EŞİN GECE VAKTİ YALNIZKEN KARŞI CİNSTEN BİRİNİ EVE ALMASI ZİNAYA DELALETTİR

YARGITAY EŞLERDEN BİRİNİN GECE VAKTİ YALNIZKEN ORTAK KONUTA KARŞI CİNSTEN BİRİNİ ALMASININ ZİNANIN VARLIĞINA DELALET OLDUĞUNA VE ZİNANIN KANITLANMIŞ KABUL EDİLDİĞİNE KARAR VERDİ

Zina

T.M.K. Madde 161- Eşlerden biri zina ederse, diğer eş boşanma davası açabilir. Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her hâlde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer. Affeden tarafın dava hakkı yoktur.


♦ Mahkemece davalı-davacı kadının zina fiilinin ispatlanamadığı gerekçesiyle davacı-davalı erkeğin zina (TMK.md.161) hukuksal sebebine dayalı boşanma davasının reddine karar verilmiş ise de; yapılan soruşturma ve toplanan delillerden; davalı-davacı kadının, 05.12.2010 günü ortak konuta bir erkeği aldığı, aynı gece saat 22.00’de evde bu kişiyle birlikte yakalandığı, bu şahsın tuvalette gizlenmiş halde bulunduğu, bu olay öncesinde de bu şahısla muhtelif tarihlerde çok sayıda görüşmesinin olduğu, bu kişinin 05.12.2010 tarihli kolluk ifadesinde, davalı-davacı kadın ile evlenmeyi düşündüğünü, daha öncede evine bir kez gittiğini, seviştiklerini ancak cinsel ilişkiye girmediklerini beyan ettiği anlaşılmaktadır. Kadının, yalnızken geceleyin bir başka erkeği ortak konuta alması, zinanın varlığına delalet eder. Bu bakımdan zina kanıtlanmıştır. Tarafların zina (TMK m. 161) sebebiyle boşanmalarına karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davacı-davalı erkeğin zina (TMK. md. 161) hukuksal sebebine dayalı boşanma davasının reddine karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. (Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2015/21517 E., 2015/20095 K.)

♦ Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden davalının, kocası yokken 12.9.2007 ve 24.9.2007 tarihlerinde geceleyin geç saatlerde bir başka erkeği eve aldığı anlaşılmaktadır. Kadının geç saatlerde ortak eve bir başka erkeği alması, meşru bir amaçla olduğu sabit olmadıkça zinaya delalet eder. Davalının zinası kanıtlanmıştır. Bu sebeple boşanmaya karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır. (2. Hukuk Dairesi 2008/13904 E., 2009/19205 K.)


yazar:

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir