Yargıtay, Kendisine Hatırlatıldığı Halde Görevini Eksik Yerine Getiren İşçinin İş Sözleşmesinin Geçerli Nedenle Feshedilebileceğine ve İşçinin Kıdem ve İhbar Tazminatına Hak Kazanacağına Karar Verdi
İşçinin görevini eksik, kötü ve yetersiz bir biçimde yerine getirmesi geçerli nedenle fesih sebebidir. İşçiye, işveren tarafından kıdem tazminatı ödenebilmesi için iş sözleşmesinin işveren tarafından haksız veya işçi tarafında haklı nedenle son verilmesi gerekmektedir.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/II-h. bendindeki düzenlemede işçinin yapmakla ödevli bulunduğu görevleri kendisine hatırlatıldığı halde yapmamakta ısrar etmesi hali mevcuttur. İşverenin yönetim hakkı kapsamında verdiği talimatlara işçi uymak zorundadır.
İşçinin talimatlara uymaması işverene duruma göre iş sözleşmesinin haklı ya da geçerli sebeple fesih hakkı verir. 4857 sayılı Kanun’un 25/II-h. bendi işçinin yapmakla ödevli bulunduğu görevleri kendisine hatırlatıldığı halde yapmamakta ısrar etmesini bir haklı fesih sebebi olarak kabul etmektedir. Buna karşılık 4857 sayılı Kanun’un gerekçesine göre, işçinin işini uyarılara rağmen eksik, kötü veya yetersiz olarak yerine getirmesi geçerli fesih sebebidir. İşçi görevini uyarıya rağmen hiç yerine getirmezse işveren haklı sebeple derhal, eksik, kötü yetersiz bir biçimde yerine getirirse süreli geçerli fesih hakkını kullanabilecektir.
Dosyada bulunan şahit beyanları ve yazılı delliller dikkate alındığında davacının davranışı görevini gereği gibi yerine getirmemek şeklinde değerlendirilmelidir. Gerçekleşen eylemler haklı fesih sebebi oluşturacak ağırlıkta olmamakla birlikte işyerinin normal işleyişini ve yürüyüşünü bozan iş görme borcunun gerektiği şekilde yerine getirilmesini engelleyen hallerden olup geçerli fesih sebebini oluşturmaktadır. Bu fesih şeklide işçinin kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanmasına engel teşkil etmemektedir. Bu sebeple ihbar ve kıdem tazminatı isteklerinin hüküm altına alınması gerekirken yazılı gerekçe ile reddedilmesi hatalıdır. (Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2013/25813 E., 2014/35243 K.)
İşçinin edimini kötü ya da eksik ifa etmesi işçinin kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanmasına engel teşkil etmez
İşverenin yönetim hakkı kapsamında verdiği talimatlara işçi uymak zorundadır. İşçinin talimatlara uymaması işverene duruma göre iş sözleşmesinin haklı ya da geçerli nedenle fesih hakkı verir. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/II-h bendi işçinin yapmakla ödevli bulunduğu görevleri kendisine hatırlatıldığı halde yapmamakta ısrar etmesini bir haklı fesih nedeni olarak kabul etmektedir. Buna karşılık 4857 sayılı Kanun’un gerekçesine göre, işçinin işini uyarılara rağmen eksik, kötü veya yetersiz olarak yerine getirmesi geçerli fesih nedenidir. İşçi görevini uyarıya rağmen hiç yerine getirmezse işveren haklı nedenle derhal, eksik, kötü yetersiz bir biçimde yerine getirirse geçerli fesih hakkını kullanabilecektir.
Somut olayda tanık beyanları, yazılı deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde davacının feshe konu davranışları, edimini kötü ya da eksik ifa olarak nitelendirilmelidir. Bu durum 4857 sayılı Kanun’un 25. maddesinde belirtilen ahlak ve iyiniyet kurallarına aykırılık olarak kabul edilemez. Davacının feshe konu davranışları haklı fesih nedeni oluşturacak ağırlıkta olmamakla birlikte geçerli fesih nedenini oluşturmaktadır. Bu fesih şeklide işçinin kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanmasına engel teşkil etmemektedir. Bu sebeple ihbar ve kıdem tazminatı isteklerinin hüküm altına alınması gerekirken yazılı gerekçe ile reddedilmesi hatalıdır. (Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2017/6017 E., 2017/5430 K.)
Bir yanıt yazın