Görev Yerini Terk Eden İşçi Tazminata Hak Kazanır

Yargıtay Görev Yerini Habersiz Terk Ederek İşin İşleyişini Aksatan İşçinin Kıdem ve İhbar Tazminatına Hak Kazanacağına Karar Verdi

4857 sayılı Kanun’un 18. maddesi bakımından işçinin davranışlarından kaynaklanan sebepler, işçinin aynı Kanun’un 25/II. maddesinde öngörülen ve işverene derhal fesih yetkisi tanıyan haklı sebepler niteliğinde ve ağırlığında olmayan, işyerinde işin görülmesini önemli ölçüde olumsuz etkileyen, sözleşmeye aykırı davranışlarıdır. İşçinin davranışı ancak işyerinde olumsuzluklara yol açması halinde geçerli sebep olabilir. İşçinin sosyal açıdan olumsuz bir davranışı, toplumsal ve etik açıdan onaylanmayacak bir tutumu işyerinde üretim ve iş ilişkisi sürecine herhangi bir olumsuz etki yapmıyorsa geçerli sebep sayılamaz. Yargılama sırasında bu sebeplerin ağırlıkları her olayın özelliğine göre değerlendirilmelidir. İşçinin iyi niyet ve ahlak kurallarına uymayan davranışı sonucunda iş ilişkisine devam etmek işveren açısından çekilmez hale gelmişse, diğer bir anlatımla güven temeli çökmüşse işverenin haklı sebeple derhal fesih hakkı doğar. Buna karşılık, işçinin davranışı taraflar arasında bulunması gereken güven temelini çökertecek ağırlıkta bulunmamakla, iş ilişkisine devamı tam anlamıyla çekilmez hale getirmemekle birlikte, işin normal işleyişini bozuyorsa, işyerindeki uyumu olumsuz yönde etkiliyor ve işverenden bu nedenle iş ilişkisini yürütmesi normal olarak beklenemiyorsa 4857 sayılı Kanun’un 18/1. maddesi gereği geçerli fesih hakkı doğar.
Somut olayda davacı 01/12/2011-22/07/2014 tarihleri arasında davalı işyerinde çalıştığını, işyerinde meydana gelen yönetim değişikliği sonrası istifaya zorlandığını ve sözleşmesinin işveren tarafından haklı neden olmaksızın feshedildiğini ileri sürmüş, davalı işveren ise davacının iş arkadaşlarına sataşması, görev yerini habersiz terk ederek işin işleyişini aksatması, defalarca görevleri hatırlatılmasına rağmen yapmamakta ısrar etmesi üzerine iş sözleşmesinin işverence haklı nedenle feshedildiğini savunmuştur. Mahkemece davacı tanıklarının iş sözleşmesinin feshi konusunda soyut ve duyuma dayalı ifadeler kullandıkları, davalı tanıklarının ise somut ve inandırıcı beyanlarda bulundukları gerekçesi ile davacının iş sözleşmesinin hatırlatıldığı halde görevini yapmamakta ısrar etmesi ve işverenin bir başka işçisine sataşması üzerine işverence haklı nedenle feshedildiği kabul edilerek dava konusu kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddine karar verilmiş ise de tüm dosya kapsamı birlikte değerlendiğinde haklı feshe konu edilen eylemler işin normal işleyişini ve işyerindeki uyumu olumsuz yönde etkileyici nitelikte olsa da haklı fesih sebebini oluşturacak ağırlıkta olmadığı anlaşılmış olup kıdem ve ihbar tazminatlarının hüküm altına alınması gerekirken haklı fesih nedeni bulunduğu tespiti ile kıdem ve ihbar tazminatlarının reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. (Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2016/18073 E., 2019/15067 K.)

Görev Yerini Terk Ederek İşin İşleyişini Aksatmak Konusu İşverenin Haklı Nedenle Derhal Fesih Hakkının Düzenlendiği İ.K. m. 25/2-I ile Karıştırılmamalıdır

İ.K. m.25/2-I: İşçinin kendi isteği veya savsaması yüzünden işin güvenliğini tehlikeye düşürmesi, işyerinin malı olan veya malı olmayıp da eli altında bulunan makineleri, tesisatı veya başka eşya ve maddeleri otuz günlük ücretinin tutarıyla ödeyemeyecek derecede hasara ve kayba uğratması.


yazar:

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir