Ceza Muhakemesi Hukuku Basit Elkoyma
Basit elkoyma, ispat aracı olarak yararlı görülen malvarlığı değerinin ya da kazanç müsaderesinin konusu olan malvarlığı değerinin henüz kesin bir hüküm olmadan, ceza muhakemesini yapabilmek için devletin adliyesinin elinin altına konmasına denir. Mülkiyette geçiş söz konusu değildir.

Basit elkoymanın konusunu C.M.K. m. 123’ten çıkarmamız mümkündür.
C.M.K m.123 – (1) İspat aracı olarak yararlı görülen ya da eşya veya kazanç müsaderesinin konusunu oluşturan malvarlığı değerleri, muhafaza altına alınır.
İspat aracı olarak yararlı görülen malvarlığı değerleri ya da eşya veya kazanç müsaderesinin konusu olan malvarlığı değerleri basit elkoymanın konusu olabilir. Üstünüzde bulunması suç teşkil eden şeyin alınmasına müsadere denir. Örneğin akıl hastasının üstünde esrar var. Akıl hastası olsa bile bunun müsadere edilip devlet eline konması mümkündür. Yani sadece ceza verilen kişiler için müsadereyi uygulanmaz. Konusu suç teşkil eden şeyler müsadere edilebilir. Suçta kullanılan eşyalar da müsadere edilir. Örneğin cinayet işlenen bıçak, kumar oynatmakta kullanılan makine vs. Bunlar dışında bazen de, suçun işlenmesinden sağlanan menfaatler ya da suçun işlenmesi için sağlanan menfaatlerin değerlendirilmesi veya dönüştürülmesi suretiyle ortaya çıkan ekonomik değerlerin de müsaderesi mümkündür, bunlara kazanç müsaderesi denir. Örneğin esrar satıldığında elde edilen parayla saat alınmış olsun bu saatin müsaderesi mümkündür.
Nelere el koyulabileceği C.M.K. m. 126 ve m.125’de düzenlenmiştir.
C.M.K. Madde 126 – (1) Şüpheli veya sanık ile 45 ve 46 ncı maddelere göre tanıklıktan çekinebilecek kimseler arasındaki mektuplara ve belgelere; bu kimselerin nezdinde bulundukça elkonulamaz.
Bu mektup ve belgeler tanıklıktan çekinme hakkı olanlarla şüpheli veya sanık arasında geçiyor olmalıdır. Belge ya da mektup dışında başka bir şey olamaz. Sadece mektup veya belgeye basit elkoymada el konulamaz. CD, taşınır belleklerin bu kapsamda olup olmadığı tartışmalıdır. (Teknolojinin gün geçtikçe geliştiği gözetildiğinde tanıklıktan çekinebilecek kimselerle şüpheli veya sanık arasındaki belgelerin taşınır bellek veya CD gibi teknolojik materyallerin içinde saklanması, depolanması mümkündür. Belgenin sadece kağıt, plastik dosya gibi eşyalarla sınırlanmaması gerekmektedir. Bilgilerin teknolojik materyallere işlenmesi mümkün olduğundan CD veya taşınır bellekler de C.M.K m. 126 kapsamına dahil edilmelidir.)
Tanıklıktan çekinme hakkı olanlarla sanık veya şüpheli nezdindeki belge ya da mektuplar için bu yasak vardır. Nezdinde bulunmuyorsa, örneğin kişinin evi aranıyor ve evde mektup bulunuyor bu mektuba el konulabilir. Nemataratür ilkesine göre kişinin kendisini ya da yakınlarını suçlayıcı beyanda bulunmaya zorlanması yasaktır. Nezdinde denildiğinde de kendi üzerinde ya da çantası gibi bir alanda bulunan belge ve mektuplar olarak algılanmalıdır. Dolayısıyla evde yapılan aramada kişi bir şey veren konumunda değildir dolayısıyla onlara el koyulabilir. Postada da elkoyma yapılabilir (sanığın annesine yazdığı mektup posta kutusunda) m.126 yasağı kapsamında değildir. Çünkü nezdinde bulunduğu sürece yasak mevcuttur nezdinde bulunmuyorsa elkoyma yapılabilir.
C.M.K. Madde 125 – (1) Bir suç olgusuna ilişkin bilgileri içeren belgeler, Devlet sırrı olarak mahkemeye karşı gizli tutulamaz.
(2) Devlet sırrı niteliğindeki bilgileri içeren belgeler, ancak mahkeme hâkimi veya heyeti tarafından incelenebilir. Bu belgelerde yer alan ve sadece yüklenen suçu açıklığa kavuşturabilecek nitelikte olan bilgiler, hâkim veya mahkeme başkanı tarafından tutanağa kaydettirilir.
(3) Bu madde hükmü, hapis cezasının alt sınırı beş yıl veya daha fazla olan suçlarla ilgili olarak uygulanır.
Devlet sırrı niteliğindeki bazı belgelere de el koymak mümkün değildir. Hapis cezasının alt sınırı 5 yıldan az olan suçlar için bu hüküm uygulanmaz. Hapis cezasının alt sınırı 5 yıldan az olan suçlar açısından bu devlet sırrıdır buna el koyulamaz itirazı yapılabilir. Alt sınırı 3 yıl üst sınırı da müebbet hapis cezası olan bir suç için devlet sırrıdır el konulamaz itirazında bulunulabilir. Karışıklık olmaması için özetlenmesinde fayda vardır. Alt sınırı beş yıl veya daha fazla olan suçlarda mahkeme gerekirse, ne olursa olsun bu belgeleri inceler ve yüklenen suçu açıklığa kavuşturabilecek nitelikte olan bilgiler tutanağa işlenir. Alt sınırı beş yıldan az olan bir suç için yargılama yapılıyorsa ve belgeler devlet sırrı niteliğinde ise bu belgeler mahkemeye karşı gizli tutulabilir.
Devlet sırrı C.M.K m.47’de tanımlanmıştır.
C.M.K. Madde 47 – (1) Bir suç olgusuna ilişkin bilgiler, Devlet sırrı olarak mahkemeye karşı gizli tutulamaz. Açıklanması, Devletin dış ilişkilerine, milli savunmasına ve milli güvenliğine zarar verebilecek; anayasal düzeni ve dış ilişkilerinde tehlike yaratabilecek nitelikteki bilgiler, Devlet sırrı sayılır.
(2) Tanıklık konusu bilgilerin Devlet sırrı niteliğini taşıması halinde; tanık, sadece mahkeme hâkimi veya heyeti tarafından zâbıt kâtibi dahi olmaksızın dinlenir. Hâkim veya mahkeme başkanı, daha sonra, bu tanık açıklamalarından, sadece yüklenen suçu açıklığa kavuşturabilecek nitelikte olan bilgileri tutanağa kaydettirir.
(3) Bu madde hükmü, hapis cezasının alt sınırı beş yıl veya daha fazla olan suçlarla ilgili olarak uygulanır.
(4) Cumhurbaşkanının tanıklığı söz konusu olduğunda sırrın niteliğini ve mahkemeye bildirilmesi hususunu kendisi takdir eder.
Alt sınırı 5 yıldan azsa devlet sırrı denilmesi mümkün değildir. Alt sınırı 2 yıl üst sınırı müebbet bile olsa devlet sırrıdır bu bilgi açıklanamaz itirazı söz konusu olamaz. Alt sınırı 5 yıl veya yüksekse devlet sırrı denilebilir ve mahkemeye sunulmayabilir. Devlet sırrı olup olmadığına mahkeme karar verir. Ancak bir istisna vardır Cumhurbaşkanı eğer bu devlet sırrıdır diyorsa orada mahkeme Cumhurbaşkanını dinleyeyim ondan sonra bu devlet sırrı mı değil mi diye karar veririm diyemez. Cumhurbaşkanı kendi takdir eder.
Basit Elkoymanın Şartları
Basit elkoyma açısından herhangi bir suç kataloğu yoktur. Yani şartlar varsa tüm suçlara ilişkin soruşturma ve kovuşturmalarda basit elkoyma yapılabilmesi mümkündür. Şüphenin belirli bir seviyeye ulaşması gerekiyor. Madde 123’e bakıldığında şüpheyle ilgili bir şey söylenmiyor. Ancak yazmasa bile makul şüphe seviyesinde bir şüphe bulunması gerekir. Çünkü el koymadan önce arama yapılır, arama bakımından makul şüphe aranır o halde elkoymada da en az makul şüphe bulunmalıdır ki elkoyma yoluna başvurulsun.
Gerçek kişi veya tüzel kişi bakımından bir fark yoktur. Tüzel kişinin malı aleyhine elkoyma işlemi yapılması da mümkündür. Örneğin X Anonim Şirketi, devlet memuru B’ye rüşvet olarak bir araç veriyor ve bu aracı tüm aile kullanıyor. Aracın mülkiyeti X A.Ş’de. Her ne kadar X A.Ş. sanık ya da şüpheli olmasa da müsadereye konu olabilecek bir işlem söz konusudur. (Rüşvet suçundan dolayı tüzel kişilere ilişkin güvenlik tedbiri uygulanması mümkündür.) Dolayısıyla müsadere ihtimali olduğu için de elkoyma yapılabilir.
Elkoyma Kararını Kim Verir ?
Elkoyma kararının kimler tarafında verilebileceği C.M.K m. 127’de düzenlenmiştir.
C.M.K. Madde 127 – (1) Hâkim kararı üzerine veya gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde Cumhuriyet savcısının, Cumhuriyet savcısına ulaşılamadığı hallerde ise kolluk amirinin yazılı emri ile kolluk görevlileri, elkoyma işlemini gerçekleştirebilir.
(2) Kolluk görevlisinin açık kimliği, elkoyma işlemine ilişkin tutanağa geçirilir.
(3) Hâkim kararı olmaksızın yapılan elkoyma işlemi, yirmi dört saat içinde görevli hâkimin onayına sunulur. Hâkim, kararını elkoymadan itibaren kırksekiz saat içinde açıklar; aksi hâlde elkoyma kendiliğinden kalkar.
(4) Zilyedliğinde bulunan eşya veya diğer malvarlığı değerlerine elkonulan kimse, hâkimden her zaman bu konuda bir karar verilmesini isteyebilir.
(5) Elkoyma işlemi, suçtan zarar gören mağdura gecikmeksizin bildirilir.
(6) Askerî mahallerde yapılacak elkoyma işlemi, Cumhuriyet savcısının nezaretinde askerî makamların katılımıyla adlî kolluk görevlileri tarafından yerine getirilir. Gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde Cumhuriyet savcısının yazılı emriyle de askerî makamların katılımıyla adlî kolluk görevlileri tarafından elkoyma işlemi yapılabilir.
Asıl karar verebilecek olan kişi hakimdir ancak gecikmesinde sakınca olan bir durum söz konusuysa cumhuriyet savcısı karar verebilir. Cumhuriyet savcısına da ulaşılamıyorsa, kolluk amirinin yazılı izniyle elkoymaya karar verilebiliyor. Cumhuriyet savcısının kararı ya da kolluk amirinin yazılı izniyle elkoyma yapıldıysa, elkoyma yapıldıktan sonra yirmi dört saat içinde hakimden onay alınması gereklidir. Eğer yirmi dört saat içinde görevli hakimin onayı için başvurulmazsa elkoyma hükümsüzleşir ve o mal hemen geri verilir. Yirmi dört saat içinde başvurulduktan sonra elkoymadan itibaren toplam kırk sekiz saat içinde de görevli hakimin kararını açıklaması gerekir.
C.M.K m. 127/6 ‘ya göre asker ve savcı arama yapılırken orada olmalıdır.
Kanun koyucu elkoyma kararının içeriği hakkında bir düzenleme yapmamıştır. Açık bir hüküm yoktur fakat C.M.K. m. 119’da düzenlenen arama kararı içeriği kıyasen elkoyma kararı için de uygulanır.
Elkoyma Kararına İtiraz
Hakim kararları için itiraz mümkündür, mahkeme kararları için açık hüküm varsa itiraz mümkündür. Elkoyma kararı da hakim kararı olduğu için itiraz mümkündür. C.M.K. m. 127/4’e göre de itiraz yolu açıktır. Malına elkoyulan itiraz eder. Onun dışında malın zilyedi de bu itirazda bulunabilir. Elkoymaya maruz kalan her zaman itiraz edebilir. Herhangi bir sınırlama mevcut değildir. C.M.K. m. 127/5’e göre itiraz edebilsin ve elkonulduğuna ilişkin bilgisi olsun diye mağdura veya zilyetliği elinde bulundurana gecikmeksizin elkoyma işlemi bildirilir. (Elkonulurken orada bulunmuyor olabilir.)
El Konulan Eşyanın Muhafazası ve Elden Çıkarılması
C.M.K. Madde 132 – (1) Elkonulan eşya, zarara uğraması veya değerinde esaslı ölçüde kayıp meydana gelme tehlikesinin varlığı halinde, hükmün kesinleşmesinden önce elden çıkarılabilir.
(2) Elden çıkarma kararı, soruşturma evresinde hâkim, kovuşturma evresinde mahkeme tarafından verilir.
(3) Karar verilmeden önce eşyanın sahibi olan şüpheli, sanık veya ilgili diğer kişiler dinlenir; elden çıkarma kararı, kendilerine bildirilir.
(4) Elkonulan eşyanın değerinin muhafazası ve zarar görmemesi için gerekli tedbirler alınır.
(5) Elkonulan eşya, soruşturma evresinde Cumhuriyet Başsavcılığı, kovuşturma evresinde mahkeme tarafından, bakım ve gözetimiyle ilgili tedbirleri almak ve istendiğinde derhâl iade edilmek koşuluyla, muhafaza edilmek üzere, şüpheliye, sanığa veya diğer bir kişiye teslim edilebilir. Bu bırakma, teminat gösterilmesi koşuluna da bağlanabilir.
(6) Elkonulan eşya, delil olarak saklanmasına gerek kalmaması halinde, rayiç değerinin derhâl ödenmesi karşılığında, ilgiliye teslim edilebilir. Bu durumda müsadere kararının konusunu, ödenen rayiç değer oluşturur.
Hüküm kesinleşmeden önce elkonulan eşyayı elden çıkarmak eşya zarara uğrayacak veya değeri düşecekse mümkündür. Buna karar vermesi gereken merci soruşturma evresinde hakim, kovuşturma evresinde mahkemedir. Karar verilmeden önce dinlenme koşulu vardır.
Teminat karşılığı veya teminat karşılığı olmadan, malı sahibinin muhafazasına bırakmak mümkündür. İstendiğinde geri verilmesi şartıyla bu malın sanık veya şüpheliye teminat karşılığı veya teminatsız verilmesi mümkündür. Ancak malı satarsa T.C.K. m. 289’daki muhafaza görevini kötüye kullanma suçu meydana gelir.
Basit Elkoymada Sona Erme
C.M.K. Madde 131 – (1) Şüpheliye, sanığa veya üçüncü kişilere ait elkonulmuş eşyanın, soruşturma ve kovuşturma bakımından muhafazasına gerek kalmaması veya müsadereye tabi tutulmayacağının anlaşılması halinde, re’sen veya istem üzerine geri verilmesine Cumhuriyet savcısı, hâkim veya mahkeme tarafından karar verilir. İstemin reddi kararlarına itiraz edilebilir.
(2) 128 inci madde hükümlerine göre elkonulan eşya veya diğer malvarlığı değerleri, suçtan zarar gören mağdura ait olması ve bunlara delil olarak artık ihtiyaç bulunmaması halinde, sahibine iade edilir.
Eğer elkonulan şeyin muhafazasına artık gerek kalmadıysa geri iade edilmesi gerekir. Bu kararı savcı ya da mahkemenin vermesi mümkündür. İade her zaman talep edilebilir. Eğer talep reddedilirse bu ret kararına itiraz edilebilir
Bir başka sona erme hali ise hükmün kurulmasıdır. Yani failin fiili işlediği tespit edilip hükmün kurulması ihtimalidir. Bu takdirde müsadere kararı verilecektir. O halde elkoyma en geç mahkumiyet hükmünün kesinleşmesiyle ortadan kalkar. Mahkeme müsadere kararı yokken elkoyma yapmış, hüküm vermiş, müsadere kararı almayı da unutmuşsa yine de elkoymanın akibeti tehlikeye girmez çünkü elkoyma hüküm kesinleşene kadar uygulanabilir dolayısıyla hüküm kesinleşene kadar bu sorun ortadan kaldırılmalıdır.
Koşullar yokken elkoyma yapıldıysa, gerekli tedbirler alınmadıysa, mal korunamadıysa ve zarar meydana geldiyse, iadesi gerekirken iade edilmediyse zamanında C.M.K. m. 141’e göre tazminat istenebilir.
Bir yanıt yazın