Yargıtay, Tehdit İçerikli Mesajların Cep Telefonu Ekran Görüntüsü Olarak Dosyaya Sunulması Olayında, Çıktıların Fotokopiden İbaret Olması, Mağdurun Telefonunda Asıllarının Olmaması ve Mesaj Tespit Tutanağının Da Bulunmaması Nedeniyle Sanık Hakkında Beraat Kararı Verilmesini Hukuka Uygun Bulmuştur
Ceza yargılamasında yüklenen suç, hukuka uygun bir şekilde elde edilmiş her türlü delille ispat edilebilir. Somut olayda telefon ekran görüntüsü alınarak iddia ispat edilmeye çalışılmıştır. Telefon ekran görüntüsü çıktı alınarak dosyaya sunulmuşsa da telefon ekran görüntüsünde yer alan mesajlaşmaların orijinalleri mağdurun telefonunda yer almamaktadır. Bu nedenle mahkeme sanığın üzerine atılı suçtan beraatine karar vermiştir.

Asliye Ceza Mahkemesinin kararı ile sanık hakkında tehdit suçundan yüklenen suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmaması nedeniyle, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 232 nci maddesinin ikinci fıkrasının (e) bendi gereğince beraatine karar verilmiştir. Sanık ile mağdurun evli oldukları ancak aralarındaki sorunlar nedeniyle bir süredir ayrı yaşadıkları, sanığın mağdurun cep telefonuna “Boğarım seni boğar.” şeklinde mesaj attığı iddiasıyla sanık hakkında tehdit suçundan dava açılmış ise de, sanığın atılı suçu işlediğinin sabit olmaması nedeniyle, sanığın mağdura yönelik tehdit suçunu işlemediği Yerel Mahkemece kabul olunmuştur. Yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, Mahkemenin yargılama sonuçlarına uygun şekilde oluşan inanç ve takdirine, incelenen dava dosyası içeriğine göre, mesajların cep telefonu ekran görüntüsü olarak dosyaya sunulması, çıktıların fotokopiden ibaret olması, mağdurun telefonunda asıllarının olmaması ve mesaj tespit tutanağının da bulunmaması nedeniyle O yer Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen temyiz sebeplerinin reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmış ve Yerel Mahkemenin takdir ve gerekçesinde hukuka aykırılık görülmemiştir. (Yargıtay 4. Ceza Dairesi 2020/27697 E., 2023/264 K.)
Bir yanıt yazın