Anayasa Mahkemesi Kararına Göre Ceza Davasında Beraat Eden Kişi Avukatına Ödediği Akdi Vekalet Ücretini Tazminat Olarak İsteyebilir ve Bunun İspatı İçin Mutlaka Serbest Meslek Makbuzuna Gerek Yoktur Banka Dekontu Da Bunu İspat Etmek İçin Yeterlidir
Anayasa Mahkemesi kararına göre beraat eden kişi avukatına ödediği vekalet ücretini tazminat olarak karşı taraftan isteyebilir ve bunun ispatı için banka dekontunun yeterli olacaktır.
Beraat Eden Kişinin Avukatına Ödediği Vekalet Ücretini Tazminat Olarak İsteyebileceğine İlişkin Anayasa Mahkemesi Kararı
Yargıtay 12. Ceza Dairesinin mahkeme kararında atıfta bulunulan kararında (bkz. § 13) ceza mahkemesince hükmedilmesi gereken vekâlet ücretini aşan avukatlık ücretinin serbest meslek makbuzu ya da muadili belge ile ispatlanabileceği belirtilmiştir. Nitekim mahkeme kararında başvurucunun serbest meslek makbuzu ibraz etmediğine vurgu yapılsa da avukata ödenen ücretin ispatı aracını serbest meslek makbuzuyla sınırlandırılmamıştır. Mahkemenin banka dekontlarını da delil olarak değerlendirdiği ancak ispata yeterli görmediği anlaşılmıştır.
Başvurucunun sunduğu banka dekontlarının Mardin 3. Ağır Ceza Mahkemesinde kamu davasına dönüşen ceza soruşturması sebebiyle avukata 15.000 TL ücret ödediğini ispatlamaya yeterli olup olmadığını değerlendirmek derece mahkemelerinin takdirindedir. Ancak derece mahkemelerinin değerlendirmelerinin bariz takdir hatası veya keyfîlik içerip içermediğinin incelenmesi Anayasa Mahkemesinin görevindedir. Mahkemenin dekontlarda dosya numarasının bulunmadığına vurgu yaptığı görülmektedir. Mahkemenin dosya numarası içermeyen banka dekontu içeriğindeki ödemenin Mardin 3. Ağır Ceza Mahkemesinin E.2017/494 sayılı dosyasında görülen yargılamaya ilişkin olduğunun ispatlanamadığını değerlendirmesi keyfî ve temelsiz değildir. Ne var ki istinaf dilekçesinde başvurucu, başka bir davasının bulunmadığını ileri sürmüştür. Başvurucunun başka bir davasının bulunmadığı iddiasının ihtilaf konusu dekontlarla Av. M.V.A.ya vekâlet ücreti olarak gönderilen paranın Mardin 3. Ağır Ceza Mahkemesinin E.2017/494 sayılı dosyasına ilişkin olduğunun ispatı bakımından esaslı bir nitelik taşıdığı açıktır.
Öte yandan başvurucunun istinaf aşamasında ileri sürdüğü, ücretin ödendiği avukatın serbest meslek makbuzu düzenlemeyi reddettiği iddiası da temelsiz değildir. Serbest meslek makbuzu, avukat tarafından düzenlenerek başvurucuya verilmesi gereken bir belgedir. Avukatın serbest meslek makbuzu düzenlememesi hâlinde başvurucunun bu belgeyi bir ispat aracı olarak mahkemeye sunması mümkün değildir. Bu da sözü edilen ispat aracının temini yönünden başvurucunun avukata bağımlı olduğunu göstermektedir. Dolayısıyla zararın varlığıyla ilgili olgular değerlendirilirken bu gerçeğin de göz önünde bulundurulması gerekir.
Sonuç olarak başvurucunun başka davasının olmadığı iddiasının derece mahkemelerince araştırılmaması ve serbest meslek makbuzunun ibrazının avukatın onu düzenlemesine bağlı olduğu hususunun dikkate alınmamasının bir bütün olarak yargılamanın hakkaniyetini zedelediği kanaatine varılmıştır.
Açıklanan gerekçelerle Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki hakkaniyete uygun yargılanma hakkının ihlal edildiği sonucuna ulaşılmıştır. (A.Y.M. Başvuru No: 2019/16367, 5/10/2022, § …)
Bir yanıt yazın