Mirasbırakanın Ölüme Bağlı Tasarruflarının Kanunen Hükümsüz Sayıldığı Durumlar
Ölüme bağlı tasarruf hükümsüz olduğunda iptal davası açmaya gerek yoktur çünkü bu tasarruflar aslında geçersizdir. Zaten bu durumlarda herhangi bir iptal sebebi de yoktur. Kanun bazı durumların oluşması halinde bu tasarrufların kendiliğinden geçersiz sayılacağını ifade etmiştir. Yazıya başlamadan önce kısaca ölüme bağlı tasarrufun ne olduğunu açıklayalım.

Ölüme Bağlı Tasarruf Nedir?
Ölüme bağlı tasarruf, bir kişinin ölümü durumunda, malvarlığının ve varislerine geçecek olan mirasın nasıl dağıtılacağını belirleyen planlamadır. Bu tasarruf, ölümden sonra mal varlığının yönetimini ve dağıtımını düzenleyen bir plan veya belgedir. Bu plan, genellikle bir irade veya vasiyetname şeklinde olabilir.
Bir kişi ölmeden önce, ölüme bağlı tasarruf yaparak mal varlığını nasıl dağıtılacağına ve hangi varislerin hangi payları alacağına dair talimatlar verebilir. Bir irade veya vasiyetname, mülkiyetin, para, gayrimenkul, değerli eşyalar ve diğer varlıkların mirasçılara dağıtımını düzenler.
Ölüme bağlı tasarruf, mirasçılara ne kadarlık bir miras bırakılacağı, mirasın nasıl bölüneceği, varislerin kimler olduğu gibi konuları içerir. Bu planlama süreci, kişinin isteğine ve durumuna bağlı olarak karmaşık olabilir ve yerel yasal düzenlemelere uygun olmalıdır. Yasal süreçler ve vergi düzenlemeleri de bu planlamada dikkate alınmalıdır.
1- Lehine Ölüme Bağlı Tasarruf Yapılan Kimsenin Miras Bırakandan Önce Ölmesi (T.M.K. m. 580)
♦ Mirasçı olabilmek için miras bırakanın ölümü anında sağ olmak şarttır. T.M.K m. 581’e göre de vasiyet alacaklısı olabilmek için miras bırakanın ölümünde sağ olmak şarttır.
Madde 580- Mirasçı olabilmek için mirasbırakanın ölümü anında mirasa ehil olarak sağ olmak şarttır.
Madde 581- Vasiyet alacaklısı olabilmek için mirasbırakanın ölümü anında mirasa ehil olarak sağ olmak şarttır.
Ölüme bağlı tasarrufla mirasçı atandıysa bir kişi veya lehine bir mal bırakıldıysa kişiye buna hak kazanabilmesi için kişinin mirasbırakanın ölümünde sağ olması gerekir. Eğer sağ değilse yapılan işlem kendiliğinden hükümsüz hale gelir. Bu durumda yasal mirasçılar mirasçı olurlar.
Örneğin kişi vasiyetname düzenliyor ve arabasını A’ya bırakıyor. Malvarlığının geri kalanını da B’ye bırakıyor. Mirasçı B ama araba da A’ya bırakılmış. A mirasbırakandan önce ölürse. B’ye yapılan tasarruf geçerliliğini sürdürmeye devam edecek. Sadece araba bakımdan yapılan tasarruf hükümsüz hale gelecek. Meğer ki bütün tasarrufların birbirine bağlı olduğu mirasbırakanın iradesinden anlaşılsın. Yani mirasbırakanın hükümsüz hale gelen tasarrufu olmasaydı diğer tasarruflar da olmazdı denilebiliyorsa tüm vasiyetname, tüm ölüme bağlı tasarruflar hükümsüz sayılabilir.
T.M.K. m. 572 düzenlemesine göre miras bırakan bir miras sözleşmesi yapar. Miras sözleşmesi yaptığı kişiyi de kendisine mirasçı atar. Daha sonra sağken mirasçı atadığı kişiye bütün malvarlığını devreder. Örneğin 2015 yılında mirasbırakan, A ile bir miras sözleşmesi yapsın ve A’yı kendisine mirasçı olarak atasın. Daha sonra 2017 yılında mirasbırakan tüm malvarlığını A’ya yani mirasçı atadığı kişiye devredebilir. İşte T.M.K m. 572 böyle durumlara ilişkin kurallar getiriyor.
Madde 572- Mirasbırakanın sağlığında malvarlığını devretmesi hâlinde, miras sözleşmesinde başka türlü bir kural yoksa, miras sözleşmesinden doğan hak ve borçlar atanmış mirasçının mirasçılarına geçer.
Ana kural, atanmış olan mirasçı miras bırakandan önce ölmüşse ölüme bağlı tasarruf hükümsüz kalıyordu ama miras sözleşmesi ile atama yapma durumu ve atanan mirasçıya sağlıkta tüm malvarlığının devredilmesi durumu için T.M.K m. 572 istisnadır. Örneğin ana kuralda mirasbırakan, 2016 yılında miras sözleşmesi ile A’yı mirasçı atasın. A, 2018 yılında mirasbırakan da 2019 yılında ölsün. A, mirasbırakandan önce ölmüş bu yüzden atama tasarrufu hükümsüz kalır ve miras A’nın mirasçılarına geçmez. T.M.K m. 572 bu duruma bir istisna getirmiştir. İlgili maddede ifade edildiği üzere eğer mirasbırakan sağlığında, miras sözleşmesi ile atadığı kişiye tüm malvarlığını devrettiyse atanmış mirasçı mirasbırakandan önce ölse bile miras, atanmış mirasçının mirasçılarına geçer. Bu istisnanın olması için bir miras sözleşmesi olacak, mirasçı atama söz konusu olacak ve atanan kişiye malvarlığı devredilmiş olacak. (Miras bırakan bu kuralın aksini miras sözleşmesinde hüküm olarak koyabilir.)
Mirasbırakan malvarlığının tamamını devretmemişse veya tamamını devrettikten sonra yeni mallar edinmişse miras sözleşmesi aksine bir kural içermedikçe yalnız sağlığında devredilmiş olan malları kapsar. (Normalde atanmış mirasçı, mirasbırakanın öldüğü zamandaki terekeyi elde eder ama bu istisnası.)
Örneğin mirasbırakanın, miras sözleşmesini yaptığı sırada iki tane evi olsun. Mirasçı atasın. Normalde ölüm tarihindeki tereke mevcudu neyse atanmış mirasçı aslında onun üzerinde hak sahibi olur. Fakat mirasbırakan 2017 yılında mirasçıyı atasın o sırada da 2 tane evi olsun. Daha sonra 2018 yılında tüm malvarlığını atadığı mirasçıya devretsin. 2019 yılının Ocak ayında da yeni bir ev alsın. Şubat ayında ölsün. Atanmış mirasçı sadece 2018 yılında devredilen iki eve sahip olur. Mirasbırakanın ocak ayında aldığı ev üzerinde hak sahibi olamaz atanmış mirasçı.
T.M.K. m. 572 düzenlemesindeki istisna sadece miras sözleşmesi için geçerlidir, vasiyetname için değil.
2- Boşanma
Boşanan eşler birbirlerine yasal mirasçı olamazlar. Boşanmadan önce yapılmış olan ölüme bağlı tasarruflar da aksine bir tasarruf bulunmadıkça kendiliğinden hükümden düşer. İptal davası açılmasına gerek yoktur. Bu düzenlemenin mantığı, eşler ölüme bağlı tasarruf yapıyorlarsa bunu eşi olduğu, evli olduğu için yapıyorlardır. Evlilik sona ererse hem artık eşler birbirlerine yasal mirasçı olamazlar. Hem de yaptıkları ölüme bağlı tasarruflar kendiliğinden hükümden düşer.
3- Evliliğin Butlanına Karar Verilmesi Halinde Ölüme Bağlı Tasarrufun Hükümsüz Kalması
T.M.K. m. 159 düzenlemesine göre kural olarak nispi butlanı dava etme hakkı mirasçılara geçmiyordu, mutlak butlanı ise her ilgili (mirasçılar) ölümden sonra dava edebiliyordu. Fakat nispi butlan davası açılmışsa eğer davayı mirasçılar devam ettirebilir. Her ilgilinin açabileceği mutlak butlan ya da mirasçıların sürdürdüğü nispi butlan davası sonucunda evlenme sırasında iyi niyetli olmadığı anlaşılan sağ kalan eş yasal mirasçı olamayacağı gibi daha önce yapılan ölüme bağlı tasarrufları, kendisine sağlanan hakları da kaybeder.
Madde 159- Evlenmenin butlanını dava etme hakkı mirasçılara geçmez. Ancak, mirasçılar açılmış olan davayı sürdürebilirler. Dava sonucunda evlenme sırasında iyiniyetli olmadığı anlaşılan sağ kalan eş, yasal mirasçı olamayacağı gibi, daha önce yapılmış olan ölüme bağlı tasarruflarla kendisine sağlanan hakları da kaybeder.
Evliliğin butlanına karar verilmesi durumunda eşin ölüme bağlı tasarruflar ile sağlanan hakları kaybedebilmesi için kötü niyetli olması gerekir.
4- Mirastan Yoksunluk Sebeplerinin Bulunması
Bir kişinin mirasçı olabilmesi için hem mirasbırakanın ölümünde sağ olması hem de T.M.K. m. 578’de belirtilen mirastan yoksunluk sebeplerinin bulunmaması gerekir.
Madde 578- Aşağıdaki kimseler, mirasçı olamayacakları gibi; ölüme bağlı tasarrufla herhangi bir hak da edinemezler:
1. Mirasbırakanı kasten ve hukuka aykırı olarak öldüren veya öldürmeye teşebbüs edenler,
2. Mirasbırakanı kasten ve hukuka aykırı olarak sürekli şekilde ölüme bağlı tasarruf yapamayacak duruma getirenler,
3. Mirasbırakanın ölüme bağlı bir tasarruf yapmasını veya böyle bir tasarruftan dönmesini aldatma, zorlama veya korkutma yoluyla sağlayanlar ve engelleyenler,
4. Mirasbırakanın artık yeniden yapamayacağı bir durumda ve zamanda ölüme bağlı bir tasarrufu kasten ve hukuka aykırı olarak ortadan kaldıranlar veya bozanlar. Mirastan yoksunluk, mirasbırakanın affıyla ortadan kalkar.
Kanun burada mirasçıları kendiliğinden mirasçılıktan çıkartıyor. Mirastan yoksunluk sebebi varsa hiçbir beyana gerek yoktur. Kendiliğinde mirasçılıktan çıkar.
5- Bozucu Koşulun Gerçekleşmesi veya Geciktirici Koşulun Gerçekleşmemesi
Bir ölüme bağlı tasarruf hem bozucu hem de geciktirici koşula bağlanabilir. Örneğin hukuk fakültesini dört senede bitirme koşuluyla malvarlığını devredebilir mirasbırakan. Koşul gerçekleşmiyorsa bu durumda bu ölüme bağlı tasarruf kendiliğinden hükümsüz olacaktır.
Bir başka durum ölüme bağlı tasarruf yapılır ama ilerde belli bir koşula bağlanır. Bu koşul gerçekleşirse ölüme bağlı tasarruf hükümden düşecek denir. En başta geçerli olarak kurulur ama bağlandığı koşul gerçekleştiğinde kendiliğinden hükümden düşer.
6- Sözlü Vasiyetnamedeki Bir Aylık Süre
Türk hukukunda hakim olan görüş, bir ay sonunda sözlü vasiyetnamenin hükümden düşeceğidir. Diğer şekillerde vasiyetname düzenleme olanağı ortaya çıktıktan itibaren bir ay geçmişse sözlü vasiyetname hükümden düşer. Kendiliğinden düşmedir bu iptale tabi değildir.
Mirası Reddin Mirasbırakanın Tasarruf Oranına Etkisi
Ret durumunda mirasçılar geçmişe etkili olarak mirasçılık sıfatını kaybederler. Mirasçılar mirası reddettikten sonra…
Tenkis Davası ve Tenkis Hesaplaması
Tenkis davası mirasbırakanın yaptığı kazandırmaların saklı payı ihlali durumunda uygulama alanı bulmaktadır. Tenkis davası bir yenilik doğuran davadır…
Mirasçılıktan Çıkarma ve Sonuçları
Mirasçılıktan çıkarma cezai ve koruyucu çıkarma olarak ikiye ayrılır. Aşağıdaki durumlarda mirasbırakan, ölüme bağlı bir tasarrufla saklı paylı mirasçısını mirasçılıktan çıkarabilir…
Mirastan Feragat Sözleşmesi
Mirastan feragat sözleşmesi Türk Medeni Kanunu’nun 528. maddesinde düzenlenmiştir. Feragat ile mirastan çıkarmanın temel mantığı saklı paylı mirasçıları mirastan uzaklaştırmaktır.
Tenkis Hesaplaması
Tenkis, saklı pay tamamlanıncaya kadar, önce ölüme bağlı tasarruflardan; bu yetmezse, en yeni tarihlisinden en eskisine doğru geriye gidilmek üzere sağlararası kazandırmalardan yapılır….
Mirastan Feragatin Mirasbırakanın Tasarruf Oranına Etkisi
Mirastan feragatin mirasbırakanın tasarruf oranına etkisi bakımından feragatin ivazlı olup olmamasına göre uygulanacak olan kurallar…
Mirasçılıktan Çıkarılmanın Mirasbırakanın Tasarruf Oranına Etkisi
Mirasçılıktan çıkarılan kimse, mirastan pay alamayacağı gibi; tenkis davası da açamaz.
Mirasbırakan başka türlü tasarrufta bulunmuş olmadıkça, mirasçılıktan çıkarılan kimsenin miras payı, o kimse mirasbırakandan önce ölmüş gibi, mirasçılıktan çıkarılanın varsa altsoyuna, yoksa mirasbırakanın yasal mirasçılarına kalır.
Bir yanıt yazın