Taşınmazlara Elkoyma

Taşınmazlara Elkoyma Hak ve Alacaklara Elkoyma (Genişletilmiş Elkoyma)

Taşınmazlara elkoyma veya hak ve alacaklara elkoyma müsadere değildir. Bir koruma tedbiridir. Mülkiyet devlete geçmez daha henüz kesin bir hüküm yoktur. İhtiyati tedbirden ve ihtiyati hacizden farklıdır. Düzenlendikleri yerler de farklıdır. İhtiyati tedbir, dava konusu hakkın yargılaması boyunca korunmasına yönelik olarak alınan geçici bir tedbirdir. İhtiyati haciz ise, alacağın elde edilmemesi ihtimaline göre şartları mevcutsa icra süreci içinde başvurulan bir tedbirdir. Geçici olarak mallar çıkarılıp kaçırılmasın diye uygulanan bir tedbiri ifade ediyor. Genişletilmiş elkoymanın amacı hükmün kağıt üstünde kalmasını engellemektir yani müsadereye ilişkin olarak mallar kaçırılırsa müsadere edilecek bir şey kalmaması ihtimaline yönelik olarak bu tedbire başvurulur. Bu bir yaptırım değil koruma tedbiridir.

Taşınmazlara Elkoyma Hak ve Alacaklara Elkoyma Genişletilmiş Elkoyma Hangi Taşınmazlara Elkoyma Tedbiri Uygulanır taşınmazlara elkoyma kararını kim verir

Hangi Taşınmazlara Elkoyma Tedbiri Uygulanır Hangi Haklara veya Alacaklara El Konulur

Hangi taşınmaz, hak ve alacaklara el konulacağı C.M.K. m. 128’de düzenlenmiştir.

C.M.K. Madde 128 – (1) Soruşturma veya kovuşturma konusu suçun işlendiğine ve bu suçlardan elde edildiğine dair somut delillere dayanan kuvvetli şüphe sebebi bulunan hallerde, şüpheli veya sanığa ait;

a) Taşınmazlara,

b) Kara, deniz veya hava ulaşım araçlarına,

c) Banka veya diğer malî kurumlardaki her türlü hesaba,

d) Gerçek veya tüzel kişiler nezdindeki her türlü hak ve alacaklara,

e) Kıymetli evraka,

f) Ortağı bulunduğu şirketteki ortaklık paylarına,

g) Kiralık kasa mevcutlarına,

h) Diğer malvarlığı değerlerine,

Elkonulabilir. Somut olarak belirlenen Bu taşınmaz, hak, alacak ve diğer malvarlığı değerlerinin şüpheli veya sanıktan başka bir kişinin zilyetliğinde bulunması halinde dahi, elkoyma işlemi yapılabilir. Bu madde kapsamında elkoyma kararı alınabilmesi için ilgisine göre Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu, Sermaye Piyasası Kurulu, Mali Suçları Araştırma Kurulu, Hazine Müsteşarlığı ve Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumundan, suçtan elde edilen değere ilişkin rapor alınır. Bu rapor en geç üç ay içinde hazırlanır. Özel sebepler zorunlu kıldığında bu süre talep üzerine iki ay daha uzatılabilir.

Maddedeki diğer mal varlığı değerleri aslında bu sayımın sınırlı bir sayım olmadığını belirtiyor. Kanun koyucu genişletilmiş elkoymayı neler üzerinde yapabiliriz saymış ama bunu sayarken sınırlı bir sayım da yapmamıştır. Bu hukuk devleti açısından bir sıkıntı yaratabilir çünkü  her şeye el konulabiliyorsa kötü bir uygulamayla çok ciddi sorunlar meydana gelebilir. Ölçülülük ilkesi dikkate alınarak uygulanmalıdır.

Birinci fıkra hükmünün hangi suçlar bakımında uygulanacağı da maddenin devamında düzenlenmiştir buna göre birinci fıkra hükmü;

a) Türk Ceza Kanununda tanımlanan;

1. Soykırım ve insanlığa karşı suçlar (madde 76, 77, 78),

2. Göçmen kaçakçılığı ve insan ticareti (madde 79, 80) ile organ veya doku ticareti (madde 91)

3. Hırsızlık (madde 141, 142),

4. Yağma (madde 148, 149),

5. Güveni kötüye kullanma (madde 155),

6. Dolandırıcılık (madde 157, 158),

7. Hileli iflas (madde 161),

8. Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti (madde 188),

9. Parada sahtecilik (madde 197),

10. Suç işlemek amacıyla örgüt kurma (madde 220, fıkra üç), 

11. İhaleye fesat karıştırma (madde 235),

12. Edimin ifasına fesat karıştırma (madde 236),

13. Tefecilik (madde 241),

14. Zimmet (madde 247),

15. İrtikap (madde 250)

16. Rüşvet (madde 252),

17. Devletin Güvenliğine Karşı Suçlar (madde 302, 303, 304, 305, 306, 307, 308),

18. Anayasal Düzene ve Bu Düzenin İşleyişine Karşı Suçlar (madde 309, 311, 312, 313, 314, 315, 316),

19. Devlet Sırlarına Karşı Suçlar ve Casusluk (madde 328, 329, 330, 331, 333, 334, 335, 336, 337) suçları.

b) Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanunda tanımlanan silah kaçakçılığı (madde 12) suçları,

c) Bankalar Kanununun 22 nci maddesinin (3) ve (4) numaralı fıkralarında tanımlanan zimmet suçu,

d) Kaçakçılıkla Mücadele Kanununda tanımlanan ve hapis cezasını gerektiren suçlar,

e) Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 68 ve 74 üncü maddelerinde tanımlanan suçlar,

Hakkında uygulanır.

Suç kataloğu mevcuttur ancak bu sınırlı bir sayım değildir. Kanun koyucu başka kanunlarda düzenlenen suçlar için de bu koruma tedbirinin  uygulanabilmesine imkan sağlamıştır. Yani koruma tedbirine  hangi suçlar için başvurulabileceği kanunda sınırlı sayıda sayılmıştır ama sadece C.M.K m. 128/2’de değil aynı zamanda başka kanunlarda da özel düzenlemelere yer verilmiştir. Örneğin 7258 Sayılı Kanun-md 5-Futbol ve Diğer Spor Müsabakalarında, Bahis ve Şans Oyunları Düzenlenmesi Hakkında Kanun. Bu kanunun 5. maddesinin 1.fıkrasında sayılan bazı suçlar ile T.C.K. m. 228/3’de belirtilen suçlar açısından koruma tedbiri uygulanabileceğine ilişkin özel bir düzenlemeye yer verilmiştir. Terörle Mücadele Kanunu m. 20/a’da yazan suçlar bakımından da bu koruma tedbirinin uygulanması mümkündür.

Taşınmazlara Elkoyma Şartları, Hak ve Alacaklara Elkoymanın Şartları (Genişletilmiş Elkoymanın Şartları)

Taşınmazlara elkoyma kararını, hak ve alacaklara elkoyma kararını sadece hakim verebilir başka bir alternatifi yoktur. Kuvvetli şüphe sebebi aranmaktadır. Kuvvetli şüphe sebebi, başlangıç şüphesinden fazla yeterli şüpheye ulaşmamış şüphe seviyesidir. Kanun koyucu kuvvetli şüphe sebebinin somut delillere dayanması gerektiğini ifade etmiştir. Şüphe mutlaka somut delillere dayanmalıdır. C.M.K m. 128/1.’de suçtan elde edilen değerlere ilişkin bir rapor alınması şartı getirilmiştir. Malvarlığı değerinin nereden elde edildiği konusunda izler sürülüp belirli kurumlardan da rapor alınması gerekir. Yani hakim bu raporu almadan kararı veremez. Mülkiyet hakkının korunması için rapor şartı getirilmiştir.

Malvarlığı değeri mutlaka sanık veya şüpheliye ait olmalıdır çünkü maddede sanık veya şüpheliye ait olması gerektiği yazmaktadır. Öğretide bir başka görüş daha vardır. Üçüncü kişinin zilyetliğinde bulunan mala da elkonulabileceği ifade edilir ancak aksini söyleyen görüşler daha baskındır. Kanun koyucu üçüncü kişinin üzerinde bulunan malvarlığı değerlerine karşı da bu işlemin yapılabileceğini açıkça düzenlememiştir dolayısıyla sadece şüpheli veya sanığa ait malvarlığı için düşünülmesi daha doğrudur.

Tüzel kişi sanık veya şüpheli olamaz fakat uygulamada bu koruma tedbiri sıklıkla tüzel kişilere uygulanmaktadır.

Bankaya böyle bir bildirim yapıldıysa bankanın elkonulmuş hakkı muhatabına vermemesi gerekir. Aksi takdirde banka ödemeyi yaparsa muhafaza görevini kötüye kullanma suçu oluşur. Paraya elkonduktan sonra bir hesaptan başka bir hesaba aktarmak geçersiz sayılır.

Bu koruma tedbiri kararına itiraz etmek mümkündür. Eğer şartlar yokken genişletilmiş elkoyma yapıldığında bir zarar doğduysa C.M.K. m. 141 kapsamında tazminat istenebilir.

(C.M.K m. 128- Taşınmaza elkonulması kararı, tapu kütüğüne şerh verilmek suretiyle icra edilir.  Kara, deniz ve hava ulaşım araçları hakkında verilen elkoyma kararı, bu araçların kayıtlı bulunduğu sicile şerh verilmek suretiyle icra olunur. Banka veya diğer malî kurumlardaki her türlü hesaba elkonulması kararı, teknik iletişim araçlarıyla ilgili banka veya malî kuruma derhâl bildirilerek icra olunur. Söz konusu karar, ilgili banka veya malî kuruma ayrıca tebliğ edilir. Elkoyma kararı alındıktan sonra, hesaplar üzerinde yapılan bu kararı etkisiz kılmaya yönelik işlemler geçersizdir. Şirketteki ortaklık paylarına elkoyma kararı, ilgili şirket yönetimine ve şirketin kayıtlı bulunduğu ticaret sicili müdürlüğüne teknik iletişim araçlarıyla derhâl bildirilerek icra olunur. Söz konusu karar, ilgili şirkete ve ticaret sicili müdürlüğüne ayrıca tebliğ edilir. Hak ve alacaklara elkoyma kararı, ilgili gerçek veya tüzel kişiye teknik iletişim araçlarıyla derhâl bildirilerek icra olunur. Söz konusu karar, ilgili gerçek veya tüzel kişiye ayrıca tebliğ edilir. Bu madde hükmüne göre alınan elkoyma kararının gereklerine aykırı hareket edilmesi halinde, Türk Ceza Kanununun “Muhafaza görevini kötüye kullanma” başlıklı 289 uncu maddesi hükümleri uygulanır. Bu madde uyarınca elkonulan taşınmaz, hak ve alacakların idaresi gerektiğinde bu malvarlığı değerlerinin yönetimi amacıyla kayyım atanabilir. Bu durumda 133 üncü madde hükümleri kıyasen uygulanır.)


yazar:

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir