Mirasçılıktan Çıkarma ve Sonuçları
Mirasçılıktan çıkarma cezai ve koruyucu çıkarma olarak ikiye ayrılır.

Cezai Mirasçılıktan Çıkarma
I. Sebepleri
T.M.K. Madde 510- Aşağıdaki durumlarda mirasbırakan, ölüme bağlı bir tasarrufla saklı paylı mirasçısını mirasçılıktan çıkarabilir:
1. Mirasçı, mirasbırakana veya mirasbırakanın yakınlarından birine karşı ağır bir suç işlemişse,
2. Mirasçı, mirasbırakana veya mirasbırakanın ailesi üyelerine karşı aile hukukundan doğan yükümlülüklerini önemli ölçüde yerine getirmemişse.
T.M.K. m. 510/1’e göre mirasbırakana veya mirasbırakanın yakınlarından birine ağır bir suç işlenmelidir. Buradaki ağır suç ifadesi ceza hukuku anlamında ağır bir suç demek değildir. Burada iki tane kıstas vardır; işlenen suç aile bağlarını ortadan kaldıracak nitelikte mi (objektif anlamda) ve gerçekten aile bağlarını fiilen kaldırmış mı (sübjektif anlamda)? Somut olaya göre değerlendirilir. Fail cezalandırılmamış olsa bile (zamanaşımı geçmiştir, delil yetersizliği vardır vs.) çıkarma somut olayının özelliğine göre haklı görülüp fail mirasçılıktan çıkarılabilir. Fiil mutlaka hukuka aykırı olmalıdır ve fiil kasten gerçekleştirilmelidir. (Ayırt etme gücü olmayan mirasçılıktan çıkartılamaz ama ayırt etme gücünü geçici olarak kaybetmede kişi, haksız fiilinden sorumludur ancak kişi ayırt etme gücünü kendi kusuru ile kaybetmediğini ispat ederse haksız fiilden sorumlu olmaz.)
Yakın kavramlarından anlaşılması gerekenler eşi, kan hısımları, çok yakın dostu vs. hepsi yakın olabilir. Önemli olan miras bırakanı çok etkileyecek olmasıdır. Mirasbırakan fiili ya kendisine karşı ya da mirasbırakanın yakınına karşı yapılmış olarak görecek. (Mirasbırakanın evcil hayvanına zarar vermesi bile bu durum kapsamında değerlendirilebilir.)
T.M.K. m. 510/2’e göre ise aile hukukundan doğan yükümlülüklerin önemli ölçüde yerine getirilmemesi bir çıkarma sebebidir. Örneğin son iki bayramdır arayıp sormamak önemli ölçüde ihlal etmek değildir ama mirasbırakanın çocuğu, hasta anne ve babasına yardım istemelerine rağmen yıllardır hiçbir şekilde yardımcı olmuyor ise bu aile yükümlülüklerinin ihlali olarak nitelendirilebilir. Nafaka borcunun yerine getirilmemesi bu da ihlal sebebidir. Sadakat borcunun ihlalinden dolayı da kişi mirasçılıktan çıkartılabilir. Aldatma da mirasçılıktan çıkarma sebebi olabilir. İhlal kusurlu bir şekilde yapılmalıdır. Hem objektif hem sübjektif unsur bir arada olmalıdır. Bu anlamda mirasçının, mirasbırakanın istemediği kişi ile evlenmesi, istemediği mesleği seçmesi vs. objektif anlamda yeterli değildir. Aile bağlarını kopartacak nitelikte bir ihlal değildir bu. Sadakatsizlik objektif olarak aile bağlarını kopartacak niteliktedir ama eş bunu hiç önemsememiş de olabilir o zaman kişi mirasçılıktan çıkartılamaz çünkü sübjektif unsur yoktur. Bu fıkradaki aile üyesi kavramı, ilk bentteki yakınlar kavramından daha dar anlamdadır. Geniş yorumlayanlar aile kavramına nişanlı ile kayın hısımlarını da dahil ederler ama dar yorumlayanlar aile üyeleri kavramına sadece kan hısımlarını, eş ve evlatlığı sokar.
Mirasçılıktan çıkarma da bir maddi anlamda ölüme bağlı tasarruftur. Temel fonksiyonu saklı paylı mirasçıyı uzaklaştırmaktır. Mirasçılıktan çıkarma kural olarak vasiyetname ile yapılır. (İstisna: miras sözleşmesi ile de olabilir ama miras sözleşmesinin bağlayıcı içeriğine dahil olmaz.)
Saklı paylı mirasçı olmayan birinin mirasçılıktan çıkarılması için hiçbir sebep ileri sürülmesine gerek yoktur. Bu sıradan bir uzaklaştırmadır. Kardeş mirasçılıktan hiçbir sebep gösterilmeden çıkartılır ise bu hiçbir sebep gösterilmediği için hukuki yollara başvurulabilir, bu çıkarma kanuna uygun değil olarak düşünülebilir ama bu çıkarma işlemi geçerlidir hiçbir problem yoktur çünkü kardeşler artık saklı paylı mirasçı değildir.
Kişi oğlu ile “oğlunun sadece saklı payını alabileceğine ilişkin” vasiyetname yapar ise bu da teknik anlamda mirasçılıktan çıkarma değildir. Çünkü mirasbırakanın, saklı payı dışındaki miktar için tasarruf özgürlüğü vardır.
Çıkarma tasarrufunun özü, saklı paylı mirasçıyı saklı payından uzaklaştırmada ortaya çıkar. Bunun dışındaki tasarruflar teknik anlamda bir çıkarma değildir. O yüzden çıkarmanın sonuçları onlara uygulanmaz.
Mirasçılıktan çıkarma ölüme bağlı tasarruf ile yapılır. Bu anlamda mirastan yoksunluktan farklıdır. Çünkü mirastan yoksunlukta, mirasbırakanın herhangi bir ölüme bağlı tasarruf yapmasına gerek yoktur. Kanundan dolayı kendiliğinden oluşan bir sonuçtur ama çıkarma için ölüme bağlı tasarruf yapılması şarttır. (Ya vasiyetname ya da bağlayıcı içeriğine dahil olmamak üzere miras sözleşmesi ile yapılması gerekir.)
Mirasbırakan sadece kendisine yapılan ihlallerden dolayı değil aile üyelerine yapılan ihlallerden dolayı da mirasçılıktan çıkartabilir.
Çıkarmanın söz konusu olabilmesi için mirasçılıktan çıkarma sebebinin ölüme bağlı tasarrufta gösterilmesi gerekir. Genel ifade yeterli değil detaylıca açıklama yapılmalıdır. Örneğin vasiyetnameye “Bana şiddet uyguladı onu hiç affetmeyeceğim.” yazılması yeterli bir açıklama olarak kabul edilir. Vasiyetnameye “Eşim aile yükümlülüklerini hiç yerine getirmiyor.” yazılması çok geneldir. En azından eşin ne şekilde yükümlülüklerini yerine getirmediği belirtilmelidir. Delillerin gösterilmesine gerek yoktur. Delil göstermese bile geçerlidir yeter ki somut çıkarma sebebi belirtilsin.
İspat yükü
T.M.K. Madde 512- Mirasçılıktan çıkarma, mirasbırakan ancak buna ilişkin tasarrufunda çıkarma sebebini belirtmişse geçerlidir.
Mirasçılıktan çıkarılan kimse itiraz ederse, belirtilen sebebin varlığını ispat, çıkarmadan yararlanan mirasçıya veya vasiyet alacaklısına düşer.
Sebebin varlığı ispat edilememiş veya çıkarma sebebi tasarrufta belirtilmemişse tasarruf, mirasçının saklı payı dışında yerine getirilir; ancak, mirasbırakan bu tasarrufu çıkarma sebebi hakkında düştüğü açık bir yanılma yüzünden yapmışsa, çıkarma geçersiz olur.
Koruyucu Mirasçılıktan Çıkarma
Bu durum T.M.K m.513 ‘de düzenlenmiştir.
Borç ödemeden aciz sebebiyle mirasçılıktan çıkarma
Madde 513- Mirasbırakan, hakkında borç ödemeden aciz belgesi bulunan altsoyunu, saklı payının yarısı için mirasçılıktan çıkarabilir. Ancak, bu yarıyı mirasçılıktan çıkarılanın doğmuş ve doğacak çocuklarına özgülemesi şarttır.
Miras açıldığı zaman borç ödemeden aciz belgesinin hükmü kalmamışsa veya belgenin kapsadığı borç tutarı mirasçılıktan çıkarılanın miras payının yarısını aşmıyorsa, mirasçılıktan çıkarılanın istemi üzerine çıkarma iptal olunur.
Ancak kişinin altsoyu var ise altsoy için koyucu mirasçılık hükümleri uygulanabilir. Bu hükümle koruma altına alınan aslında torun veya torununun çocuğudur. Mirasta çıkartılan ise mirasbırakanın, borç batağında olan altsoyudur. Koruyucu mirasçılıktan çıkarma için gerekenler mirasbırakanın altsoyunun borç ödemeden aciz belgesi bulunması ve altsoyunun saklı payının yarısı için mirasçılıktan çıkarmasıdır. Saklı payın yarısının mirasçılıktan çıkarılan altsoyun doğmuş veya ileride doğacak çocuklarına özgülenmesi gerekmektedir.
Koruyucu mirastan çıkartılmanın iptal olması için borç ödemeden aciz belgesinin mirasın açıldığı sırada bir hükmünün kalmaması veya belgenin kapsadığı borç miktarının mirasçılıktan çıkarılanın miras payının yarısını geçmemesi gerekir. Bu şartlar gerçekleşirse mirasçılıktan çıkarılanın istemi üzerine çıkarma iptal olunur.
Mirasçılıktan Çıkarmanın Sonuçları
T.M.K. Madde 511-
Mirasçılıktan çıkarılan kimse, mirastan pay alamayacağı gibi; tenkis davası da açamaz.
Mirasbırakan başka türlü tasarrufta bulunmuş olmadıkça, mirasçılıktan çıkarılan kimsenin miras payı, o kimse mirasbırakandan önce ölmüş gibi, mirasçılıktan çıkarılanın varsa altsoyuna, yoksa mirasbırakanın yasal mirasçılarına kalır.
Mirasçılıktan çıkarılan kimsenin altsoyu, o kimse mirasbırakandan önce ölmüş gibi saklı payını isteyebilir.
Temel mantığı cezaların şahsiliğidir. Yani mirasbırakanın oğlu, mirasbırakana karşı suç işlediyse ve mirasbırakan, oğlunu mirastan çıkarıyorsa torun bundan esasen etkilenmemelidir. Bu bakımdan mirastan feragatten farklıdır. Mirastan feragatte ivazlı-ivazsız oluşuna göre altsoyu etkiliyordu. https://avfurkanpatir.com/miras-hukuku/mirastan-feragat-sozlesmesi-tmk528/
Mirastan çıkarmada miras bırakan; mirasçı, miras bırakana veya miras bırakanın yakınlarından birine karşı ağır bir suç işlemişse, miras bırakana veya miras bırakanın ailesi üyelerine karşı aile hukukundan doğan yükümlülüklerini önemli ölçüde yerine getirmemişse ölüme bağlı bir tasarrufla saklı paylı mirasçısını mirasçılıktan çıkarabilir. Mirasçılıktan çıkarılan kimse, mirastan pay alamaz. Mirasçılıktan çıkarılan kimsenin miras payı, o kimse miras bırakandan önce ölmüş gibi, mirasçılıktan çıkarılanın varsa altsoyuna, yoksa miras bırakanın yasal mirasçılarına kalır. Mirasçılıktan çıkarılan kimsenin altsoyu, o kimse miras bırakandan önce ölmüş gibi saklı payını isteyebilir. (14. Hukuk Dairesi 2016/2805 E., 2018/7151 K.)
Mirasbırakan, mirastan çıkardığı kişinin saklı payı üzerinde tasarrufta bulunabilir. Mirasbırakan çıkardığı mirasçının saklı payını esasen tasarruf özgürlüğüne ekleyip başkasına da bırakabilir. Kanun başkasına saklı payı vermeyi kabul ediyor tek bir istisna dışında. İstisnası T.M.K m.511/3’de düzenlenmiştir. Mirasbırakanın çocuğu ve torunu olsun. Mirasbırakan çocuğunu mirasçılıktan çıkarttığında, çocuğunun saklı payını herhangi bir kişiye bırakamaz. Bunu yapamaz mirasbırakan çünkü altsoy olan torun hayatta, onu etkileyecek şekilde çıkardığı kişinin saklı payını başka bir kimseye bırakamaz. Hem çıkarılan kişi altsoy olucak hem de mirasbırakana göre saklı paylı mirasçı olacak bu durumda T.M.K m. 511/3 uygulanır. Torun saklı payını isteyebilir. Tenkis davası açabilir torun.
Mirasbırakanın tasarruf oranı kısmı artar. Örneğin mirasbırakanın sadece çocukları A ve B hayatta olsun. A çıkartılmışsa bu durumda mirasçı B olur. A’nın saklı payını mirasbırakan başkasına bırakabilir. Bu durum T.M.K. m. 511/3’e girmiyor.
Netice itibarıyla: Ana kural, mirasbırakan çıkardığı mirasçının saklı payını özgüleyebilir. Çıkardığı anda, çıkardığı kişinin saklı payı mirasbırakanın tasarruf özgürlüğüne girer ama sadece A’yı çıkartıyorum dediyse mirasbırakan başka bir tasarrufta da bulunmadıysa o zaman sanki çıkartılan mirasçı, mirasbırakandan önce ölmüş gibi değerlendirilir. Miras, mirasçılıktan çıkarılanın varsa altsoyuna, yoksa mirasbırakanın yasal mirasçılarına kalır. İstisnası da T.M.K m. 511/3.
Mirasçılıktan Çıkarma Yargıtay Kararı
Mahkemece, tapu iptali tescil ve tenkis davasının görülebilmesi için davacıların mirasçılıktan çıkarma işleminin iptaline karar verilmesi gerektiği nedeniyle HMK 46. maddesi uyarınca davaların ayrılmasına karar verilmiş, bu dava mirasçılıktan çıkarma işleminin iptali olarak görülmüş ve davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü davacılar vekili temyiz etmiştir.
Mirasçılıktan çıkarma, mirasbırakan ancak buna ilişkin tasarrufunda çıkarma sebebini belirtmişse geçerlidir. Mirasçılıktan çıkarılan kimse itiraz ederse belirtilen sebebin varlığını ispat, çıkarmadan yararlanan mirasçıya veya vasiyet alacaklısına düşer. Sebebin varlığı ispat edilememiş veya çıkarma sebebi tasarrufta belirtilmemişse tasarruf mirasçının saklı payı dışında yerine getirilir; ancak mirasbırakan bu tasarrufu çıkarma sebebi hakkında düştüğü açık bir yanılma yüzünden yapmışsa, çıkarma geçersiz olur. (TMK m. 512) Bu halde mirasçının hissesi saklı payına indirilir. Mirasçılıktan çıkarmanın iptali kademelidir. Öncelikle mirasbırakanın apaçık yanılıp yanılmadığı araştırılır. Eğer bu hal yoksa davalı mirasçılıktan çıkarma sebebini ispat edememişse davacının alacağının belirlenmesi için davaya tenkis davası gibi devam edilmesi gerekir.
Mirasçılıktan çıkarmayı gerektiren haller, Türk Medeni Kanununun 510. maddesinde iki bent halinde gösterilmiştir. Buna göre, mirasçı, mirasbırakana veya mirasbırakanın yakınlarından birine karşı ağır bir suç işlemişse ya da mirasbırakana veya mirasbırakanın ailesi üyelerine karşı aile hukukundan doğan yükümlülüklerini önemli ölçüde yerine getirmemişse, mirasbırakan ölüme bağlı tasarrufla saklı paylı mirasçısını mirasçılıktan çıkarabilir.
Muris, evlatlıkları olan davacıların hastalığında ve sağlığında kendisini arayıp sormadıklarını, hiç bir geliri olmadığı halde kendisine maddi destek sağlamadıklarını, …’ın kendisinden para ve mallarının devrini istediği, kabul etmemesi nedeniyle tartaklayarak ve hakaretlerde bulunarak evden kovduğu, evden kovulduktan sonra diğer evlatlığı …’in evine gittiğini, evlatlığının eşinin de “gebermedin gitti, ölde kurtulalım senden koca karı, mallarını bize vermessen sana kimse bakmayacak” diyerek evinden kovduğunu belirterek bu davranışlarını mirascılıktan çıkarma sebebi olarak göstermiştir.
Dosya kapsamına ve toplanan delillere göre, beyanları hükme esas alınan tanıkların mirasçılıktan çıkarmadan faydalanan davalı …’ın kayınvalidesi ve kayınpederi olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca bir kısım tanıkların muristen duyduklarını anlatması davacıların mirasçılıktan doğan yükümlülüklerini ihlal ettiği anlamına gelmez. Tanıklardan …, … ve … murisin hasta olduğu dönemde murise baktıklarını ve ücretlerini davacılardan aldıklarını beyan etmişler, yine tanıklar …, …, …, … davacıların murise kötü davranışlarına şahit olmadıklarını, hastalığının son dönemlerinde davacı …ın murisi kemoterapiye götürdüğünü beyan etmişlerdir. Mirasçılıktan çıkarılan kimse itiraz ederse belirtilen sebebin varlığını ispat, çıkarmadan yararlanan mirasçıya veya vasiyet alacaklısına düşer. Ancak, dinlenen tanık beyanlarına göre mirasçılıktan çıkarılma sebebi davalı tarafından kanıtlanamamıştır. Bu açıklamalar karşısında davacının murisine karşı tutumunun, aile hukukundan doğan yükümlülüğün önemli ölçüde ihlali olarak kabulüne olanak yoktur.
Buna göre mahkemece vasiyetnamenin tasarruf nisabı oranınca geçerli olacağı dikkate alınıp, tenkis hükümleri çerçevesinde değerlendirme yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. (Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/2911 E., 2015/2239 K.)
Mirastan Feragat Sözleşmesi
Mirastan feragat sözleşmesi Türk Medeni Kanunu’nun 528. maddesinde düzenlenmiştir. Feragat ile mirastan çıkarmanın temel mantığı saklı paylı mirasçıları mirastan uzaklaştırmaktır.
Tenkis Hesaplaması
Tenkis, saklı pay tamamlanıncaya kadar, önce ölüme bağlı tasarruflardan; bu yetmezse, en yeni tarihlisinden en eskisine doğru geriye gidilmek üzere sağlararası kazandırmalardan yapılır….
Mirastan Feragatin Mirasbırakanın Tasarruf Oranına Etkisi
Mirastan feragatin mirasbırakanın tasarruf oranına etkisi bakımından feragatin ivazlı olup olmamasına göre uygulanacak olan kurallar…
Mirası Reddin Mirasbırakanın Tasarruf Oranına Etkisi
Ret durumunda mirasçılar geçmişe etkili olarak mirasçılık sıfatını kaybederler. Mirasçılar mirası reddettikten sonra…
Tenkis Davası ve Tenkis Hesaplaması
Tenkis davası mirasbırakanın yaptığı kazandırmaların saklı payı ihlali durumunda uygulama alanı bulmaktadır. Tenkis davası bir yenilik doğuran davadır…
Ölüme Bağlı Tasarruf Hükümsüz Durumlar
Ölüme bağlı tasarruf hükümsüz olduğunda iptal davası açmaya gerek yoktur çünkü bu tasarruflar aslında geçersizdir. Zaten bu durumlarda herhangi bir iptal sebebi de yoktur.
Mirasçılıktan Çıkarılmanın Mirasbırakanın Tasarruf Oranına Etkisi
Mirasçılıktan çıkarılan kimse, mirastan pay alamayacağı gibi; tenkis davası da açamaz.
Mirasbırakan başka türlü tasarrufta bulunmuş olmadıkça, mirasçılıktan çıkarılan kimsenin miras payı, o kimse mirasbırakandan önce ölmüş gibi, mirasçılıktan çıkarılanın varsa altsoyuna, yoksa mirasbırakanın yasal mirasçılarına kalır.
Bir yanıt yazın