polis, Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne, Anayasa düzenine ve genel güvenliğine dair önleyici ve koruyucu tedbirleri almak, emniyet ve asayişi sağlamak üzere, ülke seviyesinde ve sanal ortamda istihbarat faaliyetlerinde bulunur, bu amaçla bilgi toplar, değerlendirir, yetkili mercilere veya kullanma alanına ulaştırır. Devletin diğer istihbarat kuruluşlarıyla işbirliği yapar.
Devamında ise “Birinci fıkrada belirtilen görevlerin yerine getirilmesine yönelik olarak …. hâkim kararı veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Emniyet Genel Müdürünün, Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Dairesi Başkanının veya bilişim suçlarıyla sınırlı olmak üzere bilişim suçları ile ilgili daire başkanının yazılı emriyle, telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişim veya internet bağlantı adresleriyle internet kaynakları arasındaki veri trafiği ile iletilen veriler tespit edilebilir, dinlenebilir, sinyal bilgileri değerlendirilebilir, kayda alınabilir.” ifadesi yer almaktadır. Yani Polis Teşkilatı, birinci fıkrada yazan hususlar kapsamında Anayasa düzenine ve genel güvenliğine ilişkin bir tehdit, bir saldırı, bir girişim olmasının önüne geçmek amacıyla istihbarati faaliyetlerde bulunur, bilgi toplar, dinler, değerlendirir ve bütün bunları gerçekleştirmek için iletişimin tespiti, dinlenmesi, kayda alınması, sinyal bilgilerinin değerlendirilmesi işlemlerini gerçekleştirecek teknolojileri araç olarak kullanır. Çok açık bir şekilde önleme amacıyla bu işlemlerin yapılması ve yapmak için talepte bulunma yetkisi Polis Teşkilatındadır. Cumhuriyet Savcıları önleme amacıyla bu işlemleri yapamaz, talep edemez ve yapılmasını diğer teşkilatlardan isteyemez.
Bkz. 2937 sayılı Kanun m. 6- “Millî İstihbarat Teşkilatı bu Kanun kapsamındaki görevlerini yerine getirirken aşağıdaki yetkileri kullanır” devamında ise “Anayasanın 2 nci maddesinde belirtilen temel niteliklere ve demokratik hukuk devletine yönelik ciddi bir tehlikenin varlığı halinde Devlet güvenliğinin sağlanması, casusluk faaliyetlerinin ortaya çıkarılması, Devlet sırrının ifşasının tespiti ve terörist faaliyetlerin önlenmesine ilişkin olarak, hâkim kararı veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Teşkilat Başkanı veya yardımcısının yazılı emriyle telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişim tespit edilebilir, dinlenebilir, sinyal bilgileri değerlendirilebilir, kayda alınabilir.” ifadesi yer almaktadır. Görüldüğü üzere Devletin güvenliğinin sağlanması, casusluk faaliyetlerinin önüne geçilmesi, terörist faaliyetlerin önüne geçilmesi gibi yukarıda sayılan durumlarda sadece Milli İstihbarat Teşkilatı iletişim dinlemesi, iletişimin tespiti, kayda alınması, sinyal bilgilerinin değerlendirilmesi işlemlerini yapabilir ve yapmak için talepte bulunabilir veya yazılı emir sonrası bunu hakim onayına sunar. Cumhuriyet Savcılarının mahkemeye talepte bulunma yetkisi yoktur. Ayrıca Milli İstihbarat Teşkilatı tarafından önleme amacıyla bu işlemlerin yapılması için de talepte bulunamaz.
Bkz. 2803 sayılı Kanun Ek m. 5- “Jandarma, bu Kanunun 7 nci maddesinin (a) bendine ilişkin görevleri yerine getirirken önleyici ve koruyucu tedbirleri almak üzere, sadece kendi sorumluluk alanında 4.12.2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun, casusluk suçları hariç, 250 nci maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentlerinde yazılı suçların işlenmesinin önlenmesi amacıyla, hâkim kararı veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Jandarma Genel Komutanı veya istihbarat başkanının yazılı emriyle, telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimi tespit edebilir, dinleyebilir, sinyal bilgilerini değerlendirebilir, kayda alabilir.”
Jandarma;
a) Mülki görevleri;
Emniyet ve asayiş ile kamu düzenini sağlamak, korumak ve kollamak, kaçakçılığı men, takip ve tahkik etmek, suç işlenmesini önlemek için gerekli tedbirleri almak ve uygulamak, ceza infaz kurumları ve tutukevlerinin dış korunmalarını yapmak, (b) ve (c) bentlerinde belirtilen görevler dışında kalan ve diğer kanun ve nizam hükümlerinin icrası ile bunlara dayalı emir ve kararlarla Jandarmaya verilen görevleri yapmak.
b) Adli görevleri;
İşlenmiş suçlarla ilgili olarak kanunlarda belirtilen işlemleri yapmak ve bunlara ilişkin adli hizmetleri yerine getirmek.
c) Askeri görevleri;
Kanunlarla ve Cumhurbaşkanlığı kararnameleriyle verilen askeri hizmetleri yerine getirmek.
bu görevleri yerine getirirken önleme amacıyla telekomünikasyon yoluyla yapılan iletişimi tespit edebilir, dinleyebilir, sinyal bilgilerini değerlendirebilir, kayda alabilir. Bu işlemleri yapmak için sadece Jandarma talepte bulunabilir. Cumhuriyet Savcılarına bu konuda yetki verilmemiş olup bunları Jandarma’nın yapmasını da isteyemez.
Yukarıda sayılan durumlara aykırı yapılan her işlem hukuka aykırı olacaktır.
Polis Teşkilatı’nın Gerçekleştireceği Önleme Amacıyla İletişimin Dinlenmesi, Kayda Alınması, Sinyal Bilgilerinin Değerlendirilmesi Kararını Vermek İçin Yetkili ve Görevli Mahkeme Hangisidir ?
2559 sayılı Kanun’un ek 7. maddesine göre Polis Teşkilatı’nın gerçekleştireceği önleme amacıyla iletişimin dinlenmesi, kayda alınması, sinyal bilgilerinin değerlendirilmesi kararını vermek için yetkili ve görevli hâkim, Ankara ağır ceza mahkemesinin üyesidir. Hâkim kararları ve yazılı emirler, Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Dairesi Başkanlığı görevlileri ile bilişim suçlarıyla sınırlı olmak üzere bilişim suçlarıyla ilgili daire başkanlığı görevlilerince yerine getirilir. İşlemin başladığı ve bitirildiği tarih ve saat ile işlemi yapanın kimliği bir tutanakla saptanır.
Polis Teşkilatı’nın Gerçekleştireceği Önleme Amacıyla İletişimin Dinlenmesi, Kayda Alınması, Sinyal Bilgilerinin Değerlendirilmesi Kararında Neler Yer Alır ?
Kararda ve yazılı emirde, hakkında tedbir uygulanacak kişinin kimliği, iletişim aracının türü, kullandığı telefon numaraları, ilgili internet bağlantı adresi veya bağlantıyı tesbite imkân veren kodundan belirlenebilenler ile tedbirin türü, kapsamı ve süresi ile tedbire başvurulmasını gerektiren nedenler belirtilir.
Polis Teşkilatı’nın Gerçekleştireceği Önleme Amacıyla İletişimin Dinlenmesi, Kayda Alınması, Sinyal Bilgilerinin Değerlendirilmesi İşlemi Ne Kadar Süre İçin Verilir ?
Kararlar, en fazla üç ay için verilebilir; bu süre aynı usûlle üçer ayı geçmeyecek şekilde en fazla üç defa uzatılabilir. Ancak, terör örgütünün faaliyeti çerçevesinde devam eden tehlikelere ilişkin olarak gerekli görülmesi halinde, hâkim üç aydan fazla olmamak üzere sürenin müteaddit defalar uzatılmasına karar verebilir.
Tedbirin Sona Ermesi
Uygulanan tedbirin sona ermesi halinde, dinlemenin içeriğine ilişkin kayıtlar en geç on gün içinde yok edilir. Durum bir tutanakla tesbit olunur ve bu tutanak denetimde ibraz edilmek üzere muhafaza edilir. Bu madde hükümlerine göre yürütülen faaliyetler çerçevesinde elde edilen kayıtlar, birinci fıkrada belirtilen amaçlar dışında kullanılamaz. Elde edilen bilgi ve kayıtların saklanmasında ve korunmasında gizlilik ilkesi geçerlidir.
Önleme Amaçlı İletişimin Tespiti ve Denetlenmesi Sonucunda Elde Edilen Deliller Ceza Soruşturması veya Kovuşturmasında Delil Olarak Kullanılamaz
5271 sayılı CYY’nda düzenlenen koruma tedbirleri arasında yer alan ve işlenmiş ya da işlenmekte olan bir suça ilişkin delil elde etme amacını güden iletişimin denetlenmesi ile 5397 sayılı Yasayla getirilen önleme amaçlı iletişimin tespiti arasında her zaman kesin bir ayırıma varmak olanaksızdır. Her iki düzenleme arasındaki en önemli fark; 5271 sayılı Yasayla düzenlenen iletişimin tespiti, denetlenmesi ve kayda alınmasının amacının, işlenmiş veya işlenmekte olan bir suça ilişkin delil elde etmek olmasına karşın, 5397 sayılı Yasayla getirilen önleme amaçlı iletişimin tespiti ve denetlenmesi sonucunda ulaşılan bulguların, 2803 sayılı Yasanın Ek-5. maddesinin 6. fıkrası uyarınca, yalnızca bu Yasanın 7. maddesinde düzenlenen “emniyet ve asayiş ile kamu düzenini sağlamak, korumak ve kollamak, kaçakçılığı men, takip ve tahkik etmek, suç işlenmesini önlemek için gerekli tedbirleri almak ve uygulamak, ceza infaz kurumları ve tutukevlerinin dış korunmalarını yapmak” şeklinde sayılan mülki görevlerin ifası amacıyla kullanılabileceğidir.
5397 sayılı Yasa uyarınca önleme amaçlı iletişimin tespiti ve denetlenmesine, ancak suç işlenmesinin ve kamu düzeninin bozulmasının önlenmesi amacıyla başvurulabilecek ve önleme amacıyla yapılan iletişimin tespiti ve denetlenmesi sonucunda ulaşılan bulgular da, yasanın öngördüğü amaçlar dışında ve bu arada bir ceza soruşturması veya kovuşturmasında delil olarak da kullanılamayacaktır.
Önleme amaçlı iletişimin tespiti ve denetlenmesi sonucunda ulaşılan bulgularla bir suç işlendiğinin anlaşılması karşısında, elde edilen bu bulgular, 5397 sayılı Yasanın 1 ve 2. maddeleri uyarınca, yasanın öngördüğü amaçlar dışında ve bu arada bir ceza soruşturması veya kovuşturmasında delil olarak kullanılamayacağından, anılan düzenlemenin gerekçesinde de açıkça belirtildiği üzere, kolluk görevlilerince durum derhal adli birimlere bildirilmeli ve somut olayın özelliğine göre Cumhuriyet savcılığınca gerek görülürse bu bilgilerden hareketle soruşturmaya başlanılmalıdır.
Öğretide bu konuda;
“…Önleme amaçlı iletişimin denetlenmesinde şartlarına bağlı kalındığı müddetçe bir hukuka aykırılık olmayıp, sadece bunların delil olarak kullanılmasının engellenmesi sözkonusudur. Bunun sebebi de belki önleme amaçlı iletişimin denetlenmesi yolunun tatbikinin, adli maksatlı olana nazaran daha kolay uygulanabilmesine dayandırılabilir” şeklinde görüş bulunmaktadır. (Prof. Dr. Ersan Şen, Türk Hukukunda Telefon Dinleme Gizli Soruşturmacı X Muhbir, Ankara 2011. Sayfa 70-77, Dr. Mehmet Murat Yardımcı, İletişimin Denetlenmesi, Ankara 2009. Sayfa 262-263, Dr. Seydi Kaymaz, İletişimin Denetlenmesi, Ankara 2009. Sayfa 489-498)
Bu bilgiler ışığında somut olay değerlendirildiğinde;
Yerel mahkeme tarafından, içeriği hükme esas alınan Van 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 16.12.2005 gün ve 553 sayılı iletişimin tespiti kararının, 5397 sayılı Yasanın 2. maddesi ile 2803 sayılı Yasaya eklenen Ek 5. madde uyarınca verilen önleme dinlemesi kararı niteliğinde olması karşısında, bu şekilde ulaşılan bulgular, yukarıdaki açıklanan ilkeler doğrultusunda ceza yargılamasında delil olarak kullanılamayacağından ve bu bulgulara dayalı hüküm kurulamayacağından, yerel mahkemece; sanığın örgütsel konumu hakkında kolluktan güncel bilgiler alındıktan ve silahlı terör örgütü adına faaliyette bulunduğu istihbari bilgisi üzerine, hakkında 5397 sayılı Yasaya dayalı olarak önleme dinlemesi kararı verilen Y.. E.. ile ilgili soruşturma evrakı da getirtilip incelendikten sonra, önleme amaçlı iletişimin denetlenmesi sonucunda ulaşılan bulgular dışındaki somut deliller değerlendirilerek sanığın hukuksal durumunun tayin ve takdiri gerekmektedir.
Bu itibarla, önleme amaçlı iletişimin denetlenmesi sonucu ulaşılan kayıt ve bulgular esas alınarak kurulan yerel mahkeme hükmü ile bu hükmü onayan Özel Daire kararı isabetli bulunmadığından, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının kabulü ile Özel Daire onama kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme hükmünün, eksik inceleme nedeniyle bozulmasına karar verilmelidir. (Yargıtay Ceza Genel Kurulu 2011/93 E., 2011/95 K.)
C.M.K. m. 135 Hükmüne Uygun İletişimin Tespiti, Dinlenmesi ve Kayda Alınması Kararı Alınmadan, Önleme Dinlemesine İstinaden Yapılan Arama Sonucu Elde Edilen Deliller Hükme Esas Alınamaz
06.02.2015 tarihli arama ve el koyma tutanağı uyarınca, suç tarihinde saat 23.00 sıralarında İl Jandarma Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürlüğünce yapılan önleme dinlemesi sonucunda … plakalı … marka araç ile araç içerisinde bulunan şahısların Akmeşe bölgesinden uyuşturucu madde temin ederek İzmit istikametine doğru seyir halinde oldukları bilgisinin elde edilmesi üzerine aracın eski İzmit yolu çıkışında durdurularak suça konu uyuşturucunun ele geçirildiği olayda;
5271 sayılı CMK’nın 135. maddesine göre “Bir suç dolayısıyla yapılan soruşturma ve kovuşturmada, suç işlendiğine ilişkin somut delillere dayanan kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı ve başka suretle delil elde edilmesi imkânının bulunmaması durumunda, hâkim veya gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde Cumhuriyet savcısının kararıyla şüpheli veya sanığın telekomünikasyon yoluyla iletişimi dinlenebilir, kayda alınabilir ve sinyal bilgileri değerlendirilebilir”. Bu madde hükmüne uygun iletişimin tespiti, dinlenmesi ve kayda alınması kararı alınmadan, önleme dinlemesine istinaden yapılan arama sonucu bulunan uyuşturucu madde hem “suçun maddi konusu” hem de “suçun delili” olup hukuka aykırı yöntemle elde edildiğinden ve hükme esas alınamayacağından, olayla ilgili CMK’nın 135. maddesine uygun şekilde alınmış “İletişimin tespiti, dinlenmesi ve kayda alınması” kararının olup olmadığının araştırılması, varsa aslı veya onaylı örneğinin getirtilmesi, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ile hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, (Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2021/9229 E., 2022/4877 K.)
Polis Teşkilatı’nın Gerçekleştireceği Hukuka Aykırı Telefon Dinlemesi, Kayda Alınması, Sinyal Bilgilerinin Değerlendirilmesi, İletişimin Tespiti,
2559 sayılı Kanun ek madde 7– Bu maddede yer alan faaliyetlerin denetimi; sıralı kurum amirleri, mülki idare amirleri, Emniyet Genel Müdürlüğü ve ilgili bakanlığın teftiş elemanları tarafından yılda en az bir defa yapılır. Bu faaliyetler Başbakanlık Teftiş Kurulu tarafından da denetlenebilir. Bu kapsamda yapılan denetimlerin sonuçları bir rapor hâlinde Türkiye Büyük Millet Meclisi Güvenlik ve İstihbarat Komisyonuna sunulur. Bu fıkra hükümlerine aykırı hareket edenler hakkında, görev sırasında veya görevden dolayı işlenmiş olsa bile Cumhuriyet savcılarınca doğrudan soruşturma yapılır. Bu maddede belirlenen usûl ve esaslara aykırı dinlemeler hukuken geçerli sayılmaz ve bu şekilde dinleme yapanlar hakkında 26.9.2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu hükümlerine göre işlem yapılır.
Polis Teşkilatı’nın Gerçekleştireceği Telefon Dinlemesi, Kayda Alınması Sinyal Bilgilerinin Değerlendirilmesi, İletişimin Tespiti İşlemlerinin Kapsamı
İstihbarat faaliyetlerinde, bu maddede belirtilen suçların önlenmesi amacıyla ve hâkim kararı alınmak koşuluyla, teknik araçlarla izleme yapılabilir. Ayrıca, kamu kurum ve kuruluşları ile kamu hizmeti veren kuruluşların ihtiyaç duyulan bilgi ve belgelerinden yararlanabilmek için gerekçesini de göstermek suretiyle yazılı talepte bulunulabilir. Bu kurum ve kuruluşların kanuni sebeplerle veya ticari sır gerekçesiyle bu bilgi ve belgeleri vermemeleri halinde ancak hâkim kararı ile bu bilgi ve belgelerden yararlanılabilir.
Bir yanıt yazın