İş Sözleşmesinin Son Sayfasına İmza Atmak Hepsinin Kabulü Değil

Yargıtay, İş Sözleşmesinin Son Sayfasına İmza Atılmasının Bütün Sayfalarda Yazan Hükümlerin Kabul Edildiği Anlamına Gelmeyeceğine ve İşçinin İmzasının Olmadığı Sayfadaki Hükümlerin İşçiyi Bağlamayacağına Karar Verdi

Uyuşmazlık işçinin fazla çalışma ücretine hak kazanıp kazanamadığına ilişkindir. İş sözleşmesinde fazla çalışmaların ücrete dahil olduğu yazmaktadır. İş sözleşmesinin içinde yer alan fazla çalışmaların ücrete dahil olacağına ilişkin maddenin bulunduğu sayfada işçinin imzası bulunmamaktadır. Yargıtay, işçi lehine yorum ilkesi gereği işçi aleyhine olan hükmün olduğu sayfada işçinin imzası yoksa o hüküm işçiyi bağlamaz minvalinde kararlar vermektedir.

Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur. Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır. Fazla çalışmaların aylık ücret içinde ödendiğinin öngörülmesi ve buna uygun ödeme yapılması hâlinde, yıllık iki yüz yetmiş saatlik fazla çalışma süresinin ispatlanan fazla çalışmalardan indirilmesi gerekir. Dosya kapsamından davacının, davalı bankada 21.08.2006-09.10.2012 tarihleri arasında çalıştığı, fazla mesai ücretinin hükme esas kabul edilen bilirkişi raporunda, yıllık iki yüz yetmiş saate kadar olan fazla çalışmaların ücrete dahil olduğunun kabul edilerek hesaplama yapıldığı ve davacının bu süreyi aşan çalışması bulunmadığından fazla mesai ücret alacağı olmadığı tespitinin yapıldığı anlaşılmıştır. Taraflar arasında imzalanan iş sözleşmesinde her ne kadar fazla çalışmaların normal ücrete dahil olduğu düzenlenmiş ise de iş sözleşmesinde bu düzenlemenin yer aldığı sayfada davacı imzası yoktur. Bu sebeple, iş sözleşmesinin bu hükmü işçiyi bağlamaz. Mahkemece yanılgılı değerlendirme ile yıllık iki yüz yetmiş saate kadar olan fazla çalışmaların ücrete dahil olduğunun kabulü ile yapılan hesaplamaya itibarla hüküm kurulması ve davacının iş sözleşmesini haklı sebeple fesih hakkının bulunmadığı tespitinin yapılması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, (Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2015/6404 E., 2016/3813 K.)

Dosyaya ibraz edilen taraflar arasındaki yazılı iş sözleşmesinin 7. maddesinde, aylık ücrete fazla mesai, hafta tatili ve genel tatil ücretlerinin dahil olduğu belirtilmiş olup, hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının hesaplanan fazla mesai süresinden bu hüküm uyarınca yıllık 270 saat mahsup edilmiştir.
Ancak işbu yazılı iş sözleşmesi 3 sayfadan oluşmakta olup, sadece son sayfasının taraflarca imzalandığı görülmektedir. Sözü edilen “fazla çalışma ücretlerinin aylık ücrete dahil olduğuna ilişkin 7.madde” ise ilk sayfada yer almakta olup, bu sayfa davacı işçi tarafından imzalanmamıştır. Bu durumda imzasız sayfada bulunan ve işçi aleyhine olan hükmün, işçiyi bağlayacağından söz edilemez. Mahkemece, imzasız sayfada yer alan işçi aleyhindeki sözleşme hükmünün geçerli kabul edilmesi ve hesaplanan fazla mesai ücreti alacağından yıllık 270 saate denk gelen kısmının mahsup edilerek hüküm altına alınması hatalıdır. (Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2014/21581 E., 2015/33215 K.)

İş Sözleşmesi Nedir ?

İş Sözleşmesi, İş Kanunu’nun 8. maddesine göre bir tarafın (işçi) bağımlı olarak iş görmeyi, diğer tarafın (işveren) da ücret ödemeyi üstlenmesinden oluşan sözleşmedir. İş sözleşmesi, Kanunda aksi belirtilmedikçe, özel bir şekle tâbi değildir. İş sözleşmesi, taraflar arasındaki ilişkiyi belirler, tarafların hak ve yükümlülüklerini düzenler, işin yapılış şeklini ve koşullarını belirler. Ayrıca taraflar arasında anlaşmazlık çıkması durumunda bir dayanak sağlamak amacıyla kullanılır.

İş Sözleşmesinin Unsurları

İş Kanunu’nun 9. maddesine göre taraflar iş sözleşmesini, kanun hükümleriyle getirilen sınırlamalar saklı kalmak koşuluyla, ihtiyaçlarına uygun türde düzenleyebilirler. Yani taraflara çalışma biçimlerini belirleme serbestisi getirilmiş fakat kanunun amir hükümlerini geçersiz kılacak hükümler düzenlenmemesi şartıyla. Kural olmamak üzere iş sözleşmesi genel olarak aşağıdaki unsurları içinde barındırır.

Tarafların Tanımı: İşveren ve çalışanın sıfatları, iletişim bilgileri gibi temel bilgiler yazılır.

İşin Tanımı: İşçinin yapacağı iş açık ve detaylı bir şekilde belirlenir.

Ücret ve Yan Haklar: Çalışana ödenecek ücret, ayın kaçıncı gününde ödeneceği, varsa işçinin yan hakları (yemek, ulaşım vb.) O iş yerindeki mali uygulamalar da yazılabilir.

Çalışma Saatleri: Haftalık çalışma saati, işçinin çalışacağı günler, tatil günleri belirlenir.

İş Yeri: İşin yapılacağı yer açıkça belirtilir.

İşe Alım ve İşten Çıkarma Koşulları: İşe alım süreci, işten çıkarma şartları ve fesih durumları gibi iş ilişkisinin sona erdirilmesiyle ilgili hükümler yazılabilir.

İşyeri Kuralları: Çalışanın iş güvenliği ile ilgili alması gereken sorumluluklar açıkça tespit edilir. İş yerindeki kurallar varsa işyerinin disiplin politikaları belirtilir.

Gizlilik veya Rekabet Etmeme Gibi Hükümler

Bütün bu belirlemeler kanunun belirlediği sınırları ihlal edemeyecektir. Bunun dışında serbestlik vardır. Bu nedenle hem işçi hem işveren hazırladıkları iş sözleşmesini detaylı bir şekilde inceledikten sonra imzalamalıdırlar. Aksi takdirde kanunun sınırlarını ihlal eden hükümler geçersiz olacak ve İş Kanunu’nda belirlenen sınırlar dahilinde mahkemeler karar verecektir. Yukarıda ifade edildiği gibi işçi lehine yorum ilkesi gereği işçinin imzasının bulunmadığı sayfada yer alana işçi aleyhindeki hükümler geçersiz olacaktır.


kategori

yazar:

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir