Mirastan Feragatin Mirasbırakanın Tasarruf Oranına ve Altsoya Etkisi
Mirastan feragatin mirasbırakanın tasarruf oranına etkisi bakımından feragatin ivazlı olup olmamasına göre uygulanacak olan kurallar da değişiyordu. Ayrıca mirastan feragat sözleşmesinin ne olduğunu öğrenmek isterseniz Bkz: MİRASTAN FERAGAT SÖZLEŞMESİ (T.M.K. m.528)

1) İvazlı Mirastan Feragatin Mirasbırakanın Tasarruf Oranına Etkisi
Bir karşılık alınarak yapılan mirastan feragatte ivaz (karşılık) net terekenin hesaplanmasında terekeye eklenir. Yani feragat etmenin karşılığı (ivazı) net terekeye ekleniyor.
Burada feragat eden kişi aynen çıkarılmada olduğu gibi terekenin paylaşılmasında göz önünde tutulur ve feragat edenin saklı payı tasarruf oranına eklenir.
Yani iki tane temel özellik vardır. Birincisi ivazlı feragatte ivaz net terekeye eklenir. İkincisi aynen çıkarılmada olduğu gibi, sanki hiç feragat edilmemiş gibi hesaplama yapılıp bu saklı pay tasarruf oranına eklenir.
Çıkarılmadan tek bir farkı vardır; çıkarılmada çıkarılan kişinin miras bırakana göre saklı paylı altsoyu varsa (yukarıda bahsettiğimiz istisna) bir şey değişmiyordu altsoya geçiyordu hak ama ivazlı feragatte, feragat edenin miras bırakana göre saklı paylı mirasçısı olsa bile sonuç değişmez. Çünkü, feragat edenin mirasçılarına da ivazlı feragat tesir ediyordu ve onlar da mirasçı olamıyorlardı. Fakat ivazsız feragatte feragat edenin mirasçılarına feragat tesir etmez. Altsoyu geçebiliyordu burada.
Yani çıkarılmada çıkarılanın altsoyu miras bırakana göre saklı paylı mirasçıysa saklı payını alır ama feragatte ivazlı feragat varsa feragat edenin altsoyu da mirasçı olamaz. Saklı payı da olamaz altsoyun.
Mirasbırakan öldüğünde çocukları A,B,C ve C’nin çocuğu D hayatta olsun. C ile bir ivazlı feragat sözleşmesi yapılmış olsun ve ivaz olarak da 500.000,00-TL verilsin. İlk net terekenin bulunması gerek. (Aktiften pasifler çıkarılıp bulunur.) Net terekeye ivazı eklememiz gerekiyor. Bu hesapları yapılmış net tereke de 1.000.000,00 -TL çıkmış olsun .Bu 1 Milyon Türk Lirasına, 500.000,00-TL’nin de eklenmesi gerek tenkise esas terekeyi bulabilmek için. Tenkise esas tereke, 1.500.000,00 -TL’dir. Saklı paylar bunun üstünden hesaplanır. İvazlı feragatte de C hiç feragat etmemiş gibi hesaba katılır. Miras payları A’nın 500.000,00-TL, B’nin 500.000,00-TL, C’nin 500.000,00-TL. Saklı payları A’nın 250.000,00 -TL, B’nin 250.000,00 -TL, C’nin 250.000,00 -TL. Saklı paylar toplamı 750.000,00 -TL. Mirasbırakanın tasarruf oranı da 750.000,00 -TL olacak ama buna feragat edenin saklı payını da eklememiz gerekir. Yani tasarruf oranı 1.000.000,00 -TL’dir. Burada önemli olan husus D, C’ye halef olamaz.
2) İvazsız Mirastan Feragatin Mirasbırakanın Tasarruf Oranına Etkisi
İvazsız feragat altsoyu etkilemediği için hesabın mirasçılıktan çıkarılmada olduğu gibi yapılacağı kabul ediliyor.
Mirastan Feragatin Mirasbırakanın Tasarruf Oranına Etkisine İlişkin Yargıtay Kararı
4721 sayılı Medeni Kanununun 28. maddesinde “Kişilik, çocuğun sağ olarak tamamıyla doğduğu anda başlar ve ölümle sona erer. Çocuk hak ehliyetini, sağ doğmak koşuluyla, ana rahmine düştüğü andan başlayarak elde eder.”, 582. maddesinde ise “Cenin, sağ doğmak koşuluyla mirasçı olur. Ölü doğan çocuk mirasçı olamaz.” hükümleri düzenlenmiştir.
Mirastan feragat sözleşmesi, TMK. 528/I hükmüne göre, mirasbırakan ile muhtemel yasal mirasçısı arasında, ileride doğacak miras payından tamamen veya kısmen ivazlı veya ivazsız olarak vazgeçmesine ilişkin bir miras sözleşmesi türüdür.
Mirastan feragat sözleşmesinin hükümleri özellikle feragat eden mirasçı bakımından önemlidir. Çünkü, feragat sözleşmesi yapmakla feragat eden kimse, mirasa ilişkin beklenen (muntazar) bir haktan yoksun olur, mirasçı sıfatını kazanamaz. Bu husus Medeni Kanunumuzun 528/II’de «Feragat eden, mirasçılık sıfatını kaybeder» şeklinde ifade edilmiştir.
Medeni Kanunumuzun 528. maddesinin üçuücü fıkrasına göre “bir karşılık sağlanarak mirastan feragat, sözleşmede aksi öngörülmedikçe feragat edenin altsoyu için de sonuç doğurur.” Bu düzenlemenin karşıt anlamına göre, feragatin ivazsız olması durumunda, feragat eden mirasçının altsoyu, mirasçılık sıfatını kaybetmez. Feragat eden artık mirasçı olamayacağına göre, onun feragatinden kimler yararlanacaktır? İvazsız feragatte, feragat edenin altsoyları mirasçı olmaya devam edeceğinden, ivazsız feragatte sadece feragatten edenin altsoyu yararlanır.
Somut olayda, davalı …, muris eşi …’ın mirasından Ankara 4. Noterliği 17.10.1984 tarih ve 35014 yevmiye numaralı mirastan feragat sözleşmesi ile ivazsız olarak feragat etmiştir. Asli müdahil …’ın ise doğum tarihinin 18.12.1984 olduğu, mirastan feragat sözleşmesinin yapıldığı tarih olan 17.10.1984’te ise cenin olduğu ve sağ doğmakla mirasçılık sıfatını kazandığı anlaşılmaktır. O halde mahkemece, davalı …’ın mirastan feragatinin ivazsız olarak yapıldığı ve asli müdahil mirasçı …’ın sözleşmenin yapıldığı tarihten 2 ay sonra sağ doğmakla, ivazsız yapılan feragatten feragat edeninin altsoyu olarak yararlanacağı değerlendirilmek suretiyle karar verilmesi gerekirken, yanılgılı olarak davalı …’ın mirastan feragat ettiği tarihte, altsoyu …’ın hayatta olmadığı, sözleşmedeki irade beyanının hayatta olan diğer mirasçılar yönünde gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş olması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
Mirasçılık belgesi, maddi bir olayın varlığını ikrar ve kişiler arasındaki irs (soy) ilişkisini tespit eder. Mirastan ıskat ve mahrumiyet sebepleri ya da mirasın reddi veya mirastan feragat sözleşmesi hallerinin bulunması mirasçılık belgesi istemeye engel olmadığı gibi ıskat, mahrumiyet, ret ve feragatin hukuki sonuçları terekenin bölüştürülmesi sırasında gözetilmesi gerektiğinden “sadece terekeye dahil mal ve haklar yönünden mirasçılık sıfatını kaybettiği ve payın kime kalacağını belirleyen” sözlerin hüküm sonucuna eklenmesi suretiyle miras paylarını gösterir biçimde hüküm kurulması gerekmektedir.
Buna göre mahkemenin kabule dair kararında, murisin eşi …’ın mirası Ankara 4. Noterliği 17.10.1984 tarih ve 35014 yevmiye numaralı sözleşmesi ile murise ait mirastan feragat ettiği, tereke mevcudu yönünden mirasçılık sıfatını kaybettiği ve paylaşma sırasında …’a ait payın kime kalacağının hükümde gösterilmemiş olması da, eleştiriye konu edilmiştir.
Mahkemece verilen karar, Dairemizce yasal ve hukuki dayanakları gösterilmek suretiyle bozulmuş olup, karar düzeltme istemi HUMK’nun 440. maddesindeki nedenlerden hiçbirisine dayanmamaktadır. Bu nedenle yerinde olmayan istemin reddine karar verilmiştir. (Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2019/2152 E., 2019/7969 K.)
Mirasçılıktan Çıkarılmanın Mirasbırakanın Tasarruf Oranına Etkisi
Hesaplama yaparken önce çıkarılan mirasçı göz önünde bulundurulur. Sonra onun saklı payı miras bırakanın..
Tenkis Hesaplaması
Tenkis, saklı pay tamamlanıncaya kadar, önce ölüme bağlı tasarruflardan; bu yetmezse, en yeni tarihlisinden en eskisine doğru geriye gidilmek üzere sağlararası kazandırmalardan yapılır….
Ölüme Bağlı Tasarruf Hükümsüz Durumlar
Ölüme bağlı tasarruf hükümsüz olduğunda iptal davası açmaya gerek yoktur çünkü bu tasarruflar aslında geçersizdir. Zaten bu durumlarda herhangi bir iptal sebebi de yoktur.
Mirası Reddin Mirasbırakanın Tasarruf Oranına Etkisi
Ret durumunda mirasçılar geçmişe etkili olarak mirasçılık sıfatını kaybederler. Mirasçılar mirası reddettikten sonra…
Tenkis Davası ve Tenkis Hesaplaması
Tenkis davası mirasbırakanın yaptığı kazandırmaların saklı payı ihlali durumunda uygulama alanı bulmaktadır. Tenkis davası bir yenilik doğuran davadır…
Mirasçılıktan Çıkarma ve Sonuçları
Mirasçılıktan çıkarma cezai ve koruyucu çıkarma olarak ikiye ayrılır. Aşağıdaki durumlarda mirasbırakan, ölüme bağlı bir tasarrufla saklı paylı mirasçısını mirasçılıktan çıkarabilir…
Bir yanıt yazın