İ.K. M. 25/I, 25/III ve 25/IV Gereği Fesihlerde Kıdem Tazminatı Ödenir

İşveren, işçinin iş sözleşmesini İş Kanunu’nun 25/1, 25/3 ve 25/4 maddelerinde düzenlenen sebeplerle haklı olarak feshetse bile işçinin kıdem tazminatını vermek zorundadır. Bu durumda ihbar öneli ve ihbar tazminatı söz konusu olmaz.

25/I- Sağlık sebepleri, 25/II- Ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri, 25/III- Zorlayıcı sebepler, 25/IV- İşçinin gözaltına alınması veya tutuklanması halinde devamsızlığın 17 nci maddedeki bildirim süresini aşması.

Görüldüğü gibi işveren tarafından feshedildiğinde işçi sadece 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/II maddesindeki nedenlerle feshedilmesi halinde kıdem tazminatına hak kazanmaz. İşveren 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/I, 25/III ve 25/IV maddesindeki nedenlerle feshederse haklı nedenle olsa bile kıdem tazminatı ödenmelidir. Bu durumda işveren ihbar öneli vermeyeceği gibi ihbar tazminatı da ödemez. Ayrıca bu nedenlerde feshin haklı veya geçerli nedene dayanması kıdem tazminatını etkilemez. Bu nedenle mahkemenin iş sözleşmesinin geçerli nedenle feshedildiği, 4857 sayılı İş Kanunun Md. 25/4 ” İşçinin gözaltına alınması ve tutuklanması halinde devamsızlığın 17. maddedeki bildirim süresini aşması şartının gerçekleşmesinin gerekmediği” gerekçesi ile kıdem tazminatını reddetmesi isabetsizdir.

Somut uyuşmazlıkta davacı işçinin iş sözleşmesi, bir suçtan mahkum olması, bu cezayı çekmek üzere ceza evine girmesi ve bu nedenle işyerinde devamsızlık yapması nedeni ile feshedilmiştir.

4857 sayılı Yasanın 40 ıncı maddesi uyarınca, işçinin zorlayıcı nedenlerle Kanunun 25/III maddesi kapsamında kalan “çalışılmayan süreler” için yarım ücret ödenir. İşçinin iş sözleşmesinin zorlayıcı nedenlerle 25/III bendi uyarınca feshi halinde, işverenin bildirim şartına uyma ya da ihbar tazminatı yükümlülükleri bulunmamaktadır. Ancak, 1475 sayılı Yasanın 14 üncü maddesi uyarınca kıdem tazminatının ödenmesi gerekir.

Somut uyuşmazlıkta, dosya içerisinde bulunan müddetnamenin incelenmesinde davacının 13 yıl 4 ay süre ile mahkumiyetinin bulunduğu, 25.05.2013 tarihinde ceza evine girdiği ve koşullu sarılıverme tarihinin 28.12.2017 olduğu görülmekle, davacının hükümlü olduğu bu süre gözetilerek 4857 sayılı İş Kanunu’nun 24/III maddesi uyarınca işçiyi işyerinde bir haftadan fazla süre ile çalışmaktan alıkoyan zorlayıcı bir sebebin ortaya çıkması halinde, işverenin derhal fesih hakkının olduğu ve kıdem tazminatının ödenmesi gerekeceği açıktır. Mahkemece ihbar tazminatının reddi doğru ise de kıdem tazminatını feshi ve hukuki değerlendirme de hata yaparak reddetmesi hatalıdır. (Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2015/14684 E., 2017/16522 K.)


yazar:

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir