Eşin Aramalarına Cevap Vermemek Boşanmada Kusur Sayılabilir

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Eşin Aramalarına Cevap Verilmemesini Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılmasının Sebeplerinden Biri Olarak Saydı

Eşin aramalarına cevap verilmemesi diğer etmenlerle birlikte evlilik birliğinin devamının eşlerden beklenmeyecek ölçüde temelinden sarsılmasına sebep olabilir. Somut olaya göre eşin aramalarına cevap verilememesi taraflara kusur olarak yüklenebilir.

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Eşin Aramalarına Cevap Verilmemesini Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılmasının Sebeplerinden Biri Olarak Saydı

Evlilik birliği, eşler arasında ortak hayatı çekilmez duruma sokacak derecede temelinden sarsılmış olduğu taktirde, eşlerden her biri kural olarak boşanma davası açabilir ise de, Yargıtay bu hükmü tam kusurlu eşin dava açamayacağı şeklinde yorumlamaktadır. Nitekim benzer ilkeye HGK’nın 04.12.2015 tarihli ve 2014/2-594 E., 2795 K. sayılı kararında da değinilmiştir.

Evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenemeyecek derecede temelinden sarsılmış olması durumunda, davacının kusuru daha ağır ise davalının açılan davaya itiraz hakkı bulunmaktadır (TMK m. l66/II). Bu düzenlemeyle davalıya bu yolla bir itiraz hakkı tanınmış olmakla birlikte, bu hakkın kötüye kullanılmasının yaptırımı da aynı hükümde belirtilmiştir.
Gerçekten, TMK. m. l66/II son cümleye göre itiraz, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde ise ve evlilik birliğinin devamında davalı ve çocuklar bakımından korunmaya değer bir yarar kalmamışsa boşanmaya karar verilebilir.

Yukarıda da belirtildiği üzere, TMK’nın 166. maddesinin birinci fıkrası uyarınca taraflar arasında geçen her olay boşanma kararı verilmesi için yeterli olmayıp, bu olayların evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebebiyet vermesi gerekmektedir.

Bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde; tarafların 27.05.2011 tarihinde evlendikleri, eldeki davanın 07.03.2013 tarihinde açıldığı, dinlenen tanık beyanlarına göre davalı kadının, eşinin ailesi ile görüşmek istemediği, kendi annesinin evliliğe olan müdahalesine ses çıkarmadığı buna karşılık davacı erkeğin de annesinin müdahalesine izin verdiği ve tarafların ayrılmalarına sebep olan son olayda eşini Konya iline rıza ile gönderdikten sonra telefonlara çıkmamak ve aramamak suretiyle boşanma davası açtığı, bu durumda eşlerin eşit kusurlu olduğu ve evlilik birliğinin devamının eşlerden beklenmeyecek ölçüde temelinden sarsıldığı, davacı erkek tarafından açılan boşanma davasının kabul edilmesi gerektiği dosya kapsamı ile sabittir.

Bu itibarla, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, mahkeme kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre tarafların boşanmalarına dair mahkemece verilen direnme kararı yerindedir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/2719 E., 2019/341 K.)


yazar:

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir