İhtiyaçlının Kirada Oturması İhtiyacın Varlığı Açısından Yeterlidir

Yargıtay, Konut İhtiyacına Dayalı Davalarda İhtiyaçlının Kirada Oturması İhtiyacın Varlığı Açısından Yeterli Olup Ayrıca Tahliye Tehdidi Altında Bulunmasının Gerekmediğine Karar Vermiştir

İhtiyaçlının kirada oturması zaten konutta oturduğu için konut ihtiyacı yokmuş gibi algılanmasına sebep olabilir. Bu nedenle Yargıtay konuya açıklama getirmiştir. İhtiyaçlının kirada oturması ihtiyaç için yeterli olup ayrıca tahliye tehdidi altında olması birlikte aranmamıştır.

Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının 01/04/2011 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile başka bir taşınmazda kiracı olduğunu, davacının ev sahibinin davacının kiracısı olduğu daireyi boşaltmasını istediğini, davacının kirada bulunduğu taşınmazdaki binanın altında iki aydır ortaya çıkan pis su gider birikintileri, böcek ve sivrisinekler nedeniyle ikamete elverişli olmadığını, enfeksiyon nedeniyle davacının bebeğini kaybettiğini bu nedenle davacının ihtiyacı nedeniyle kiralananın tahliyesine karar verilmesini talep etmiştir.

Kimlerin ihtiyacı için tahliye davası açılabileceği 6098 Sayılı TBK.nun 350.maddesinde sayılmıştır. Sözü edilen madde hükmüne göre kiralayan, kendisinin, eşinin, altsoyu, üstsoyu veya kanun gereği bakmakla yükümlü olduğu diğer kişilerin konut (veya işyeri) ihtiyacı için dava açabilir. İhtiyaç iddiasına dayalı davalarda tahliyeye karar verilebilmesi için ihtiyacın gerçek, samimi ve zorunlu olduğunun kanıtlanması gerekir. Devamlılık arzetmeyen geçici ihtiyaç tahliye nedeni yapılamayacağı gibi henüz doğmamış veya gerçekleşmesi uzun bir süreye bağlı olan ihtiyaç da tahliye sebebi olarak kabul edilemez. Davanın açıldığı tarihte ihtiyaç sebebinin varlığı yeterli olmayıp, bu ihtiyacın yargılama sırasında da devam etmesi gerekir.

Olayımıza gelince; davacının halen kirada oturmakta olduğu hususu dosya kapsamı ile sabit olup, esasen bu husus mahkemenin de kabulündedir. Mahkemece her ne kadar davacının tahliye tehdidinin ispatına yönelik delil bildirilmediğinden ve tahliye tehdidini ispat edemediğinden bahisle davanın reddine karar verilmiş ise de, konut ihtiyacına dayalı davalarda ihtiyaçlının kirada oturması ihtiyacın varlığı açısından yeterli olup, ayrıca tahliye tehdidi altında bulunması gerekmemektedir. Davacının kirada oturduğu konusunda uyuşmazlık bulunmadığına göre ihtiyacın gerçek, samimi ve zorunlu olduğunun kabulü ile davalının tahliyesine karar vermek gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.

Hüküm bu nedenle bozulmalıdır. ((Kapatılan) 6. Hukuk Dairesi 2013/14490 E., 2013/14951 K.)


yazar:

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir