YARGITAY AĞIR ELEŞTİRİ KAPSAMINDA KALAN, SAYGI SINIRLARINI AŞAN, NEZAKET DIŞI İFADELERİN HAKARET VE SÖVME KAPSAMINDA DEĞERLENDİRİLEMEYECEĞİ BU YÜZDEN DE CUMHURBAŞKANINA HAKARET SUÇUNUN UNSURLARININ OLUŞMADIĞINA KARAR VERMİŞTİR
♦ “Kötü yazılmış bir tiyatro ve finaldeki hedefleri, Recep’i başkan yapmak. Bu dolmayı yutan yutsun da, ben yutacak kadar salak değilim” ve “Verin güzellikle şu 400 dedi, millet vermedi. Sen misin vermeyen? Şimdi tezgah gayet iyi. Aldı mı bir erken seçim kararı, sen bak berekete. 400de olur 500de. Gelsin başkanlık sistemi de gününüzü görürsünüz. Devlet bohçacıda duvara toslayıp, tarihi görevini yaparak köşesine çekilir”,
Biçimindeki paylaşımların sanık … tarafından yapıldığını kabul etmiş, ancak bu paylaşımları, mağdurun konumu da dikkate alındığında içerik itibariyle Cumhurbaşkanına hakaret suçunu oluşturmayan “saygı sınırlarını aşan nezaket dışı ifadeler olup ağır eleştri kapsamına giren” ifadeler olarak değerlendirmiştir.
Tüm bu delillerin ışığında;
Sanık …’in, Facebook isimli sosyal paylaşım sitesinde yaptığı paylaşımların, içerik itibariyle incitici ve rahatsız edici olsa da; mağdurun konumu, aynı sözler sebebiyle sanıkla alakalı “silahlı terör örgütünün propagandasını yapmak” suçundan ayrı bir soruşturmanın da yürütüldüğü nazara alındığında, “ağır eleştri kapsamında kalan, saygı sınırlarını aşan, nezaket dışı ifadeler olduğu, hakaret ve sövme kapsamında değerlendirilemeyeceği” anlaşılmış, bu itibarla somut olayda “Cumhurbaşkanına hakaret” suçunun unsurlarının oluşmadığı, Düzce 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 28.09.2017 tarihli ve 2017/163 esas, 2017/387 karar sayılı “sanığın beraatine” ilişkin kararında bir isabetsizlik görülmeyerek talebin reddine yönelik karar verilmesi uygun görülmüştür. (Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/511 E., 2018/2459 K.)
Bir yanıt yazın