POLİÇEDE KABUL
Kabul muhatabı, vadede ödeme yükümü altına sokan yazılı bir irade açıklamasıdır. Kabul poliçeye özgüdür, bonoda ve çekte yoktur. Ancak bono “görüldüğünden belirli süre sonra” vadeliyse, vadeyi tayin için düzenleyene (borçluya) ibrazı gerekir. Bu kabul değildir, vadenin belirlenmesidir. Muhatap temel ilişkiye göre borçlu da olsa poliçeyi kabul etmek zorunda değildir. Herhangi bir şekilde kabule zorlanamaz. Muhatabın poliçeyi kabul etmemesi halinde hamilin düzenlettireceği kabul etmeme protestosu aslında sadece saptama amaçlıdır. Muhataba karşı çekilmez. Poliçenin kabul edilmediği noter tarafından tespit ettirilir böylece hamilin poliçeden sorumlu kişilere kanuni başvuru hakkı doğar. Farklı hukuki görüşlere göre poliçe düzenleyebilmek için taraflar önceden anlaşmalıdır ki kabul etmeme gibi bir durum ortaya çıkmasın. Bu anlaşma örtülü de olabilir.
T.T.K. MADDE 698– (1) Muhatap, poliçeyi kabul etmekle bedelini vadede ödemeyi taahhüt etmiş olur.
(2) Ödememe hâlinde hamil, düzenleyen dahi olsa, poliçeden dolayı 725 ve 726. maddeler gereğince istenebilecek her şeyi kabul edenden doğrudan doğruya isteme hakkını haizdir.
T.T.K. m 725’e göre hamilin başvurma hakkıyla isteyebilecekleri şunlardır;
- Poliçenin kabul edilmemiş veya ödenmemiş olan bedelini ve şart kılınmışsa işlemiş faizi
- Vadenin gelmesinden itibaren işleyecek faizi
- Protestonun ve hamil tarafından tebliğ olunan ihbarların giderleriyle diğer giderleri
- Poliçe bedelinin binde üçünü aşmamak üzere komisyon ücretini
T.T.K. m 726’ya göre poliçe bedelini ödemiş olan kişi kendisinden önce gelen borçlulardan şunları isteyebilir;
- Ödemiş olduğu tutarın tamamını
- Ödeme tarihinden itibaren bu tutarın faizini
- Yaptığı giderleri
- Poliçe bedelinin binde ikisini aşmamak üzere komisyon ücretini
POLİÇEDE KABULE ARZ (T.T.K. M. 691)
Poliçe vadeye kadar hamil veya poliçeyi elinde bulunduran herkes tarafından muhatabın yerleşim yerinde onun kabulüne arz olunabilir. Poliçeyi kabule arz etme hakkı herhangi bir hamile olduğu kadar herhangi bir zilyede de tanınmıştır. Yani hamil poliçeyi muhataba kabul edilmek üzere herhangi bir kişiyle gönderebilir. Kendisi gitmek zorunda değildir. Poliçe hamil gelmedi iddiasıyla kabulden kaçınılırsa yine kabul edilmemiş sayılır ve hamilin protesto düzenletme hakkı doğar. Kabulün oluşum sözleşmesi; Kambiyo düzeninde muhatabın kabul sebebiyle borçlu durumuna girebilmesi için kabul iradesinin şekline uygun olarak açıklanması ve kabule ilişkin oluşum sözleşmesinin gerçekleşmesi gerekir. Kabul taahhüdü muhatabın imza attığı anda değil, kabul edilen poliçenin, poliçeyi kabule arz eden kişiye teslim edildiği anda doğar.
Poliçede kabul şerhinin çizilmesi
T.T.K. MADDE 699– (1) Muhatap poliçe üzerindeki kabul şerhini poliçeyi geri vermeden önce çizmiş olursa kabulden kaçınmış sayılır. Kabul şerhinin, poliçenin geri verilmesinden önce çizilmiş olduğu, aksi ispatlanıncaya kadar karinedir.
(2) Bununla beraber, muhatap hamile veya poliçede imzası bulunan bir kişiye poliçeyi kabul ettiğini yazı ile bildirmişse, bunlara karşı kabul beyanı çerçevesinde sorumlu olur.
Poliçede def’iler
MADDE 687– (1) Poliçeden dolayı kendisine başvurulan kişi, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def’ileri başvuran hamile karşı ileri süremez; meğerki, hamil, poliçeyi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun.
(2) Alacağın temliki yoluyla yapılan devirlere ilişkin hükümler saklıdır.
Nama yazılı poliçe varsa veya vadeden sonra poliçe ciro edilmişse defiler nama yazılı poliçelerin defilerine ilişkin hükümlere tabi olur. (Ödememe protestosu çekilmişse protesto çekilme tarihinden itibaren, protesto çekilmemişse çekilmesi için gereken 2 iş günlük süre geçtikten sonra ciro edilirse alacağın temliki sonuçları doğar.)
Poliçede kabulün şartları
T.T.K. MADDE 695– (1) Kabul beyanı poliçe üzerine yazılır ve “kabul edilmiştir” veya buna eş anlamlı başka bir ibareyle ifade edilir ve muhatap tarafından imzalanır. Muhatabın, poliçenin ön yüzüne yalnız imzasını koyması kabul hükmündedir.
(2) Poliçenin, görüldükten belirli bir süre sonra ödenmesi şart edilmiş olduğu veya özel bir şart gereğince belirli bir süre içinde kabule arz edilmesi gerektiği takdirde, hamil ibraz günü tarihinin atılmasını istemedikçe, kabul hangi gün gerçekleşmişse poliçeye o günün tarihi atılır. Tarih atılmamış olduğu takdirde, hamil cirantalarla düzenleyene karşı başvurma haklarını koruyabilmek için bu eksikliği zamanında düzenlenecek bir protesto ile tespit ettirmek zorundadır.
“Kabul edilmiştir” ya da benzeri bir ibare ile muhatabın imzasıyla kabul meydana gelir ancak sadece ön yüze muhatabın imzası da yeterlidir. İmza şekil şartıdır. “Görüldüğünden belirli süre sonra” ödenmesi şart edilen poliçelerde kabul beyanının tarihinin konulması önemlidir. Tarihsiz kabul şerhi geçerlidir ancak hamil cirantalara ve düzenleyene karşı başvuru hakkını saklı tutabilmek için bu eksikliği protesto ile tespit ettirmek zorundadır. Böyle bir durumda noter aracılığıyla kabul tarihi tespit edilir. Poliçenin nüshaları ve suretleri olabilir ancak kabul şerhi sadece nüsha üzerine yazılabilir.
Poliçeyi muhatap ya da temsilcisi kabul edebilir. Bu kişilerin poliçenin ön yüzüne attıkları imza kabul hükmünü doğurur. Diğer kişilerin poliçe ön yüzüne imza koymaları aval ifade eder. Kabul kayıtsız ve şartsız olmalıdır aksi halde kabul reddedilmiş sayılır. Yani kabul edilmemiş sayılır. Şart yazılmamış sayılmaz.
Kabule ilişkin geçerli tek şart, bedelin belirli bir kısmına özgülenmesidir. (Kısmi kabul.) Örneğin 100.000,00-TL meblağlı bir poliçe kabule arz edildiği zaman muhatap “sadece 50 bin TL için kabul” şeklinde bir şartla imza koyabilir. Kabul edilmeyen kısım için hamil kabul etmeme protestosu düzenletebilir. Vadeden önce başvurma hakkı elde eder. Kabul beyanı poliçe içeriğinden farklı olursa poliçe kabul edilmemiş sayılır.
Poliçede kabulün sınırlandırılması
T.T.K. MADDE 696– (1) Kabul, kayıtsız şartsız olmalıdır; fakat muhatap kabulü poliçe bedelinin bir kısmı ile sınırlayabilir.
(2) Kabul beyanı, bundan başka noktalarda poliçe içeriğinden farklı olursa, poliçe kabul edilmemiş sayılır. Bununla beraber kabul eden, kabul beyanındaki şartlar çerçevesinde sorumludur.
Poliçede kabul için ibraz süresi ve yeri
Poliçe vadeye kadar kabule arz edilebilir. Poliçe düzenlendiği gün bile kabule arz edilebilir.
Kabul hangi gün gerçekleşmişse poliçeye o günün tarihi atılır. Ancak poliçe görüldüğünden belirli süre sonra vadeli ise ya da poliçenin kabule arzı için belirli süre belirlenmişse hamil ibraz gününün tarih olarak atılmasını isteyebilir. Yani tarih olarak ya kabul günü ya da ibraz günü.
Hiç tarih atılmazsa eğer kabul için ibraz edildiği tarihi belirlemek için protesto düzenletilmeli ve tarih tespit edilmelidir. Poliçe iş gününde ibraz edilmedir. Cumartesi, pazar resmi tatilde kabul için ibraz edilmez.
T.T.K. MADDE 752– (1) Vadesi pazara veya diğer bir resmî tatil gününe rastlayan poliçenin ödenmesi, ancak tatili izleyen ilk iş günü istenebilir. Poliçeye ilişkin diğer bütün işlemler, özellikle kabul için ibraz ve protesto işlemleri de tatilde yapılmayıp ancak bir iş gününde yapılabilir.
(2) Bu işlemlerden birinin, son günü pazara veya başka bir resmî tatil gününe rastlayan bir süre içinde yapılması gerektiği takdirde, bu süre onu izleyen ilk iş gününe kadar uzar. Aradaki tatil günleri süre hesabına dâhildir.
Birden fazla muhatap varsa her bir muhataba yukarıdaki açıklamalara göre ayrı ayrı ibraz edilir. Poliçe muhatabın yerleşim yerinde kabule arz edilir. Poliçe işlemleri esas itibariyle ticari alanda olduğu için, muhatabın ticari ve kişisel olmak üzere iki ayrı yerleşim yeri varsa, ibraz ticari yerleşim yerinde yapılmalıdır. Ticari yerleşim yeri mevcut değilse kişisel yerleşim yerinde arz edilir.
Poliçeye ilişkin işlemlerin yapılacağı yer
T.T.K. MADDE 755– (1) Poliçeyi kabul veya ödeme için ibraz etmek, protesto çekmek, poliçenin bir nüshasının verilmesini istemek gibi belirli bir kişi nezdinde yapılacak olan bütün işlemlerin, bu kişinin ticaret yerinde ve böyle bir yeri yoksa konutunda yapılması gereklidir.
(2) Ticaret yeri veya konutun bulunduğu yer dikkatle araştırılır. Kolluktan veya yerel posta yönetiminden edinilen bilgilerden bir sonuç çıkmadığı takdirde başka araştırma yapmaya gerek yoktur.
Muhatabın yerleşim yeri belli değilse ne olacak? Muhatabın yerleşim yeri poliçenin esaslı şekil şartlarından değildir yani telafisi vardır tamamlanabilir. Muhatabın yerleşim yerinin gösterilmediği poliçe de hüküm ifade eder. Ödeme yeri de her zaman muhatabın yerleşim yeri olmayabilir.
Örneğin: Yerleşim yerli poliçe. Yerleşim yerli poliçede ödeme yerinde yazılı adrese bakarak muhatabın yerleşim yerini öğrenemeyiz çünkü orada poliçeye ayrı bir ikametgah belirlenmiştir ve düzenleyen bunu “ödeme yeri” alanına yazar. Yani ödeme yerinde yazan adres muhataba ait değildir. Muhatabın yerleşim yeri belli değilse hamil tarafından muhatabın yerleşim yeri iyice araştırılmalıdır. Polis ya da posta idaresi tarafınca araştırıldıktan sonra da yerleşim yeri tespit edilemediyse poliçe kabul edilmemiş sayılır. Hamile kabul etmeme protestosu düzenletme hakkı doğar.
Kabul için ibraz isteğe bağlıdır ancak iki istisnası vardır. Bazı poliçelerde kabul için ibraz mümkün değildir, bazılarında da zorunludur.
Kabul için ibrazın mümkün olmadığı haller;
1)Görüldüğünde ödenecek poliçeler. (Çünkü ibraz eden hamil ödeme istemiş demektir.)
2)Düzenleyenin kabule arzı süresiz yasaklaması halinde.
3) Düzenleyenin kabule arzı belirli süre yasaklaması
Kabule arz hangi hallerde yasaklanamaz:
a) Adresli ve yerleşim yerli poliçede
b) Görüldüğünden belirli süre sonra ödenecek poliçede
Poliçede kabule arz şartı ve yasağı
T.T.K. MADDE 692– (1) Düzenleyen, bir süre belirleyerek veya belirlemeden poliçenin kabule arz edilmesini şart koşabilir.
(2) Düzenleyen, üçüncü bir kişinin yerleşim yerinde veya muhatabın yerleşim yerinden başka bir yerde ya da görüldükten belirli bir süre sonra ödenmesi gereken poliçeler hariç olmak üzere, poliçenin kabule arzını menettiğini poliçeye yazabilir.
(3) Düzenleyen, poliçenin belirli bir tarihten önce kabule arz edilmemesini de şart koşabilir.
(4) Düzenleyen, poliçenin kabule arzını menetmiş olmadıkça, bir süre koyarak veya koymayarak, her ciranta poliçenin kabule arzını şart koşabilir.
Poliçede kabule ibrazın zorunlu olduğu haller;
1)Kanundan doğan zorunluluk –> Görüldüğünden belirli süre sonra vadeli poliçe. Düzenleme gününden itibaren 1 yıl içinde kabule arz edilmelidir. Düzenleyen bu süreyi uzatıp kısaltabilir ancak cirantalar sadece kısaltabilir. Cirantalar, düzenleyen tarafından konulmuş bir yasak yoksa kabule arzı şart koşabilir.
2)Düzenleyenin iradesinden doğan zorunluluk –> Düzenleyen süreli veya süresiz olarak poliçenin kabule arz olunmasını şart koşabilir. Sürenin konulmadığı durumda poliçe kabule arz süresi içinde muhataba sunulmalıdır. Bu süre düzenleme tarihinden itibaren 1 yıldır.
Hamil bu süreler içinde muhataba kabul için ibraz etmezse başvuru hakkını yitirir.
3)Düzenleyenin kabul için arzı yasaklamadığı hallerde, ciranta kabul için ibrazı emredebilir.
Düzenleyenin korku kaydı
Düzenleyenin sorumluluğu
T.T.K. MADDE 679– (1) Düzenleyen, poliçenin kabul edilmemesinden ve ödenmemesinden sorumludur. Düzenleyen, kabul edilmeme hâlinde sorumlu olmayacağını şart edebilirse de ödenmemeden sorumlu olmayacağına ilişkin kayıtlar yazılmamış sayılır.
Düzenleyen ödememeden sorumlu olmayacağına ilişkin kayıt koyarsa, bu kayıt yazılmamış sayılır.
Düzenleyen yasaklayamayacağı hallerde kabule arzı yasaklarsa, yasağı içeren bu kayıt da yazılmamış sayılır.
Kabul ile ilgili bazı hükümler
T.T.K. MADDE 693– (1) Görüldükten belirli bir süre sonra ödenmesi şart kılınan poliçelerin, düzenlenme gününden itibaren bir yıl içinde kabule arz edilmesi gerekir.
(2) Düzenleyen bu süreyi kısaltabileceği gibi, daha uzun bir süre de şart koşabilir.
(3) Cirantalar kabule arz sürelerini kısaltabilirler.
Bir daha kabule arz
MADDE 694– (1) Muhatap, poliçenin, kendisine arz edildiği günü izleyen günde bir daha ibrazını isteyebilir. İlgililer, bu istemin yerine getirilmediğini, ancak bu istem protestoya yazılmışsa ileri sürebilirler.
(2) Hamil, kabule arz edilen poliçeyi muhataba bırakmak zorunda değildir.
Madde 694/2 –> Amaç senet güvenliğini tehlikeye atmamaktır.
Kabul etmeme hali, hamile, senet dolayısıyla sorumlu olan kişilere başvuru olanağı sağlar. Bu başvuru vadenin gelmesini beklemeden yapılabilir. Başvurunun ön şartı protesto. Hamil kabul etmeme protestosu düzenletmelidir.
Protesto çekmeden sorumlulara başvurmamızı sağlayan kayıta masrafsız kaydı denir. Masrafsız kaydı demek hamil protesto çekmeden başvuru hakkını kullanabilir demek. Neden bunun adı masrafsız kaydı? Çünkü protesto masraflı bir iş, bedava değil.
Altını çizdiğimiz sorumlu ile kimlerden bahsediyoruz? Düzenleyen, ciranta, avalist yani imzası olan herkes.
Bir yanıt yazın