5816 Sayılı Kanun Hakkında Söylenen Yalanların Doğruları

5816 Sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanun Hakkında Yayılan Yalanların Doğruları Nedir ? 5816 sayılı Kanun Kaldırılırsa ne Olur ? 5816 Sayılı Kanun Kapsamında Kaç Kişi Hapis Yatıyor ve Yılda Kaç Dava Açılıyor ? 5816 Sayılı Kanun’u Kaldırmak İsteyenlerin Amacı Ne ? Kimler 5816 Sayılı Kanun’u Kaldırmak İstiyor ?

5816 Sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanun’un gerçeklerin ortaya çıkarılmasını engellediği yalanı ile Atatürk ve kazanımları olan Cumhuriyetin bölünmez bütünlüğü, yönetim biçimi, inkılaplar vb. itibarsızlaştırılmaya çalışılmaktadır. 5816 Sayılı Kanun kapsamında binlerce kişinin hapis yattığı yalanı ile Atatürk itibarsızlaştırılmaya çalışılıyor ki “kendini eleştireni hapse attırıyor, bir şeyler saklıyor demek ki yoksa neden hapse attırsın, bakın bu itibarsız kişinin getirdiklerinden, yaptıklarından hayır gelmez mantığı yalanlarla algılarla aşılanıyor” kendi yönetimlerini, kurallarını getirebilsinler ve halkın bunları kabul etmesi kolaylaşsın. Adalet Bakanlığı’nın yayınladığı istatistiklerle 5816 Sayılı Kanun kapsamında insanların hapis yattığı yalanı çürütülmüştür. İstatistikler aşağıda detaylı olarak incelenmiştir.

Yalanlarla halkın algılarıyla oynayıp yapay bir tarih yaratmaya çalışan bu hücreler Cumhuriyet düşmanı bir nesil oluşturmayı amaçlamaktadır. Atatürk’ün kendisine koruma kanunu çıkarttığı, kendine tapınak yaptırdığı yalanı bilinçli bir şekilde yayılıyor ki halk, gençler ve yeni nesil Atatürk’e düşman olsun ve rejim değişikliği gibi kazanımlara gerçekleştirilecek kalkışmalara bir direnç gösterilmesin. Kanunun tarihi gerçeklerin açıklanmasını engellediği yalanı ise “esası 3 madde olan bir kanunda böyle bir madde olmamasına rağmen” çocuklara bilerek aşılanıyor ki çocuklar Atatürk ve Cumhuriyet düşmanı olsun. Çünkü küçük çocuklar bu kanunu okuyamayacağından ve okuyabilen çocukların da zekası ermeyeceğinden çocukların söylenen bu yalanlara inanacağını biliyorlar. Çocukların masumluğunu bile istismar eden bu insanların yalanlarının ve algılarının önüne geçmek için bu yazıyı yazma durumu hâsıl olmuştur.

5816 sayılı Kanun ile ilgili yazıya başlamadan önce kamuoyuna bilerek yayılan Atatürk’ün kendisini korumak için kanun çıkarttığı yalanı ile kendisine anıt mezar yaptırdığı yalanının doğrusunu yazmak gerekmiştir.

5816 sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanun’u Kim Çıkarttı ?

İlk olarak Atatürk kendisini korumak için herhangi bir kanun çıkartmamıştır. 5816 sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanun, 25.07.1951 tarihinde, Demokrat Parti döneminde çıkarılmıştır. Yani Atatürk’ün vefat etmesinden sonra çıkarılmıştır. (10 Kasım 1938) Bkz.

5816 sayılı kanunun kabul tarihi resmi gazete
5816 sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanun’un çıkarıldığı gün ve Resmi Gazete’de yayınlandığı gün

Anıtkabir’i Kim Yaptırdı ?

İkinci olarak Atatürk, Anıtkabir’i kendi yaptırmamıştır. Anıtkabir 1953 yılında yapılmıştır. Anıtkabir’in mimarları Emin Onat ve Orhan Arda’dır. https://www.anitkabir.com.tr/

5816 Sayılı Kanun Tarihin Ortaya Çıkarılmasını Mı Engelliyor ?

5816 sayılı koruma kanunun gerçeklerin ortaya çıkarılmasını engelliyor şeklinde bir yalan ortaya atılmışsa da 5816 Sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanun’un Maddeleri Aşağıda Yazılmıştır. Böyle bir şey yoktur. Bu büyük bir yalandır.

İlgili kanunun amacına ilişkin aslında sadece iki madde vardır. Toplamda beş maddeden oluşmuş olsa da son üç maddesi konunun esasına ilişkin değildir. Bahse konu kanun Atatürk’ün kişiliğine ve maneviyatına karşı hakaretlerin ve sövmelerin artması, heykellerine ve büstlerine karşı maddi/manevi saldırıların oluşmaya başlaması sonucu çıkarılmıştır. Tasarının gerekçesi olarak “Milli Mücadelenin kahramanı ve memleketin kurtarıcısı Atatürk’ün Cumhuriyetin ve inkılaplar rejiminin sembolü olması hasebiyle hatırasına, eserlerine ve onu ifade eden varlıklara vaki olacak tecavüzlerin, bilvasıta Cumhuriyete ve inkılaplar rejimine tevcih edilmiş bir mahiyet ifade edeceği” gösterilmiştir. Yazının sonuna kanunun mecliste kabulü sırasında yaşanılan tartışmaların anbean kaydedildiği resmi tutanakların yayımlandığı resmi gazete kayıtları eklenmiştir.



Atatürk’e Hakaret Suçu ve Cezası

Atatürk’e hakaret suçunun cezası 5816 sayılı Kanun’da düzenlenmiştir buna göre Atatürk’ün hatırasına alenen hakaret eden veya söven kimse bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Atatürk’ü temsil eden heykel, büst ve abideleri veyahut Atatürk’ün kabrini tahrip eden, kıran, bozan veya kirleten kimseye bir yıldan beş yıla kadar ağır hapis cezası verilir. Yukarıdaki fıkralarda yazılı suçları işlemeye başkalarını teşvik eden kimse asıl fail gibi cezalandırılır. (Madde -1)

Madde 2–Birinci maddede yazılı suçlar; iki veya daha fazla kimseler tarafından toplu olarak veya umumi veya umuma açık mahallerde yahut basın vasıtasiyle işlenirse hükmolunacak ceza yarı nispetinde artırılır. Birinci maddenin ikinci fıkrasında yazılı suçlar zor kullanılarak işlenir veya bu suretle işlenmesine teşebbüs olunursa verilecek ceza bir misli artırılır.

Madde 3–Bu kanunda yazılı suçlardan dolayı Cumhuriyet savcılıklarınca re’sen takibat yapılır.

Madde 4–Bu kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

Madde 5–Bu kanunu Adalet Bakanı yürütür.

https://www.mevzuat.gov.tr/mevzuatmetin/1.3.5816.pdf

Maddelerden anlaşılacağı üzere bu kanunda belirtilen cezaları Atatürk’ün hatırasına alenen hakaret eden veya sövenler, Atatürk’ü temsil eden heykel, büst ve abideleri veyahut Atatürk’ün kabrini tahrip eden, kıran, bozan veya kirleten kimseler ve fıkralarda yazılı suçları işlemeye başkalarını teşvik edenler alacaktır. Yani kamuoyuna bilerek yayılan; Atatürk ile ilgili hiçbir tarih tartışması yapılamaz, herhangi bir belge, vesika sunulamaz, 5816 sayılı Kanun kalkarsa gerçekler ortaya çıkacak gibi bilgiler tamamen yanlıştır. Bu kanun herhangi bir sempozyumda veya çalıştayda Atatürk ile ilgili tartışmaların yapılmasını engellemiyor. Herhangi bir belgeyi veya vesikayı ortaya çıkarana bir ceza öngörmüyor. Herhangi bir vesikanın veya belgenin ortaya çıkartılmasını da engellemiyor. Bu suçtan ceza alan herkes Atatürk’e galiz küfürler ettiği için ceza alıyor veya Atatürk’ün büstlerine, heykellerine saldırdığı için ceza alıyor. Kamuoyunda yayılmaya çalışılan yalan bilgilerin aksine her Atatürk hakkında konuşan ceza almıyor aksine işlenen tüm suçlara oranla çok az kişi bu kanun kapsamında cezalandırılıyor. Binlerce kişinin 5816 sayılı Kanun kapsamında hapis yattığı yalanı ortaya atılıyor fakat bu kanun kapsamında hapis yatan insan mevcut hukuk sistemimiz nedeniyle yoktur. Adalet bakanlığının yayımladığı istatistikler aşağıda incelenmiştir ve Yargıtay kararları eklenmiştir.

5816 Sayılı Kanun Kapsamında Kaç Kişi Hapis Yatıyor ?

Binlerce İnsan 5816 Sayılı Kanun Kapsamında Hapis Yatıyor Yalanının Aksine 5816 Sayılı Kanun Kapsamında Hapis Yatan İnsan Yoktur (Ceza İnfaz Sistemimizden Dolayı)

5816 Sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanun Kapsamında Adalet Bakanlığı Tarafından Yayınlanan Verilere Göre Mahkumiyet Kararı Çıkan Dosya Sayısı Aşağıda Verilmiştir. Dikkat Edilmesi Gerekilen Husus Her Ne Kadar Bakanlık Mahkumiyet Diye İfade Etmişse De Mahkumiyetin İçinde Adli Para Cezası, Güvenlik Tedbirleri, Erteleme ve Diğer Güvenlik Tedbirleri Vardır !!!

5816 Sayılı Kanun Kapsamında Kaç Kişi Hapis Cezasına Çarptırılmıştır ?

Yine tekrarlamakta fayda vardır. Bu kanun kapsamında hapis yatan insan mevcut hukuk sistemimiz nedeniyle yoktur. Sosyal medyanın yaygınlaşması ile birlikte bu kanun kapsamında sayılan suçları işlemek daha kolay bir hal almıştır. Bu nedenlerle son yıllarda bu suç kapsamında açılan kamu davaları diğer yıllara oranla artmıştır. İstatistiksel veriler https://adlisicil.adalet.gov.tr/ sitesinden alınmıştır.

2022 Yılında 5816 Sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanun Kapsamında (Adli Para Cezası, Güvenlik Tedbirleri, Erteleme Gibi Hükümlerin De İçinde Yer Aldığı) Mahkumiyet Kararı Çıkan Dosya Sayısı

2022 yılında Cumhuriyet Başsavcılıklarına bu kanun kapsamında 2.573 dosya intikal etmiş olup bunlardan 736 tanesi için kamu davası açılmıştır. Adalet bakanlığının resmi sayfasındaki raporlarda açılan bu 736 kamu davasının kaçından mahkumiyet kararı çıktığı paylaşılmamıştır. Hepsinden mahkumiyet kararı çıkmış olduğu varsayılırsa, 2022 yılında bu kanun kapsamında maksimum 736 dosya için mahkumiyet kararı verilmiş olacaktır. Bkz. En altta 5816 sayılı Kanun mevcuttur.

2022 yılında atatürkü koruma kanunu kapsamında açılan kamu davası sayısı 2022 yılında 5816 sayılı kanun kapsamında hapis yatan insan sayısı
5816 sayılı Kanun kapsamında 2022 yılında Cumhuriyet Başsavcılıklarınca açılan kamu davası sayısı

2021 Yılında 5816 Sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanun Kapsamında (Adli Para Cezası, Güvenlik Tedbirleri, Erteleme Gibi Hükümlerin De İçinde Yer Aldığı) Mahkumiyet Kararı Çıkan Dosya Sayısı

2021 yılında 594 dosyada mahkumiyet kararı çıkmıştır.

5816 Sayılı Kanun Kapsamında Kaç Kişi Hapis Cezasına Çarptırılmıştır ?2021 yılında 5816 sayılı kanun kapsamında verilen mahkumiyet sayısı hapis yatan insan sayısı
2021 Yılında 5816 Sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanun Kapsamında (Adli Para Cezası, Güvenlik Tedbirleri, Erteleme Gibi Hükümlerin De İçinde Yer Aldığı) Mahkumiyet Kararı Çıkan Dosya Sayısı

2020 Yılında 5816 Sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanun Kapsamında (Adli Para Cezası, Güvenlik Tedbirleri, Erteleme Gibi Hükümlerin De İçinde Yer Aldığı) Mahkumiyet Kararı Çıkan Dosya Sayısı

2020 yılında 410 dosyada mahkumiyet kararı verilmiştir.

5816 Sayılı Kanun Kapsamında Kaç Kişi Hapis Yatıyor ? 2020 yılında Atatürk'ü koruma kanunu kapsamında verilen mahkumiyet sayısı hapis yatan insan sayısı
2020 Yılında 5816 Sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanun Kapsamında (Adli Para Cezası, Güvenlik Tedbirleri, Erteleme Gibi Hükümlerin De İçinde Yer Aldığı) Mahkumiyet Kararı Çıkan Dosya Sayısı

2019 Yılında 5816 Sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanun Kapsamında (Adli Para Cezası, Güvenlik Tedbirleri, Erteleme Gibi Hükümlerin De İçinde Yer Aldığı) Mahkumiyet Kararı Çıkan Dosya Sayısı

2019 yılında 483 dosyada mahkumiyet kararı çıkmıştır.

Atatürk'ü Koruma Kanunu Kapsamında Kaç Kişi Hapis Yatıyor ?2019 yılı atatürkü koruma kanunu kapsamında verilen mahkumiyet sayıları hapis yatan insan sayısı
2019 Yılında 5816 Sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanun Kapsamında (Adli Para Cezası, Güvenlik Tedbirleri, Erteleme Gibi Hükümlerin De İçinde Yer Aldığı) Mahkumiyet Kararı Çıkan Dosya Sayısı

2018 Yılında 5816 Sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanun Kapsamında (Adli Para Cezası, Güvenlik Tedbirleri, Erteleme Gibi Hükümlerin De İçinde Yer Aldığı) Mahkumiyet Kararı Çıkan Dosya Sayısı

2018 yılında 263 dosyada mahkumiyet kararı çıkmıştır.

2018 yılı atatürkü koruma kanunu kanunu kapsamında verilen mahkumiyet sayısı hapis yatan insan sayısı
2018 Yılında 5816 Sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanun Kapsamında (Adli Para Cezası, Güvenlik Tedbirleri, Erteleme Gibi Hükümlerin De İçinde Yer Aldığı) Mahkumiyet Kararı Çıkan Dosya Sayısı

2017-2016-2015 Yıllarında 5816 Sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanun Kapsamında (Adli Para Cezası, Güvenlik Tedbirleri, Erteleme Gibi Hükümlerin De İçinde Yer Aldığı) Mahkumiyet Kararı Çıkan Dosya Sayısı

https://adlisicil.adalet.gov.tr/Home/SayfaDetay/adalet-istatistikleri-yayin-arsivi  sayfasındaki 2017-2016-2015 yılları için hazırlanmış adalet istatistikleri incelendiğinde görülecektir ki;

2017 yılında564 kamu davası açılmıştır
2016 yılında290 kamu davası açılmıştır
2015 yılında295 kamu davası açılmıştır
2017-2016-2015 Yıllarında 5816 Sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanun Kapsamında (Adli Para Cezası, Güvenlik Tedbirleri, Erteleme Gibi Hükümlerin De İçinde Yer Aldığı) Mahkumiyet Kararı Çıkan Dosya Sayısı

Adalet bakanlığı açılan kamu davalarının kaçından mahkumiyet kararı çıktığını spesifik olarak belirtmemiş, diğer özel kanunlar kapsamında verilen mahkumiyet kararları diye genel bir ifade kullanarak, 5816 sayılı yasa harici verilen cezaları da bu ifadenin içine katmıştır. Bu yüzden açılan bütün kamu davalarında mahkumiyet kararı çıkmış olsa bile 5816 Sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanun Kapsamında 2017 yılında 564, 2016 yılında 290, 2015 yılında 295 dosya için mahkumiyet karar verilmiştir.

2014 Yılında 5816 Sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanun Kapsamında (Adli Para Cezası, Güvenlik Tedbirleri, Erteleme Gibi Hükümlerin De İçinde Yer Aldığı) Mahkumiyet Kararı Çıkan Dosya Sayısı

2014 yılı için Adalet Bakanlığı özel olarak bir ayrım yapmamış diğer özel kanunlarda verilen ceza sayısını toplam olarak ifade etmiştir. 2014 yılında özel kanunlar uyarınca mahkumiyet kararı verilen dosya sayısı 2774’tür. 2014 yılında, 5816 sayılı Kanun kapsamında savcılıklara intikal eden dosya sayısı da belirtilmemiştir.

2013-2012-2011-2010-2009 Yıllarında 5816 Sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanun Kapsamında (Adli Para Cezası, Güvenlik Tedbirleri, Erteleme Gibi Hükümlerin De İçinde Yer Aldığı) Mahkumiyet Kararı Çıkan Dosya Sayısı

2013, 2010 ve 2009 yıllarında bu kanun kapsamında hiç kamu davası açılmamış genelde görevsizlik, yetkisizlik gibi kararlar verilmiştir.

2012 yılında 3,

2011 yılında 3,

kamu davası açılmıştır. Bu yıllarda kaç dosyada mahkumiyet kararı çıktığı Adalet Bakanlığı’nın yayımladığı verilerden anlaşılamıyor. Toplama biçiminde diğer özel kanunlar ifadesi yer alıyor.

2013 yılı atatürkü koruma kanunu kapsamında açılan kamu davası sayısı hapis yatan insan sayısı
2013 yılında 5816 Sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanun Kapsamında (Adli Para Cezası, Güvenlik Tedbirleri, Erteleme Gibi Hükümlerin De İçinde Yer Aldığı) Mahkumiyet Kararı Çıkan Dosya Sayısı
2012 yılı atatürkü koruma kanunu kapsamında açılan kamu davası sayısı hapis yatan insan sayısı
2012 yılında 5816 Sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanun Kapsamında (Adli Para Cezası, Güvenlik Tedbirleri, Erteleme Gibi Hükümlerin De İçinde Yer Aldığı) Mahkumiyet Kararı Çıkan Dosya Sayısı
2011 yılı atatürkü koruma kanunu kanun kapsamında açılan kamu davası sayısı
2011 yılında 5816 Sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanun Kapsamında (Adli Para Cezası, Güvenlik Tedbirleri, Erteleme Gibi Hükümlerin De İçinde Yer Aldığı) Mahkumiyet Kararı Çıkan Dosya Sayısı
2010 yılı atatürkü koruma kanunu kapsamında açılan kamu davası sayısı
2010 yılında 5816 Sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanun Kapsamında (Adli Para Cezası, Güvenlik Tedbirleri, Erteleme Gibi Hükümlerin De İçinde Yer Aldığı) Mahkumiyet Kararı Çıkan Dosya Sayısı
2009 yılı atatürkü koruma kanunu kapsamında açılan kamu davası sayısı
2009 yılında 5816 Sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanun Kapsamında (Adli Para Cezası, Güvenlik Tedbirleri, Erteleme Gibi Hükümlerin De İçinde Yer Aldığı) Mahkumiyet Kararı Çıkan Dosya Sayısı

Atatürk’e Hakaret Suçu Kapsamında Verilen Cezalara İlişkin Yargıtay Kararları

Aşağıdaki Yargıtay kararları incelendiğinde de görüleceği üzere ceza alanların hiçbiri şahsi fikirlerini ileri sürdüğü için veya belge, vesika sunduğu için cezalandırılmamıştır. Doğrudan Atatürk’ün heykellerine, büstlerine fiili saldırıda bulundukları için ve Atatürk’e hakaretlerde bulundukları için ceza almışlardır. Kamuoyunda bazı  kişilerin 5816 sayılı Kanun var yoksa gerçekler ortaya çıkar şeklindeki konuşmaları gerçeği yansıtmamaktadır. 5816 sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanun kapsamında cezalandırılan kişiler herhangi bir gerçeğin veya maddi vakıanın ortaya çıkarılmasında rol oynadığı için cezalandırılmamıştır. Bir fikir bile ileri sürmemişlerdir sadece hakaretleri ve saldırıları mevcuttur. Herhangi bir çalıştayda veya münazarada Atatürk ile ilgili düşünce ve fikirlerini açıklayan kimse cezalandırılmamıştır. Yine kamuoyunda arşivler açılacak 5816 sayılı Kanun kalkarsa şeklindeki ifadelerin de hiçbir gerçekliği yoktur. Bütün yargı kararları incelendiğinde görülecektir ki herhangi bir arşive girdiği için veya arşiv kayıtlarından bilgi, belge vb. paylaştığı için insanlar cezalandırılmamıştır.

Tüm dosya kapsamına göre, sanığın kimliği tespit edilemeyen şahıslarla birlikte Fevzipaşa İlköğretim Okulu’nun bahçesinde bulunan Atatürk büstünü tahrip ederek yerinden söktükleri ve benzin dökerek ateşe verdikleri olaya ait görüntülerin sanığa ait cep telefonu ile kayıt altına alındığının anlaşılması karşısında, eylemin Atatürk’ün manevi şahsiyetine hakaret etme amacıyla özel saikle işlenmesi nedeniyle, 5816 sayılı Kanunun 2/1. maddesinde düzenlenen suçu oluşturacağı, hukuki durumunun buna göre takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı CMUK’nın 326/son maddesi uyarınca sonuç cezada sanığın kazanılmış hakkı saklı kalmak kaydıyla BOZULMASINA, 11.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. (16. Ceza Dairesi  2015/6807 E., 2016/61 K.)

16.08.2010 günü saat:21:30 sıralarında… İlçesi … Mahallesi … Caddesi, … Sokak ve … Sokak kesişiminde yüzleri maskeli PKK sempatizanı yaklaşık 40-50 kişilik grup tarafından çöp konteynırlarının ateşe verilerek barikat kurulup yolun trafiğe kapatılması, “BİJİ SEROK APO” şeklinde slogan atılması, eyleme müdahale eden emniyet kuvvetlerine ve araçlarına molotof kokteyli atılması, … Caddesi üzerinde kurulan barikatta Atatürk büstünün yakılması şeklinde gerçekleşen olayda Atatürk büstünün tahrip edilip benzin dökülerek ateşe verilmesi eyleminin Atatürk’ün manevi şahsiyetine hakaret etme amacıyla özel saikle işlendiğinden, 5816 sayılı Kanunun 2/1. maddesinde düzenlenen suçu oluşturacağı, hukuki durumunun buna göre takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden suç vasfında yanılgıya düşülerek genel güvenliği kasten tehlikeye sokma suçundan yazılı şekilde hüküm kurulması, (16. Ceza Dairesi 2015/5956 E.,  2016/964 K.)

ÖZET : Atatürk’ün büstüne “Vajina monologları” adlı tiyatro oyununa ait afişin yazılı kısmının bütün alın, burun ve yüz kısmını kapatacak şekilde konduğunu görmeleri üzerine kendilerini Emniyet Müdürlüğüne götürdüklerini beyan etmeleri, sanıkların da kısmen tanıkların anlatımlarını doğrulamaları karşısında, mahkumiyetleri yerine Atatürk’ün manevi şahsiyetini tahkir özel kastı ile hareket etmediklerinden bahisle beraatlerine karar verilmesi yasaya aykırıdır. (Yargıtay 11. Ceza Dairesi E. 2005/9628, K. 2006/7531)

Somut olayda;Sanığın olay gecesi götürüldüğü polis karakolunda bulunan Atatürk büstüne tekme atarak çökmesine neden olmak şeklindeki eyleminin 5816 sayılı yasanın 1/2 maddesinde düzenlenen suçu oluşturduğu gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş (15. Ceza Dairesi   2012/10195 E.,  2012/45018 K.)

Sanık … hakkında Atatürk’ün hatırasında alenen hakaret suçundan verilen beraat hükmüne yönelik Cumhuriyet savcısının temyiz talebinin incelenmesine gelince;
Hakaret fiilinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye matuf olarak gerçekleşmesi gerekmektedir, bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Bu bağlamda, sözlerin açıkça, onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövmek fiilini oluşturması gerektiği cihetle; somut olayda, sanık …’ın, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ölüm yıldönümü olan 10/11/2014 tarihinde sosyal paylaşım sitesinden, iskele üzerinde sıva yapan inşaat işçilerinin ellerindeki mala ile selam verdikleri fotoğrafı paylaşarak, üzerine “Saat 09:05:))), kat 4 yer iskele ataputa saygıda kusur yok,” “Bugün Atatürk’ü Anma Günü, ben de seni anıyorum, iyi ki yoksun Atatürk” ile “BU TİRANI özlediğimizi kim söyledi, iyi ki yoksun” şeklinde yazılı ve görsel paylaşımlarda bulunduğu anlaşılmakla, sanığın “ataput ve tiran” şeklindeki sözlerinin açıkça hakaret niteliği taşıdığı ve suç oluşturan ifadelerin düşünce özgürlüğü kapsamında değerlendirilmemesi gerektiği gözetilmeden, sanığın mahkumiyeti yerine beraatine karar verilmesi,Yasaya aykırı, Cumhuriyet savcısının temyiz nedenleri bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. Maddesi uyarınca BOZULMASINA, 05.12.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi. (11. Ceza Dairesi  2019/4869 E.,  2019/8859 K.)

Görüldüğü üzere Yargıtay “ataput” ifadesini Atatürk’e alenen hakaret olarak kabul etmiştir.

Neden 5816 Sayılı Kanun’un Kaldırılması İsteniyor ve Neden 5816 Sayılı Kanun Çok Önemlidir ?

5816 sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanun ile asıl korunmak istenen Atatürk sayesinde kazanımlarımız olan Cumhuriyet, Laiklik, Demokrasi, Devletin Bütünlüğü, Resmî Dili, Bayrağı, Milli Marşı, Başkenti, Yönetim Biçimi gibi Anayasa ile güvence altına alınmış olan değerlerdir. Kanun kabul edilirken kayıt altına alınan görüşmeler de bunu kanıtlamaktadır. Aşağıda bütün kayıtlar mevcuttur. Bu kanun kaldırılmak isteniyor çünkü kaldırılırsa Cumhuriyet, Bayrak, Resmi Dil gibi değerlere karşı asılsız, yalan, uydurma olan adi karalamalar rahatça yapılacak. Halk nezdinde mevcut devlete düşmanlık beslensin isteniyor. İşte 5816 sayılı Kanun Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin değerlerine karşı, asli kurucu unsurlarına karşı adi karalamalar yapılmasını engelliyor. Halihazırda Cumhuriyet İngiliz getirisi, Demokrasi Fransa getirisi, Batının her şeyini almışız resmen manda altındayız diye karalamalar yapılıyor. Düşünün ki bu kanun yürürlükteyken bile bu şekilde devlete düşmanlık ediliyor. Kaldırılırsa devletin egemenlik alametlerine karşı hakaretlerin, itibarsızlaştırma çalışmalarının, türlü türlü uydurmaların, yalanların ardı arkası kesilmeyecek. Anayasa kadar önemli olan bu kanun aslında devletimizin temelini korumaktadır. Bu kanun kaldırılınca gerçekler ortaya çıkacak bahsiyle ifade edilmek istenen “gerçekler” aslında Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin egemenlik alametlerine karşı uydurulan saçmalıklardır. Uzun bir süre halk bu adi propagandalara maruz kalırsa ileride devletine düşman kesilir. Hainlerin yapmak istediği de tam olarak budur.

5816 Sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanun Kanun Kaldırılsa Ne Olur ?5816 Sayılı Kanun’un Kaldırılmasını İsteyenlerin Asıl Amacı Nedir ?

Bu kanunu kaldırmak isteyenlerin amacı Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin doğu bölgesini koparıp hayali bir devlet kurmaktır. İç politikada huzursuzluk yaratıp ayrılıkçı unsurlar oluşturmaktır. Çünkü bu kanunun kaldırılmasına yönelik propagandaların odak noktası ülkemizin doğusunda yaşayan vatandaşlardır. Doğu bölgelerimizde yaşayan vatandaşlara Cumhuriyet İngiliz getirisidir, Atatürk dedelerinizi, babalarınızı öldürdü, Türkiye Cumhuriyeti Devleti İslâm karşıtı değerler üzerine kuruldu bakın alfabemizi değiştirdiler eğer 5816 sayılı Kanun kalkarsa bu gerçekler ortaya çıkacak şeklinde propaganda yapılıyor. İnsanların her türlü değerleri propaganda malzemesi yapılıyor. Doğu bölgesinde yaşayan insanları devlete düşman etmek istiyorlar ki ayrılıkçı olsunlar, isyan etsinler böylece bölgeyi devletten koparmak kolay olacak ve hayali devlet kurmak için önemli bir adım atılacak. Bilmeden bu kanunun kaldırılmasını isteyenler istemeden de olsa bu düşmanlığa hizmet etmektedirler. Bu kanunun kaldırılmasına ilişkin propaganda yapanların üst aklına bakıldığı zaman Fetöye mensup veya başka örgütlere mensup teröristler olduğu anlaşılmaktadır. İstenmese de kanunun kaldırılması propagandasına destek verildiğinde dolaylı olarak fayda sağlanacak oluşumlar bunlardır. Bu kara propagandaya maruz kalmamak için yukarıdaki bilgileri dikkatlice okuyunuz. Görülecektir ki bu kanunun tarih konuşulmasına vs. engel olduğu yoktur.

5816 Sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanun Mecliste Kabul Edilirken Yaşanan Tartışmalar

Aşağıda 1951 yılında yayımlanan resmi gazete kayıtları derlenmiştir. Bu kayıtlara aşağıdaki adresten erişebilirsiniz.

https://www5.tbmm.gov.tr/develop/owa/tutanak_dergisi_pdfler.meclis_donemleri?v_meclisdonem=0

Kanun kabulü sırasında görüleceği üzere kamuoyunda bilerek yalan yayanların ifade ettiği gibi “Atatürk hakkında gerçekleri saklamamız lazım, millet bu gerçekleri öğrenmemeli yoksa biteriz” gibi tartışmalar olmamıştır. Vekiller herhangi bir gerçeği saklamak için bu kanunu çıkarmamışlardır. Bkz.


kategori

yazar:

Yorumlar

“5816 Sayılı Kanun Hakkında Söylenen Yalanların Doğruları” için 2 yanıt

  1. Behlül Metin

    Beni 5816 dan beni defalarca yargıladılar, savcılıklarda, karakolda, emniyette ifademi aldılar sonuçta ya beraat ettim yada savcılık takipsilik verdi. 5816 sayılı kanun Mustafa Kamalı kutsayanlar tarafından, onun gibi düşünmeyenler üstünde bir nobbing aracı olarak kullanılmaktadır. Ben aynı suçlamalar ile kaç defa emniyet müdürlüğüe ifadeye gitim, görevli memurlara söylüyorum, “daha dün geldim, her seferinde, her suç duyurusu yapan için gelip ifade verecek miyim?”. Emn,yetten bana verilen cevap, ” yüz kişi suç duyurusu yapsa her sefereinde gelip ifade vereceksin”. Bu mobing değil de nedir? Kemalistleirn onların kutsallarına iman ettmeyenileri , devletin imkanlarını kullanarak, 5816 sayılı kanun vasıtası ile mobing yapmasıdır. Bu çağdaş dümya hukukunda ciddi bir suçtur. Ben tüm mahkemlerden ve savcılık soruşturmalarından berat veya takipsizlik aldım. Çünkü bu kanundaki ince noktayı biliyorum, TDK nın hakaret saydığı hiç bir kelimeyi ifadende kullanmayacaksın. Buna rağmen benim gençliğim bu kanun yüzünden mahkemelerde emniyette karakolda savcılıklarda geçti. 5816 sayılı kanun kalırılmazsa, bu konuda mobinge uğramış biz mağdurlar bir dernekleşemeye giderek bunu ülkede ve ülke dışında Türkiyenin altına imza attığı uluslar arası anlaşmalaar, Anyasanın 25, 26. maddelerine rağmen, yasa dışı olarak yürürlükte bulunduu konsunda çalışma başlatacağız. Anaysaya göre ayrıcalıklı kişi, kim olursa olsun, olamaz!. Bu kanun başta anaysaya akırıdır. Türkiyeyei her dava için yapılan mobbindgden dolayı AİHM şilayet edeceğiz ve bunun ile ilgi mağdurlara her türlü hukuki yardımı gönüllü avukatlar vasıtası ile vereceğiz. Savunduğunuz Mustafa Kamal o kadar mükememel bir insansa neden kanun ile korumaya kalkıyorsunuz? Bu ülkede Hz. Muhammedi, Fatihi, Alparsalanı, Osman Gaziyi koruma kanunu yok, fakat halk bunları gönülden sever karşı çıkma, alehlerinde görüş beyan etmez. Neden sizin önem verdiğiniz kişinin kanun ile korunmasına razı oluyorsunuz, sizin bakış açınzıa göre o kadar mükkemel bir insan sa !. Neden Latife hanımın, Vedat Uşaklıgilin hatıratları halka açıklanmıyor?, mahekeme karaıyla gizli !. Bir noktada çekinilen gizlenen bir takın işler varsa, bu durumun takdirini herkes yapar. Dünyada halkından kanun ile korunan tek kişinin CHP kurucu genel başkanının olması, çağdaş demokratik bir üşleye yakışacak bir durum değildir. Medeni ülkelerde normal kişilere yapılsa hakaret kabul edilip dava açılacaj konular, sisyasiler söz konusu olunca dava konusu olmaz, demokratik özgürlükler gereği. Hala geri kalmışlığı ile hukukta bir 3. dünya ülkesi olma özelliğini taşımaya devam edeb Türkiye için aynısını söyleybilmel ne yazıkkli mümkün değildir.

  2. Furkan Patır

    İnsanların sizi şikayet etme hakkını elinden almaya çalışıyorsunuz. Bu mantık dışıdır. 5816 kalkarsa, TCK 216’dan, ölünün hatırasına hakaretten vs. bir sürü maddeden sizi şikayet eder insanlar. Bunun 5816 sayılı Kanun ile bir alakası yok. Sizin bir suç işlediğiniz kanısına varmışsa insanlar şikayet etme hakkını kullanır. Bu onların Anayasal hakkıdır. Yüzlerce kez beraat etmiş olsanız da bu hakkı insanlardan alamazsınız. Mahkemeler de bu yüzden vardır. İnsanların şikayeti üzerine sizi yargılar gerçekten suç işlediniz mi işlemediniz mi diye. Şurada bile bir sürü asılsız iddia ortaya atmışsınız bir de gelmişsiniz mobbing diyorsunuz. Açıklanmayan hatıratları, mahkemece gizlenmiş hatıratları siz nereden biliyorsunuz. Buraya yazabildiğinize göre açıklanmış demek ki ? Baskı varsa bu kadar rahat nasıl yazıyorsunuz ? Milyonlarca insan, yüzlerce tarihçi yanlış biliyor da siz mi doğrusunu biliyorsunuz her şeyin ? Ülkenin Cumhurbaşkanı da mı yanlış biliyor yoksa ? Recep Tayyip Erdoğan: “Mustafa Kemal Bu Ülkenin Banisidir” Recep Tayyip Erdoğan: “Türkiye’nin rejimi ile ilgili tereddütler 29 Ekim 1923’te Yaşasın Cumhuriyet nidaları eşliğinde bitmiş bir tartışmadır” siz önce Cumhurbaşkanlığı makamına çıkın bence. AİHM sizin işinizi çözemez. Hz. Muhammed hakkında olumsuz görüş beyan edilmez derken bile yaşadığınız ülkeden haberinizin olmadığı belli oluyor. Açın da biraz sosyal medyaya bakın bakalım olumsuz görüş var mı yok mu ? İnternete Hz. Muhammed yazın blogları sözlükleri dolaşın. İnsanların peygamberine küfür edenlerle Atatürk’e küfür edenler aynı yolun yolcusudur. Kaynağı aynı yerdir. Fakat bu ülke insanların değerleri üzerinden bölünmeyecek. Bu ülkenin insanı peygamberlerine ve Atatürk’e saygılı ve bağlı. Bu değerler ile derdi olanlar dolaylı veya dolaysız PKK/PYD/FETÖ gibi terör örgütlerine hizmet ediyor. Farkında değilse bile cahilliğinden aynı yapılara fayda sağlıyor. Bu yapılara hizmet edenler bir hesabından peygambere diğer hesabından Atatürk’e hakaret ediyor veya iftira atıyor. Cahiller de bu iftiralara kanıyor ve farkında olmadan terör örgütlerine hizmet etmiş oluyor. Halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmeye çalışan bu örgütler amaçlarına ulaşamayacak. Atatürk sadece hakaret kapsamında kanun ile korunuyor. Balta ile heykele saldırmak hangi tarihi vesikayı tartışmak oluyor hangi hatıratı incelemek oluyor. 5816 sayılı Kanun bu gibi olayları engelliyor. Bunların dışında hiçbir tartışmayı ve eleştiriyi engellemiyor. Esası iki maddelik bir kanundur. Yıllarca Atatürk hakkında yazılıp çiziliyor hiçbir şey engellenmiyor. Buraya yazarken kim engelledi sizi kim Atatürk’ü size karşı korudu ? Ayrıca meclisten geçerek kanunlaşmış hiçbir şey yasadışı değildir. Nereye şikayet ederseniz edin. Milletvekillerinin iradesidir. Nasıl yasadışı olabilir ? Mobbingin tanımına da bakın. Bu kelimeyi kullanmadan önce tanımını bilmelisiniz. Arama çubuğuna mobbing yazıp bakın veya Google’ye yazın bakın fark etmez sizin söylediğiniz şeylerle alakası bile yok mobbingin. İnsanların Anayasal şikayet hakkını kullanmasının mobbingle ne alakası olabilir ? Milyonlarca insanın değer verdiği bir kişinin kabri korunmayacak da bir grup azgın azınlık gelip yakıp yıkacak öyle mi ? Neden korunuyormuş ? Milyonlarca insanın her gün her sene ziyaret ettiği bir kişiye küfürler edilecek iftiralar atılacak her şeyi yakılıp yıkılacak ama korunmayacak ha ? Kimse değerine saygısızlık yapıldığı için şikayette bulunamayacak öyle mi ? 5816 sayılı Kanunun koruduğu şey budur işte. Milyonlarca insanın değeri korunuyor. Siz de oy attığınız vekillere söyleyin sizin değerlerinizi korumak için kanun çıkarsınlar. Oy attığınız insanlardan bunu talep edebilirsiniz. Sizin değerlerinizi koruyan kanun yok diye 5816 sayılı Kanun kaldırılamaz. AİHM’den önce oy attığınız vekillere gidin.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir