Mirası Reddin Mirasbırakanın Tasarruf Oranına Etkisi

Mirastan Çıkarılmanın, Mirastan Feragatin ve Mirası Reddin Mirasbırakanın Tasarruf Oranına Etkisi

Mirası Reddin Etkisi: Ret durumunda mirasçılar geçmişe etkili olarak mirasçılık sıfatını kaybederler. Mirasçılar mirası reddettikten sonra (3 ay içinde reddedebiliyorlar) miras bırakanın öldüğü tarihten itibaren mirasçılık sıfatını geçmişe etkili olarak kaybederler. Tereke sanki reddeden, miras bırakandan önce ölmüş gibi paylaştırılır. Reddeden mirasçının kendi altsoyu varsa miras kendi altsoyuna geçer.

Mirastan Çıkarılmanın, Mirastan Feragatin ve Mirası Reddin Mirasbırakanın Tasarruf Oranına Etkisi

Mirası Reddin Mirasbırakanın Tasarruf Oranına Etkisi

Saklı paylar ve tasarruf oranı, reddeden mirasçılar göz önüne alınmadan hesaplanır.

Örneğin mirasbırakanın üç çocuğu olsun (A,B,C). A mirası reddetmiş altsoyu da yok. Saklı paylar ve miras payları sanki A mirasbırakandan önce ölmüş gibi değerlendirilir. O zaman B’nin miras payı ½ C’nin ½ olur. Saklı payları da ¼ olur. Saklı paylar toplamı da 2/4 yani 1/2 olur. Tasarruf oranı için de tamdan ½’yi çıkardığımızda ½’dir. Yani mirasbırakanın, terekesinin yarısı için tasarruf etme hakkı vardır diğer yarısı için serbestçe tasarruf hakkı yoktur. Mirasçıların saklı paylarını ihlal edecek tasarruflarda bulunamaz.

A reddetmiş ama A’nın bir de çocuğu (D) hayatta olsun. O zaman reddeden mirasçı daha önce ölmüş gibi hesaplanacak ve miras payı D’ye geçecek. Miras payları (A,B,C) 1/3, saklı payları 1/6. Saklı payların toplamı 3/6. Yani mirasbırakanın tasarruf oranı da 3/6 olacak.

Örneğin mirasbırakanın annesi (A) ve babası (B) hayatta olsun. Annesi mirası reddetmiş. Normalde reddetmeseydi miras payları ½ olacaktı. Saklı payları 1/8, 1/8 olacaktı. Saklı paylar toplamı 2/8. Tasarruf oranı 6/8 olacaktı ama ret var bu durumda, A daha önce ölmüş gibi hesaplanacak. Tek mirasçı (B) olacak. Saklı payı da ¼ olacak. Tasarruf oranı da ¾. (Saklı paylı mirasçılar; altsoy, eş, anne-baba) (Miras bırakan 2006 ve öncesinde öldüyse kardeş saklı paylı mirasçıdır.)

Mirasbırakanın annesi ve babası hayatta olsun. Annesi mirası reddetmiş ama bir tane de kardeşi olsun. Kardeş (K) günümüzde saklı paylı mirasçı değildir. K, reddeden annesine halef olarak mirasın yarısını alacak. Baba (B) da ½’yi alacak. B’nin saklı payı 1/8 olacak. K’nin saklı payı yok. Tasarruf oranı 7/8.

Öte yandan TMK’nun 605.maddesi 1.fıkrasında “Yasal ve atanmış mirasçılar mirası reddedebilirler.” hükmü kayıtsız, şartsız red (hakiki red) di düzenlemekte 2. fıkrası ise “Ölümü halinde mirasbırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır.” hükmü ile bir karine getirilmiştir.Bir çok yargı kararlarında ve ilmi görüşlerde bu red, hükmi red olarak isimlendirilmiştir. Anılan maddenin 1.fıkrasındaki “hakiki red” halinde süre ile kayıtlı ve mirasçıların tek taraflı irade açıklamasını öngördüğü halde, 12.fıkradaki “hükmi reddin” sonuç doğurması için herhangi bir irade açıklaması, ya da dava yolu öngörmemiştir. Öyle ki; reddin kendiliğinden oluştuğu kabul edilip, mirasın açılması ile kendiliğinden mirasçılara intikal edeceği (TMK.m.599)yönündeki kurala bir istisna getirilmiştir. Eğer mirasçı olabilecek kişi açık irade beyanıyla, ya da Türk Medeni Kanunu’nun 610.maddesinin ikinci cümlesinde açıklanan davranışlarla mirası kabul etmiş ise, zaten yapılabilecek bir işlem kalmamıştır.Mirası hükmen red etmiş sayılan kişi, tereke alacaklıları aleyhine husumet yönelterek bu durumun tespitini isteyebileceği gibi, bunu def’i yolu ile de ileri sürebilir.
Somut olayda, borçlu konumundaki …. davadan önce ölmüş ve dava mirascıları aleyhine açılmış, davalı borçlu konumundaki ….. mirascı olarak def’i yolu ile mirası red ettiklerini ileri sürmüşlerdir. Açılan bu davada miras bırakanın ödemeden aczinin açıkça belli olduğunu dile getirmişlerdir. Bu halde mirasın reddedilmiş olduğunun kabulü gerekir.
Dosya içeriğinden, miras bırakanın taşınır, taşınmaz hiçbir malı olmadığı yani miras bırakanın aciz hali sabittir. Karinenin doğruluğu somut olayda saptanmış olup, aksi davacı tarafından ispat edilememiştir.(HGK 14.3.2001 tarih ve 2001/2-220 E, 240 ,2008/4-332 E, 2008/336 sayılı kararları da bu doğrultudadır)
Mirası red eden mirasçılara husumet yöneltilemez. Taraf teşkili davanın görülebilme koşullarından olup, re’sen nazara alınması gerekir. Ayrıca taraf teşkili sağlanmadığı sürece işin esasına girme olanağı da yoktur. H.G.K 3.7.2002 tarih 15/572-577 sayılı kararıyla sözü edildiği gibi taraf teşkilinin sağlanması amacıyla Türk Medeni Kanununun 612. maddesinde belirtildiği üzere en yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından reddolunan mirasın, sulh mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye edileceğinin nazara alınması ve bu tasfiyeye ilişkin yasal prosedürün sonucunun beklenmesi, tasfiye sonuçlandırıldığında da mirası reddedilen borçlu için atanacak ve yetkilendirilecek bir temsilcinin davaya katılımı suretiyle taraf teşkilinin sağlanması ve tüm delillerinin toplanıp sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/12195 E., 2018/87 K.)

Mirasçılıktan Çıkarılmanın Mirasbırakanın Tasarruf Oranına Etkisi

Hesaplama yaparken önce çıkarılan mirasçı göz önünde bulundurulur. Sonra onun saklı payı miras bırakanın tasarruf oranına eklenir. Detaylı hesaplamayı buradan öğrenebilirsiniz.

Mirastan Feragatin Mirasbırakanın Tasarruf Oranına Etkisi

Feragatin ivazlı olup olmamasına göre uygulanacak olan kurallar da değişiyordu. İvazlı ve ivazsız feragatin tasarruf oranına etkileri için buradan öğrenebilirsiniz. Ayrıca mirastan feragat sözleşmesinin ne olduğunu öğrenmek isterseniz Bkz: MİRASTAN FERAGAT SÖZLEŞMESİ (T.M.K. m.528)


kategori

yazar:

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir