Yargıtay, Herkesin İçinde Vardiya Amirine Küfür Eden İşçinin İş Sözleşmesinin Derhal Haklı Nedenle Fesih Edilebileceğine Karar Verdi. Böyle Bir Nedenle İş Sözleşmesi Haklı Olarak Feshedilen İşçi Kıdem ve İhbar Tazminatına Hak Kazanamaz.
Vardiya amirine küfür eden işçinin eylemi İş Kanunu m.25/2-d kapsamında değerlendirilmiştir. Buna göre işçinin işverene yahut onun ailesi üyelerinden birine yahut işverenin başka işçisine sataşması halinde işveren işçinin iş sözleşmesini derhal haklı nedenle feshedebilir. İşçiye, işveren tarafından kıdem tazminatı ödenebilmesi için iş sözleşmesinin işveren tarafından haksız veya işçi tarafında haklı nedenle son verilmesi gerekmektedir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, servis şoförü olarak çalışan davacının, olaydan önceki gün sabah 07.00’de işine başladığı 24 saat çalıştıktan sonra ertesi gün sabah 07.00 ‘de mesaisini tamamladığı işyerinden ayrılacağı sırada vardiya amirinin bir servis daha yapmasını istediği, davacının hastaneden randevu aldığını, oraya gitmek istediğini söylemesine karşın kabul edilmediği, vardiya amiri tarafından davacının beyanlarının başka bir vardiya amirinin aksine kendi dediğinin yapılmaması şeklinde algılanması nedeniyle olayın vukubulduğu, 24 saat çalışan servis şoförünün yeniden araç kullanmasının istenmesinin işçi için olduğu kadar, yol ve yolcuların ve yoldaki üçüncü kişilerin güvenliği açısından uygun bir istem ve talimat olmadığı 24 saat işyerinde olan davacının o saatten sonraki vücut, zihin, algı yorgunluğu nazara alınmadan mesai saati sonrasında yeniden araç kullanmasının istenmesi, hastaneye gideceğini söyleyen davacının bu beyanına nedensiz yere itibar edilmemesinin doğru olmadığı bu itibarla tartışmayı başlatanın da davacı olmadığı, bunun sonrasında çıkan tartışmadaki hakaret içeren sözleri, karşısındaki kişi bakımından cezai yönden şikayet hakkını doğurur bir eylem ise de, davalı işverene İş Kanunu açısından haklı nedenle fesih hakkını vermeyeceği işin ve işyerinin niteliği nazara alındığında ancak geçerli nedenle fesih sonucunu doğuracağı davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı gerekçesi ile talebin kabulüne, karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Davalı tarafça yapılan fesih işleminin haklı nedene dayanıp dayanmadığı hususunda taraflar arasında uyuşmazlık vardır.
İş Kanunu’nun 25’inci maddesinin II’nci bendinin (d) fıkrasına göre, işçinin işverene veya ailesine karşı şeref ve namusuna dokunacak sözler söylemesi veya davranışlarda bulunması ya da işveren hakkında şeref ve haysiyet kırıcı asılsız ihbar ve isnatlarda bulunması veya işçinin işverene veya aile üyelerinden birine sataşması haklı fesih nedeni olarak sayılmıştır.
Somut uyuşmazlıkta Mahkemece yukarıda yazılı gerekçe ile işverence yapılan feshin haksız olduğu kabul edilmiş ise de bu kabul dosya kapsamına uygun değildir.
Davalı yukarıda açıklanan savunmasına dayanak olarak feshe konu olaya dair tutanak tutup tanık dinletmiştir. Dinlenen davalı tanıklarının beyanları ve olay tutunağı ve davacı tarafın beyanlarına göre, vardiya amirine herkesin içinde küfür ve hakaret ettiği anlaşılmıştır. Bu durum yazılı savunmasına göre davacının da kabulündedir. Davacının olay sonrasında özür dilemesi de haklı feshi ortadan kaldırmaz. Bu davranışlar 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25 II-d maddesi kapsamında sataşma niteliğinde olduğundan işverence yapılan fesih haklı olup davacının kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulü hatalıdır.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepden dolayı BOZULMASINA, (Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/6564 E., 2017/6237 K.)
Kendisine Hakaret Edildiği İddiasını Yetkililere Bildirmeyip De Vardiya Amirine Fiili Saldırıda Bulunulmuşsa İş Sözleşmesi Derhal Haklı Nedenle Feshedilir ve İşçi Kıdem ve İhbar Tazminatı Alamaz
4857 sayılı İş Kanununun 25/II-d maddesine göre “İşçinin işverene yahut onun ailesi üyelerinden birine yahut işverenin başka işçisine sataşması, işyerine sarhoş yahut uyuşturucu madde almış olarak gelmesi ya da işyerinde bu maddeleri kullanması” işverene haklı fesih imkanı verir.
Davalı işveren davacının iş sözleşmesini vardiya amiri Z.. G..’e fiili saldırıda bulunması nedeniyle feshetmiştir. Davacının ceza dosyasındaki ifadelerinde hakkında tutulan tutanak sonrası vardiya amirinin yanına gittiğini, yanlış anlaşılma olduğunu söylediğini, amirin kendisine küfür etmesi üzerine amirini eliyle iteklediğini ve itmesiyle sandalyeye oturduğunu o sırada … ve … isimli işçilerin yanlarına geldiğini, kavga olayı yaşanmadığını beyan etmiştir. Davalı tanıkları … ve … vardiya amiri ….’nın odasına girdiklerinde tarafların yerde ve davacının amirinin üzerinde olduğunu ifade etmişlerdir. Her ne kadar darp cebir izi bulunmadığına dair rapor verilmiş ise de, davacının amiri ile yalnız konuştuğu bir ortamda kendisine hakaret edildiğini iddia etse ve bu husus doğru kabul edilse de davacının olayı şirket yetkililerine bildirmek yerine amirine saldırması nedeniyle iş sözleşmesinin haklı olarak feshedildiği dikkate alınmaksızın kıdem ve ihbar tazminatının reddi yerine kabulü bozmayı gerektirmiştir. (Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2014/8431 E., 2014/21390 K.)
Bir yanıt yazın